Giriş
(2)

sağlık hizmetlerinden faydalanma durumu

mark greg sputnik
ben normalde yeşil kartlıydım. gelir testi yaptırıp ultra fakir çıktığım için her şey ücretsizdi neredeyse.daha sonra iş nedeniyle şirket açmam gerekti, resmiyette bağkurluyum ancak bağkur prim borcum mevcut ve maddi durumum dolayısıyla onu ödeyemiyorum. hatta yapılandırmada öyle bir imkan olursa bo
ben normalde yeşil kartlıydım. gelir testi yaptırıp ultra fakir çıktığım için her şey ücretsizdi neredeyse.

daha sonra iş nedeniyle şirket açmam gerekti, resmiyette bağkurluyum ancak bağkur prim borcum mevcut ve maddi durumum dolayısıyla onu ödeyemiyorum. hatta yapılandırmada öyle bir imkan olursa borcu tamamen sildirip çalıştığım süreçteki emeklilik hakkımdan feragat edeceğim. önceliğim şu an maddi olarak suyun üstünde kalabilmek, onu yatırabilecek durumum yok.

sanırım borçlular 2022 sonuna kadar yine faydalanabiliyor ama devamı için durum nasıl bilmiyorum.

devlet hastanesine tedavi olmak için gitsem mesela 2023'te nasıl işliyor sistem? direkt ret mi ediyorlar yoksa sigortasız gibi ücret mi ödüyorum? öyleyse eğer ne kadar bu? doktor muayenesi, kan testi, mr, röntgen vs. hepsine ayrı ayrı para ödüyor muyuz?

kritik sorum şu ki ben allah vermeye bir hastalığa yakalandım, ödeyemediğim prim borcum var. ameliyat olmam, hastanede yatmam gerekti vs... ölüme mi terk ediliyorum? bahçeye mi yatak atıyolar nasıl oluyo?
0
mark greg sputnik
(05.12.22)
haktan feragat etme olayı hakkında bilgim yok. 5-6 senedir uzatılıyor borçlulara bakma olayı, seçim senesinde de bitirmezler. fakat ocak hatta belki şubat ayında yeniden kabul edilene kadar bir süre sorun yaşarsınız hastaneye gitmeniz gerekirse.

acil durumlarda (size göre acil değil acilin gerçek tanımına uyan) zaten gerekenler ücretsiz yapılıyor. poliklinik başvurularında, acil olmayan ameliyatlarda vs ücreti ödemeden bakmazlar evet.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(05.12.22)
dahiliyeye gidecek olsam mesela ücret ne kadardır peki şu an aşağı yukarı? hastaneden hastaneye (devlet hastanesi tabii ki) değişiyor mu?
0
🌸mark greg sputnik
(05.12.22)
(61)

2023 hedefleriniz neler ?

sassot
Kişisel gelişim olarak, finansal olarak ya da genel olarak hedeflerinizi belirlediniz mi ? Ne hedefiniz var ?
Kişisel gelişim olarak, finansal olarak ya da genel olarak hedeflerinizi belirlediniz mi ? Ne hedefiniz var ?
0
sassot
(03.12.22)
Yds Almanca'dan 70 80 arası bir puan almak ve iş görüşmesinde fena değil denecek kadar konuşabilmek.
0
dissendium
(03.12.22)
kilo verir ve mental sağlığımı toparlarsam memnun olurum, ötesinde bi beklentim veya hedefim yok
0
mark greg sputnik
(03.12.22)
iş hedefi, yeni bir departman kurmam gerekiyor. şirketimin karlılık ve kar hedefini tutturmam lazım. teşvik alacağız ilk defa, o da önemli bir hedef.

kişisel finans durumu, Ocak’ta 1,5 milyon retention bonus alıyorum. Mart’ta da benzer bir tutar yıllık prim. klasik yatırımların dışında bir girişim kurmak istiyorum.

Eşimin ailesi zengin. Uluslararası iş yapıyorlar. Türkiye’de, başka ülkelerde fabrikaları var. Onlarda bir takım gelişmeler olacak. Bir jenerasyon işi gücü bırakıyor. Bırakmak istiyor. Yeni jenerasyonda yaşlar küçük ya da iş bilen kimse yok. Para yiyorlar, geziyorlar, ilgileri yok. Benim liderlik yapmamı bekliyorlar.
0
gabe h coud
(04.12.22)
- bir şirket var son aşamada olduğum, oraya girersem çok para kazanacağım bir kariyer sıçraması olacak. onu bekliyorum girersem min 3 sene çalışmak gibi bir hedefim var. giremezsek başka bir değişiklik düşüneceğim.
- ibiza ve amsterdama gitmek istiyorum
- bir ara çocuk yapacağız 2023’te inş uğraştırmadan olur
- bel ağrısını çözmek için düzenli spor yapmam lazım
0
roket adam
(04.12.22)
Yatak odama ayna almak
Sakal uzatmak
Şan kursu almak
0
Bruce
(04.12.22)
is degistirip teknoloji sektorune gecmek
sevebilecegim bir kadin bulmak
bmw almak
0
antikadimag
(04.12.22)
Gittiğim destinasyonları anlamlı biçimde ilerletmek.

- Kuzeyde Amsterdam'in ötesine
- Batıda Brüksel'in ötesine
- Güneyde Kaş/Antalya'nın ötesine
- Doğuda Mardın'in ötesine
0
put it in your appropriate place
(04.12.22)
oscp edinmek
ielts'den yüksek bir puan almak
taşınmak
yatırım yapmak
en az bir yazılım dilini iyi bilmek.
0
rakicandir
(10.12.22)
Tr den sg olmak.
0
lapaz
(10.12.22)
kiracıyı çıkarıp kendi evime taşınmak, 15 kilo vermek, sakal uzatmak, hayatta kalmak.
0
zgrydn
(10.12.22)
Hedef olmadan yasamak. Oksimoron gibi oldu.
0
ermanen
(10.12.22)
TRden ayrılmak
0
euteamo
(10.12.22)
Hükümet gitsin ilk hedef, tayin 2. Hedef, çocuk biraz büyüsün,yeşil pasaport gelsin.
0
mikahakkinen
(10.12.22)
işi gücü bırakıp trader olmak.
0
lazpalle
(10.12.22)
Omzuma rağmen spora yeniden başladım. Eski günlere dönemem ama olduğu kadar deyip devam etmek istiyorum.

Yeni kitap almamayı becerip kütüphanemde okunmamış kitap bırakmama kararındayım ama almama işini nasıl beceririm, bilmiyorum.

Kafa dengi birini bulursam ülkeyi ikinci bir tur gezmek niyetindeyim.

Merkeze taşınacağım, site hayatı bana göre değil, kapıdan çıkınca kendimi çarşıda bulayım istiyorum.

Yatırımlarımda daha agresif olacağım.

Bakalım.
0
Mirket
(10.12.22)
- Tezimi savunmuş olmak
- Almanca'da B1 seviyesine ulaşmak
- Fikir aşamasında olan küçük girişimlerime başlamış olmak
- Almanya veya civarındaki bir şirketten mesleğimle ilgili bir pozisyonda kabul almak
- Alt göbeğimi eritmek
- Biraz daha sosyal olmak
0
hadi ya la
(10.12.22)
Geçinebilmek
0
balpolen
(10.12.22)
Portekiz'de bahçeli bir ev almak. Bankadan öğrendiğim kadarıyla böyle bir ev alacak kadar kredi imkanım olmasına rağmen vatandaşı olmadığım için %30-40 arası peşinatı 2023 yılında biriktirebilmem hiç mümkün görünmüyor.

Görüştüğüm bir hanımefendi var, her şey yolunda giderse hiç uzatmadan direkt nikahı basıp evlenmeyi düşünüyorum. Hali vakti yerinde görünüyor, sırt sırta verirsek güdemeyeceğimiz insan yok.

Ailemin türkiye'de kalan üyelerini de ya yaşadığım yere ya da almanya/hollanda taraflarına bir şekilde getirip türkiye gündeminden komple kopmak istiyorum. mümkün mü? kısmen.

Yıllardır saz çalmayı öğreneceğim diyorum ama bunun lafını ettikçe gerçekleşmiyor. 2023'te sazı elime alıp bir yerden başlamayı düşünüyorum.

Hayatımda hiç gününü, saatlerini planlayan biri olmadım. Akıp giden zamanı hayretle izlemek yerine hayranlık duyduğum "akşam 9-11 gibi biraz kitap okuyup dil çalıştım" diyebilen insanlar biri olmak istiyorum. telefonuma uyku saati alarmı kurdum, küçük küçük başladım buna.

biraz daha bakımlı bir erkek olmak istiyorum. ne bileyim biraz yanık ten, pürüzsüz bir cilt falan.. geçen ay bir iki krem aldım ama nereme süreceğimi bilmiyorum. belki biraz youtube videosu izler bu konuya biraz eğilirim.

bu yaza formda gireceğim dediğim her kış üzerine 2-3 kilo daha koyuyorum. kemerde istediğim deliği tutturamayınca güne çok agresif başlıyorum. herkesin haleti ruhiyesi için o çanta doldurulacka, o gyme gidilecek.
0
IncredibleMau
(10.12.22)
Memur olarak mutlu olabileceğim bir yere atanmak
Artık kurulu bir düzenimin olması
Düzenli olarak spora gitmek
Yeni insanlarla tanışmak
0
kararsızataletfilozofu
(10.12.22)
-Kilo hedefim 77-80 kilo bandına kadar inmek
-Ailedeki bazı vefatlar sebebiyle bazı hisseli gayrimenkuller var, bunlardan bazılarını kendi elimde toplamak. Zira biraz karışık, değelendiremiyoruz. Artık "şunun şu kadarına karşı bunun bu kadarı" diye bazılarını devredip devralma suretiyle ailenin hepsinin iyi kötü değerlendirebileceği bir hale sokmak.
-Bir dil daha öğrenmek. Son 1 senedir Endonezce öğreniyorum. Grameri baya kolay, hiç çekim falan yok. Bu 1 sene sonunda eh halim ne kötü ne şahane.
-İş...doğrusu içinde bulunduğum sektörü değiştirmek istiyorum ama 45'inden sonra çok zor. Artık çıkartılana kadar buradayız, anlaşılıyor.
0
d max
(10.12.22)
-Kisin triathlon, wetsuit aldim
-Daha dusuk maasli bir ise daha az calismak kosuluyla gecmek
-tekne almak
-yazmaya basladigim kitabi bitirmek
-duzenli spora devam
-yeni bir ulkeye tasinan kardesimin hayata tutunmasina destek olmak
-destek verdigim 2 vakif var, onlara daha cok zaman ayirmak
-uyesi oldugum partinin lokal toplantilarina katilmaya baslamak
-ned olmak.
0
camussar
(11.12.22)
YDS İngilizceden 85 almak
Yıl sonuna doğru evlilik teklifi yapmak
Yıl sonuna kadar yapmayı düşündüğüm ticaretten 200k ₺ kazanmak
Green card çıkarsa ülkeden gitmek.
Green card çıkmasa da ülkeden gitmenin yollarını aramak
Alkolü tamamen bırakmak
Almancamı geliştirmek
Rusçamı da geliştirmek.
0
dakota
(11.12.22)
İngilizce'mi geliştirmek,
3-5 kilo zayıflamak,
Doğru kızı bulabilmek,
Elime biraz para geçerse araba modelimi yükseltmeye çalışmak
0
birmilyonunvarmi
(11.12.22)
1 - ingilizcemi geliştirmek
2- askerlik işini 35 yaşına kadar ertelemek
3- finansal özgürlük noktasında şansımın yaver gitmesi ve iyi kazanmak.


başka da yok şuan.
0
hayati cozemeyen adam
(11.12.22)
hedeften ziyade kafamdakiler:

finansal duzenimi gelistirmek
pick-up almak
cnc almak
bag bahce isleriyle ugrasmak
0
idexo
(11.12.22)
öncelikle kendi ve bütün ailem için sağlık sorunu olmayan bir yıl.
yazın düğünüm var bu süreci sıkıntısız atlatmak.
aracımı değiştirmek.
evimin eksiklerini tamamlamak.
yıl boyunca sporu bırakmayıp belli bir aşamaya gelmek.
0
biravekahve
(11.12.22)
Bir arkadaş edinsem iyi olur. Hiç arkadaşım yok.
0
baba553
(12.12.22)
yeni girdigim iste hedefleri kasima kadar tutturmak
hanima duzgun bir is bulmak
yan is olarak emlakcilik kursunu bitirip bir firma ile anlasmak
bulabilirsem temiz bir e30 almak
oglanla ukulele kursuna baslamak
10kg vermek
0
cooperr
(12.12.22)
40 kilo vermek
bir daha asla arkadaş edinmemek
0
nolmus yani
(12.12.22)
araba kullanmayi ogrenmek.
0
baldur2
(12.12.22)
2023 büyük yıl ya. Hemen ankete girişeyim:

- Doktora bitecek. Bitmezse atılıyorum zaten. Tez çoktan yazıldı, problem yok. Günü bekleniyor. Hoca kıllık etmese zaten 2 sene önce bitmiş olacaktı da Türkiye işte ne diyeyim.
- YDS'den puan almam lazım. Enayi gibi dil tazminatı almıyorum ne zamandır. Akmasa da damlar.
- IELTS'ten de puan almam lazım yurt dışı başvuruları için. Konuşmam sıkıntılıydı, onu da yurt dışında hallettim. Döner dönmez gireceğim bakalım. 8.5 alsam zil takar oynarım. 8 alsam ona da sevinirim. 7.5 ve altı biraz üzer. Muhtemelen tekrar girerim ama bakacağız.
- En büyük hedefim Almanca meselesi. Bu yıl epey öğrendim ama ciddi ciddi C1 sertifikasına kasmam gerek. Yıl sonuna kadar almaya alırım da alana kadar başvurular için çok geç kalmış olabilirim.
- Evet başvuru deyip duruyorum. Valla ben yapabilirsem gideceğim. Türkiye bitti benim için. Avrupa'da geçirdiğim 1 yıldan sonra hiç kuşkum kalmadı. Yalnız alan itibarıyla zor iş. İş bulup gidemem. Allah'tan ikinci diploma var da o diplomanın master programına kapağı atıp yerleşmek mesele. Sonra doktoralı dönerci olarak biraz sıkıntı çeker, ileride çoluk çocuğa gülerek anlatırım. Bu iş olsun diye şimdiden çok uğraşıp emek verdim, temellerini attım. Gerisi kısmet.
- Six-pack yaşlarım geçiyor artık. Formum şu an hiç fena değil ama birkaç ay sıkı çalışma ister yine de. Bu yıl vakit bulabilirsem ahir ömrümde kendimi öyle de bir görmek istiyorum. Bir şeye yarayacağından değil de heves işte. Hep Hollywood.
- Valla iki saat salsa yaptım, tadı damağımda kaldı. Çok isterim azıcık öğrenmeyi ama zaman olmayacak gibi. Yine eşek gibi çalışmak beni bekler.

Bakalım yıl sonunda neler olmuş olacak.
0
yere dusup kirilan sarap kadehi
(12.12.22)
sağlıklı beslenmek
düzenli spor yapmak
düzenli cilt bakımı yapmak
eski enerjime dönmek
tezimi yazıp bitirmiş olmak
doğum günümde yurtdışında olmak
minicik bir ihtimalde olsa araba almak
kitap okumaya daha çok vakit ayırabilmek
mental sağlığımı korumak
0
dedim ben sana
(12.12.22)
Sevgili bulmak ve yurtdışına tatile gitmek
Sci yayin yapmak
Ev almayi cok isterdim
Sonbahar gibi uzakdoguya gitmek
Eski bir arkadaşımla barismak
0
bugunolmadiamayarinkesinolacak
(12.12.22)
Evlenmek istiyorum artık hayırlısıyla.
İtalyada balayı.
Huzurlu olmak..
İyi bir aşçı olmak bir sürü yemek tarifi öğrenmek.
0
Hallegadola
(12.12.22)
enflasyona yenik düşmemek.
0
ezkaza
(12.12.22)
-Kafayı düzeltmek öncelikle,
-Müzik prodüksiyon öğrenip geliştirmek (başladım buna),
-Spora tekrar başlamak,
-Yeniden evde yemek düzenine geçmek,
-Daha az alkol ve sigara tüketmek,
-Hayatımdaki gereksizleri temizlemek
0
veritaslibertas
(13.12.22)
fransizcayi b2-c1 seviyesine getirmek
sirkette forecasting departmanini kurmak
maasi 2 katina cikarmak
aile ve kendimin mental ve fiziksel olarak saglikli olmasi
0
monicapp
(13.12.22)
-Sporu alışkanlık haline getirip bırakmamak.
-Kilo vermek.
-İhtiyaç dışı alışverişe son vermek.
-Yabancı dil öğrenmeye geri dönmek, bu sefer bırakmamak ve daha çok çalışmak.
-Yıl bitene kadar bir yurtdışı tatili.
-Sağlıksız yiyecekleri azaltarak bitirmek.
0
mutekebbir
(13.12.22)
Bu sitede bu kadar kilo problemi olan insan olmasına şaşırdım biraz, 2023 hedefimi Ekşi Duyuru Dombililer Kampı kurup herkese kilo verdirmek olarak güncelledim.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(13.12.22)
enflasyonu %20' ye cekmek :)

motorsiklet almak istiyorum ama ulkedeki trafik beni korkutuyor o yuzden vazgectim. su anda bir hedefim yok.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(13.12.22)
Ben kafa dinlicem hayırlısıyla.
0
plutongezegendegilmi
(13.12.22)
-akil sagligimi toparlamak
-kariyer anlaminda daha guvenli bir pozisyona gelmek
-cokca kitap okumak
-meslegimle ilgili yeni seyler ogrenmek, kendimi gelistirmek
-ehliyet sinavini gecmek
-belki kendim icin degil bu degil; ama ailemin mutlu olmasi elbet.
0
ubi dubium ibi libertas
(13.12.22)
-Yasadigim ulkenin vatandasligini almak
- evlenmek
-tasinmak
-is yerinden uzun sureli izin almak
- ek gelir elde edecek ve beni heyecanlandiracak bir ugras bulmak
0
kassiopeia
(14.12.22)
akıcı şekilde ingilizce konuşmak, daha fit olmak ve finansal olarak da sadece BATMAMAK :)
0
alaimisema
(14.12.22)
iki basit planım var.

-daha fazla yeni insan tanımak.
-yaza fiziksel olarak bomba gibi fişşşek gibi girmek.
0
vaveylababa
(14.12.22)
Ikinci motoru almak, ccie wireless sertifikasini almak, bebege bakici bulmak :)
0
mirty
(14.12.22)
Uzun zamandır yapamadığım yurtdışı tatili olabilir
0
thor44
(14.12.22)
Aylardır hem tam zamanlı çalışıyorum hem tez yazıyorum, çok yoruldum. Dinlenmek, kendime çevreme zaman ayırmak istiyorum.
0
archmage mahmut
(14.12.22)
- evin ekstra borclarini bitirmek
- yeni arabanin ek borclarini bitirmek
- para biriktirebilmek
- insallah bir bebek sahibi olmak
- yeteri kadar para biriktirebildiysem(kredisiz bi sekilde) kendi isimi kurmak icin kücük adimlari atmaya baslamak.
0
c1b2k3
(14.12.22)
- patent dosyalarımın yazımını bitirip başvurularını yapmak
- yelkenli eğitimine ileri seviyede devam etmek
0
orpheus
(14.12.22)
istifa etmek (yaptım)
sigarayı bırakmak (yaptım)
yeni bir yetenek / meslek kazanmak (yarım devam ettireceğim)
sosyal medya hesaplarını geliştirmek / genişletmek (devam ediyor)

ne demişler, bugünün işini yarına bırakma :)
0
charbiel
(14.12.22)
hükümet değişsin o bana yeter .
0
camene87
(14.12.22)
-Tezimi teslim edip yuksek lisansimi bitirmek.
-Duzgun bir ev bulup, tasinma, yerlesme islerini halletmek, yeni sehre ve ulkeye adaptasyon saglamak.
-Kedimi sapasaglam bir sekilde yanima getirmek.
-Yuksek lisans sonrasinda kariyerimi ne yonde cizmek istedigimi netlestirmek ve uygun adimlari atmak.
-ingilizcem cok koreldi, tez bitince biraz ona yogunlasmak istiyorum.
-Spor istikrarimi yakaladim, bu rutini bozmak istemiyorum.
-Terapiye baslamak ve devam ettirmek.

Bakinca gozume cok gorundu simdi ama yapabilirim umarim hepsini.
0
fraise
(16.12.22)
yeni taşındığım ülkeye tamamen uyum sağlamak.
ingilizce'yi upper seviyesine getirmek.
keyif alabileceğim bir işte çalışmak.
fitness'a tekrardan başlamak.
yeni insanlarla tanışmak , dostluk kurmak.
hoş bir irish kızı ile tanışıp evlenmek(kısmet içerir)
0
bu adam olmamis
(16.12.22)
-Kilo vermek
-Borçları bitirmek
-İngilizceyi ilerletmek
-Tezle uğraştığım için bu yıl güzel bir tatil yapamadım, en azından yurt içinde bol gezmeli tatil yapmak
0
mey17
(16.12.22)
şu akıl hastanesinden kurtulmak.
0
avianthem
(16.12.22)
Ironman tamamlamak
0
abi bi dizi buldum on numara
(16.12.22)
-Her seferinde aksilik çıkan bir seyahat planım var bu yıl artık gerçekleştirmek istşyorum
-İşlerimde potansiyelimi yeteri kadar kullanmadığımı düşünüyorum, daha yoğun çalışmam lazım
-Trafik korkusunu ortadan kaldırmak
-Bir de Farklı bir iş planım var onu hayata geçirirsem şaşırtıcı ve güzel olabilir
-düzenli terapi de güzel olur
0
aquarium
(16.12.22)
guzel anket, hemen yerimizi alalim :)

* belirli sureli is sozlesmemin suresiz olarak yenilenmesi icin gereken performansi gosterebilmek

* her ay gelirimin %25'i kadar tasarruf yapabilmek ve portfoyumu enflasyon ustu getiri saglayacak sekilde duzenleyebilmek

* 15 kitap okumak

* italyanca C1 sertifikasi almak

* her gun yoga yapmak + haftada en az 2 gun baska bir antrenman yapmak

* bu seneye gore daha cok sosyallesmek

hadi hayirlisi :)
0
inspired by a true story
(16.12.22)
Borçlarımı bitirmek demeye geldim :)))
0
photo85
(16.12.22)
öncelikle bir e92 coupe almak, ilk hedef bu. Yıl ortasına kadar olursa tadından yenmez. İkinci olarak düzenli spora devam edip vücudu eski haline getirmek, bütün emekler uçtu gitti resmen. Son olarak da yıl sonunda bir terfi daha alıp ülke çapında bir pozisyon almak, ki bir ihtimal türkiye dışında, italya olsun allaaam.

büdüt: italyanca öğrenmek!
0
obaa
(17.12.22)
(13)

Ölüm arada bir tadınızı kaçırıyor mu?

ya ben lan neyse
arada bir geleceğe dair planlar yapıp heyecanlanırsınız ve 40-50 sene içinde (belki 30 sene) büyük ihtimal öleceğiniz aklınıza gelir ve tüm enerjiniz söner. yaşıyor musunuz?edit: ölümden korkmaktan bahsetmiyorum. "zaten öleceğiz ne gerek var." hissi.
arada bir geleceğe dair planlar yapıp heyecanlanırsınız ve 40-50 sene içinde (belki 30 sene) büyük ihtimal öleceğiniz aklınıza gelir ve tüm enerjiniz söner. yaşıyor musunuz?

edit: ölümden korkmaktan bahsetmiyorum. "zaten öleceğiz ne gerek var." hissi.
0
ya ben lan neyse
(03.12.22)
Yaşamıyorum. Ölüm fikrine çok hazırım, herhangi bir an gelip alabilir beni.
0
Bruce
(03.12.22)
Yaşamıyorum. Uzun yaşamak gibi bir arzum yok. 40-50'de ölmeye okeyim şahsen.
0
Amaranta ursula
(03.12.22)
benim ölmem fikri keyfimi hiç kaçırmıyor. kafaya hiç takmıyorum.

sevdiklerimin ölme ihtimali veya uzun sürecek bir hastalık veya sakatlık ihtimali daha çok sıkıyor beni bazen.
0
roket adam
(03.12.22)
hastalik&sakatlik&kaza tarzi seylerden aklim cikar ama ölüm pek aklima gelmiyor. bahsederken bile benim basima gelmeyecekmis giibi bi olay
0
ala09
(03.12.22)
hayır. iyiyim böyle.
0
gabe h coud
(03.12.22)
bana oluyor evet.

ölü olma fikrinden korkmuyorum. inançsızım. öldükten sonrasına dair endişem veya korkum yok - hiçbir şey hissetmeyeceğime, olmayacağıma inanıyorum ama şu anki bilinç düzeyimle bir gün ölecek olma fikrini sevmiyorum.

düşünüyorum mesela... uzun yıllar uğraştım, belki evlendim, üç yaşında bir kızım var, 40-42 yaşındayım, bugünleri düşünüp gülümsüyorum "boşu boşuna heder ettin kendini, bak ne güzel oldu hayatın şimdi" diyorum... sonra hop, bir gün bayılıyorum durduk yere. son evre kanser çıkıyor.

böyle bir şeyden çok ama çok korkuyorum. "ölü olmak"tan yana problemim yok. ama ölmek, hatta öleceğini bilerek yavaş yavaş bu dünyadan ayrılma fikri inanılmaz yıpratıcı geliyor.
0
mark greg sputnik
(03.12.22)
Ölüm fikrini hiç unutmadan yaşıyorum, en azından yaşamaya çalışıyorum. Birtakım hırslardan arındırıyor beni, daha affedici ve sakin olmamı sağlıyor ve rahatlatıyor beni.

Canımı falan sıkmıyor ama şu an ölsem ailem daha da yaşlandığı zaman onlara yardım edecek birinin olmayacak olması fikri beni huzursuz ediyor.
0
vedatchilipeppers
(03.12.22)
bilakis bu aklıma gelince daha enerjik oluyorum.
0
encokbenisevinnolur
(03.12.22)
@roket+1
Kendim icin olum fikri hic ama hic korkutmuyor. Su an bunlari yazarken daha gonder tusuna basmadan olsem bile koymaz ancak sevdigim kisilerin olumu dusuncesi ara ara aklima gelince canim sikiliyor. Isin bana gore garip yani su, mesela bu dusunceleri paylastigim kisiler genelde sevdigim kisileri kendimden daha cok sevdigimi dusunuyor ancak uzerine iyice dusunuldugunde bana gore bu benim kendimi onlardan daha cok dusunmemim sonucu gibi geliyor. Ilginc.

"Zaten olecegiz ne gerek var" fikri ise genel olarak hayatima yon veren fikir acikcasi ve @encok un dedigi gibi aksine eni daha da enerjik yapiyor. Oyle hani "nasilsa uyanacagiz ne gerek var uyumaya" olayi gibi degil ancak mesela hayattan yeteri kadar zevk almayi engelledigimi, sacma sapan uzun vadeli planlari benimsedigimi farkettigim anda bunlari uygulamaktan vazgeciyorum. Mesela sevdigim bir seyi yemeyi sirf ileriye yonelik planlar sebebiyle yemekten kacindigimi farkettigim an hemen yiyorum.
0
j r r tolkien hayrani
(03.12.22)
ölümden dğil yaşlılıktan korkmalı
0
buenosdias
(03.12.22)
Ailemdekilerin ve yakın çevremin ölümü konusu korkutuyor onun dışında tat kaçıran bir konu yok. Hayatımda hiç o "hayat fani, ölüm ani" stili boş hissetmeyi yaşamadım. Ölmek istemem tabii ama ölümü düşünüp onunla ilgili korku da yaşamıyorum.
0
nawar
(03.12.22)
buenosdias +1

Ölecek olma düşüncesi tabii ki aklıma geliyor ama bu gerçeği kabullendim.
"zaten öleceğiz ne gerek var." demek yerine ölmeden ne kadar güzel şey yaşarsam o kadar iyi diye düşünüyorum.

Beni mahveden yaşlı olma ihtimalim. Bütün enerjimi düşüren ve tadımı kaçıran düşünce bu.
0
mutekebbir
(05.12.22)
hiç ölesim yok. ölmek istemiyorum. öleceğim fikri aklıma geldikçe afakanlar basıyor.
0
alperz
(05.12.22)
(3)

İnsan neye güler

kiriko
Arkadaşlar insan neye güler?Uyumsuzluk üstünlük rahatlama teorileri var bu konuda.Ben üstünlüğe takıldım insan kendini birinden veya bir durumdan üstün görünce mi güler hep.Sizce bizi güldüren şey nedir?
Arkadaşlar insan neye güler?Uyumsuzluk üstünlük rahatlama teorileri var bu konuda.Ben üstünlüğe takıldım insan kendini birinden veya bir durumdan üstün görünce mi güler hep.Sizce bizi güldüren şey nedir?
0
kiriko
(30.11.22)
- mutlu eden seylere
- mizaha (bu da kisiden kisiye, kulturden kultere vs. degisir)
- insanlarla bir iletisim araci olarak
- rahatlamak icin (mesela uzgun, kizgin oldugumuzda ve icinden cikilmaz durumlarda da gulebiliyoruz)
- gidiklanmaya

teoriler ve kuramlar da var tabii ve onlar mizah kuramlarinda da aciklaniyor. sozluk'te aciklanmis biraz:
(bkz: mizah kuramları)

bir de sunu buldum:
Rahatlama Kuramı: “Rahatlama Kuramına göre gülme, herhangi bir nedenle insanın içinde biriken sinirsel enerjinin boşaltılması sonucu oluşur. Gülme yoluyla gereksiz enerjiden kurtulan insan rahatlar.
dergipark.org.tr
0
ermanen
(30.11.22)
niye sürekli aynı soruyu soruyorsun
0
mark greg sputnik
(30.11.22)
dogaclamada genellikle surprizlere guluyor insanlar. bu surprizler bazen basit seylere verilen abartili tepkiler de olabilir, gercekten konusmanin bambaska biyerlere baglanmasi da olabilir
0
taurina
(30.11.22)
(5)

interaktif vergi dairesi ödenmiş borcu ödenmemiş gösteriyor

mark greg sputnik
15 dakika kadar önce vergi ödemesi yaptım. ödediğim diğer kalemler anında sistemden düşerken bu hala ödenmemiş olarak görünüyor. daha önce hiç başıma gelmemişti.daha önce yaşayan oldu mu, bir süre sonra düzelir mi? alındı belgesini indirmiştim. düzelmezse bunu gönderebileceğim bir merci vs. var mı?
15 dakika kadar önce vergi ödemesi yaptım. ödediğim diğer kalemler anında sistemden düşerken bu hala ödenmemiş olarak görünüyor. daha önce hiç başıma gelmemişti.

daha önce yaşayan oldu mu, bir süre sonra düzelir mi? alındı belgesini indirmiştim. düzelmezse bunu gönderebileceğim bir merci vs. var mı? meblağ yüksek değil ama yine de faiz binsin, ödenmemiş görünsün istemem. ekran hoşuma gitmiyor öyle.
0
mark greg sputnik
(29.11.22)
borç ekranının sağ üst köşesinde "refresh" ikonu var, ona bastınız mı?
0
malheiros
(29.11.22)
evet, hala ödenmemiş görünüyor. karıştırdım diyeceğim ama hayır, kuruşuna kadar aynı. ödediğim şey buydu.
0
🌸mark greg sputnik
(29.11.22)
Bu normal, borç tahakkuk edince de hemen borç gözükmüyor ki.Mesela kira vergisini beyan ediyorsun borç bir saat sonra çıktıgı oluyordu.
0
liberal
(29.11.22)
bir süre sonra geleceği ile ilgili bir uyaru bir yerlerde yazıyordu zaten o sayfanın, 1 gün beklemeden panikleme
0
kenarortay
(29.11.22)
az bekleyin hocam yahu. her şey elektronik, interaktif falan oldu da o kadar da mükemmel değil. ödediyseniz, alındı da varsa bir şey olmaz, illa ki düşer sisteme.
0
kibritsuyu
(29.11.22)
(11)

İstifa ettim 1 ay boşum

kaptan maydanoz
İçim bir huzursuz nedense. Halbuki işten çıkmayı kendim istedim. 1 ay sonra da başka bir yerde başlıyorum. Yeni yer iyi midir acaba stresi var. Bir de 1 ay boş olacağım diye saçma bir şekilde içim huzursuz. İyi yapmışım dimi? 1 ay tatil çok iyi olur. Para problemim de yok.
İçim bir huzursuz nedense. Halbuki işten çıkmayı kendim istedim. 1 ay sonra da başka bir yerde başlıyorum. Yeni yer iyi midir acaba stresi var. Bir de 1 ay boş olacağım diye saçma bir şekilde içim huzursuz.

İyi yapmışım dimi? 1 ay tatil çok iyi olur. Para problemim de yok.
0
kaptan maydanoz
(29.11.22)
iyi yapmışsınız. içiniz rahat olsun bence.
0
dunga
(29.11.22)
Çok iyi yapmışsınız. hayırlısı olsun.
dinlenin, kendinize vakit ayırın, yapmak isteyip ötelediğiniz şeylere odaklanın 1 ay çok kısa bir süre anlamadan geçecektir.
işe gitme ya da çalışma alışkanlığınızdan kaynaklı kısa süreli bir boşluk yaşadınız hepsi bu.
yeni işinizde başarılar.
0
erty_ksk
(29.11.22)
Böyle hissetmeniz çok normal. Yeni yer iyi midir değil midir yaşayarak göreceksiniz. Şu an bir aylık boş zamanı ve bunun size çok iyi geleceğini düşünün. Bence büyük bir lüks iş değişimi öncesi 1 aylık boş vakite sahip olabilmeniz. Hayırlı olsun.
0
pispinti
(29.11.22)
Darısı başıma
0
nawar
(29.11.22)
o hooo en iyisini yapmışsın, o sadece bir boşluk hissi. mükemmel karar vermişsin.
şimdi bısa bir süre boş dur, sonra neden ben böyle duruyorum hissi gelecek. o yüzden hemen bir tatil, yakın şehirlere gezi, tur, müze, tiyatro, konser vs biletleri al.hafta içi trafiksiz boş zamanları yakalamaya çalış.
söylemiş miydim? çok iyi yapmışsın
0
kisa
(29.11.22)
sevindim senin adına hayırlı olsun inşallah yeni işinde çok mutlu olursun :)
0
Hallegadola
(29.11.22)
daha nolsun, en iyisini yapmışsın.
0
sta
(29.11.22)
beş yıl önce ben de yapmıştım. huzursuzluğunuzu anlayabiliyorum. ilk hafta yoğun hissedeceksiniz. ayrıldığınız ofiste geçen son gün gözünüzün önüne gelecek devamlı. "ay orası da iyi gibiydi," gibi düşünceler geçecek aklınızdan.
ikinci hafta gevşeme dönemi. mis gibi yürüyüşler yapın. yolun kenarından çiçek toplayın filan.
üçüncü hafta alışma dönemi. en güzel hafta bu işte :) gün batarken iş, güç, akşam ne yiyeceğim diye düşünmeden geçen günler. şu ünlü "anda kal!" söyleminin gerçek olduğu zaman bence bu ancak.
sonra da yeni işinize hazırlanırsınız.
minik tavsiye, acil ufak bir tatile çıkın ki ilk hafta bunalımını hızlandırıp geçin
0
lapetite
(29.11.22)
yahu yetişkin hayali yaşıyorsun resmen, tabii ki iyi yapmışsın. düşünsene önünde tamamen rahat ve boş olduğun koca bir ay var. para sıkıntım yok diyorsun. e bir sonraki işin de hazır, gelecek kaygısı en azından bu anlamda yok.

bence müthiş bir zaman bu. çoğu insanın 25-65 yaş arasında belki hiç yaşamadığı, belki birkaç kez görebileceği bir aralık.

tadını çıkar. git tatil yap. canın istemiyorsa boş boş duvar izle. parkta kuşlarla konuş, cevap vermiyorlarsa kız. mis yahu.
0
mark greg sputnik
(29.11.22)
wala ben devlet darelerinde hastaneerdeki işleri yapıyorum
büyük rahatlık
bir de gözlememi var otobüsler mazot kokuyormuş mesai saatlerdışında dolduruyorlar heralde
0
bir soru sorcam
(29.11.22)
Ne kadar ara verirsen başlamak o kadar zor gelecek. Bence bir iki haftada başla.
0
dissendium
(29.11.22)
(6)

Christian Eriksen'in yeniden futbola dönmesi hakkında

jonas
Şimdi Danimarka-Fransa maçını izlerken bir kez daha bu mevzu kafama takıldı. Eriksen geçen sene maç esnasında ölümden döndü, kalbi durdu. Ama adam yeniden sahalara döndü ve oynamaya devam ediyor.Futbol yüksek eforla yapılan bir spor, yaşı da 30'a gelmiş bir insanın sırf birkaç yıl daha para kazanmak
Şimdi Danimarka-Fransa maçını izlerken bir kez daha bu mevzu kafama takıldı. Eriksen geçen sene maç esnasında ölümden döndü, kalbi durdu. Ama adam yeniden sahalara döndü ve oynamaya devam ediyor.

Futbol yüksek eforla yapılan bir spor, yaşı da 30'a gelmiş bir insanın sırf birkaç yıl daha para kazanmak uğruna -ki zaten iyi para yapmıştır bu zamana dek- böylesi yüksek seviyede bir ölüm riskini göze alması çok saçma değil mi? Ne düşünüyorsunuz?
0
jonas
(26.11.22)
o seviyede futbol oynamak için tek gereken şey para kazanma hırsı değil. yeteneği göstermek, şan, şöhret, oyunun kendisine tutku hissetmek gibi şeyler de var. biraz da o yüzden günümüz sporcularına modern gladyatör deniyor sanırım. 50 bin kişi bir ağızdan adımı bağırsa kendimi peygamber gibi bir şey zannederdim herhalde.
0
zgrydn
(26.11.22)
@zgrydn 29'unda futbolu bıraksa da o saatten sonra şöhreti yine zaten sabit kalırdı her türlü, oyuna tutku falan da tamam da ölüm riskini bu derece yüksek almayı karşılamıyor bence bunlar ya. Bu garip bir hırs.

Conrad McRae aklıma geliyor mesela. Kalp rahatsızlığı yaşamasına rağmen profesyonel basketbolculuğa devam etmişti, daha 30 olmadan antrenmanda öldü.
0
🌸jonas
(26.11.22)
yaşamak o değil çünkü. oynamak istiyor ki oynuyor. öledebilir. bunu göze almıştır belki
0
NightBringer
(26.11.22)
yapılan tedavi ve işlemler sonrasında bence ölüm riski eskisinden daha yüksek değildir. öyle olsa zaten bırakırdı, evli barklı adam bu. yeter ki top oynayayım ölsem de olur diyecek biri olduğunu sanmam. yani bir kez yaşadı ve ölmedi. şimdi kalbinde pil var. muhtemelen dünyanın en iyi sağlıkçılarıyla çalışıyor. bir sorun olmadığına veya sorun olma ihtimalinin ihmal edilebilir düzeyde olduğuna kanaat getirmişlerdir diye düşünüyorum.
0
mark greg sputnik
(26.11.22)
Öyle bir risk olsa Manu almazdı.bu iş tutku işi.
0
mikahakkinen
(26.11.22)
Para kazanmak uğruna bir insan brighton ile futbola geri dönmez. Mesele para olsaydı çine, arabistan'a, mls'e giderdi. Adamın yaşama amacı futbol.
0
birmilyonunvarmi
(27.11.22)
(3)

Vergi dairesine intikal eden kyk kredisi afdan faydalanıyor değil mi?

avatar is back
E devlette borcumu göremiyorum oraya devredilmiş bir kaç ay evvel hiç ödemedim zaten. Bugün de kesin olarak silinmiş sanırım faizler. Sizi etkilemiyor gibi bir durum olmaz değil mi
E devlette borcumu göremiyorum oraya devredilmiş bir kaç ay evvel hiç ödemedim zaten. Bugün de kesin olarak silinmiş sanırım faizler. Sizi etkilemiyor gibi bir durum olmaz değil mi
0
avatar is back
(25.11.22)
benim borcum vergi dairesindeydi. aynen duruyor, silinmemiş bir kuruş.
0
mark greg sputnik
(25.11.22)
benim de öyle, normal olanlar edevlette silinik görüyor şu an. umarım sliniyordur bizinkilerde
0
🌸avatar is back
(25.11.22)
an itibariyle silindiğini görüyorum
0
🌸avatar is back
(29.11.22)
(3)

drive bildirimleri - hacklenmiş olabilir miyim?

mark greg sputnik
son bir haftadır üçüncü kez oluyor bu. telefonuma google drive'dan bildirim geliyor. rusça olarak ücretsiz bilet kazandığıma dair bir şey. üye olduğum birkaç platform var, o yüzden rusça spam mesajlara alışığım ama bunlar mail adresime gelir hep. şu an olan ise drive'da dosya paylaşma isteği şeklind
son bir haftadır üçüncü kez oluyor bu. telefonuma google drive'dan bildirim geliyor. rusça olarak ücretsiz bilet kazandığıma dair bir şey. üye olduğum birkaç platform var, o yüzden rusça spam mesajlara alışığım ama bunlar mail adresime gelir hep. şu an olan ise drive'da dosya paylaşma isteği şeklinde.

bu bildirimler gelince direkt siliyorum tıklamadan. drive'a girdiğimde de hiçbir yerde böyle bir istek göremiyorum. zaten kullandığım bir şey değil açıkçası, pek vakıf değilim oraya.

bu işin aslı astarı nedir? dikkat etmem gereken bir durum var mı sizce? yani bildirim var ama ben ne olduğunu bile göremiyorum drive'da, ortalıkta yok. tıklamak da istemiyorum. kararsız kaldım o yüzden, endişelendim.
0
mark greg sputnik
(24.11.22)
Sakın tıklama, klasik phishing taktiği. Ben senin yerinde olsam mail adresimi değiştirir yeni Drive kurarım.
0
vedatchilipeppers
(24.11.22)
abi dediğim gibi bu işlerden hiç anlamıyorum ama benim bahsettiğim google drive. yani yeni mail adresi alsam bile google'daki tüm hesaplarımda aynı drive'ı kullanmayacak mıyım? fark olur mu?
0
🌸mark greg sputnik
(24.11.22)
Yeni mail adresiyle yeni Drive kullanacaksın; halihazırda kullandığın mail adresinin Drive'ı ile yeni alacağın mail adresinin Drive'ı ayrı olacak.
0
vedatchilipeppers
(24.11.22)
(8)

Ne yaparsınız

juliette
Kafanızdaki profilde şu da olsun bu da olsun dediğiniz ne varsa eksiksiz karşılayan düzgün biriyle tanıştınız ama hemcinsinizle konuşuyor gibi hissettiniz. Çok uyumlusunuz ama hiç etkilenmediniz. İlk buluşmada bir şey anlaşılmaz diyip bir kere daha mı buluşursunuz yoksa boşuna vaktini almayayım di
Kafanızdaki profilde şu da olsun bu da olsun dediğiniz ne varsa eksiksiz karşılayan düzgün biriyle tanıştınız ama hemcinsinizle konuşuyor gibi hissettiniz. Çok uyumlusunuz ama hiç etkilenmediniz.

İlk buluşmada bir şey anlaşılmaz diyip bir kere daha mı buluşursunuz yoksa boşuna vaktini almayayım diyip dürüstçe iletişimi kesmek istediğinizi mi söylersiniz?
0
juliette
(24.11.22)
İçimden gelmiyorsa buluşmam. Böyle şeyler hevesle olur.
0
ruhen hastayim ben
(24.11.22)
Normalde böyle durumlarda asla ikinci görüşmeyi yapmazdım. Ten uyumuna,tensel çekime, sohbet keyfi ve uyumuna takigim ve çok önemsiyorum. Ama hiçbir şey hissetmedigim hatta sikildigim birinin ısrarıyla üçüncü buluşmada öyle muhteşem şeyler oldu ve hatunun içinden öyle biri çıktı ki bütün iliskilerim bir yana o bir yana oldu. O yüzden kesin konuşmamak ama bir noktada da olmuyorsa uzatmamak gerekir
0
deer hunter
(24.11.22)
bunun cevabı kişiden kişiye çok değişir. nick'ten dolayı kadın olduğunuzu varsayıyorum.

ben bir erkek olarak kriterlerimin tamamını karşılayan ve hemcinsimle konuşuyormuş gibi hissettiren kadına direkt aşık olurum. çünkü bu demektir ki kendisi hem her beklentime yanıt veriyor hem de karşı cinsle iletişimdeki badaklığımı hissettirmiyor. kaldı ki ben höt höt olmayan ama günümüzün iğrenç tabiriyle "aşko kuşko" da olmayan, sert, maskülen kadınları daha çekici bulan birisiyim.

ha her şeye rağmen ilgi duymadığımı varsayıyoruz diyelim, ben yine de kafamdaki modele uyan birine kesinlikle ikinci şans verirdim. ilk intiba önemlidir elbette ama sonuç olarak ilişkiler yapısı itibariyle zaten monoton şeylerdir. ateşli seks misal elbet önemlidir ilişki için ama haftada 5 saat seks yapacaksan 55 saat geyik muhabbeti veya sıradan şeyler yapacaksın... o yüzden ben devamını getirmek, daha yakından tanımak, şans vermek isterim.

***

bu size çok ters gelebilir çünkü bazı kadınlar da böyle ince, feminen adamları çekici bulurken kimisi daha erkeksi sever. şimdi ikinci türdeki bir kadın için feminen yönü olan bir adamı hoş bulmak hiç kolay değil. o yüzden ben bu şekil geyinirim, siz o şekil geyinirsiniz. özgürlüğü bidir.
0
mark greg sputnik
(24.11.22)
ilk buluşmada bir şey anlaşılmaz birkaç defa daha görüşürdüm sonra da olmuyorsa dürüstçe söylerdim

Tam kafanızdaki kişi ile karşılaşıp aşık olmama hoşlanamama durumu da var
0
freebird5406_2
(24.11.22)
karsi taraf hoslandiysa en az ikinci bulusmayi denerdim
0
ala09
(24.11.22)
Kişiye göre değişir. Mesela benim ilk buluşmada bangır bangır etkilendiğim insan olmadı gibi bişi, öyle baksam kimseyle beraber olamazdım.
Ki aynı şekilde en düzgün ilişkilerim de zamanla tanıyıp etkilendiğim insanlarla olmuştur.

Bana biraz kaçınganlık bahanesi gibi geliyor bu tarz şeylerden dolayı buradan iş çıkmaz demek. Ya da tam tersi, sadece elimi sallasam ellisi diyenler için anlaşılabilir bir durum.
0
Bruce
(25.11.22)
bu kadar uyuma rağmen etkilenmediysem, ya bir daha buluşmam ya da arkadaş olarak devam etmek isterim herhalde.
0
takunyali kokos
(25.11.22)
ilk buluşmada karar veremediysem bir şans daha veririm kendime. ama çok fazla uzatım karşı tarafa da ümit vermek istemem.
0
neseli portakal
(25.11.22)
(8)

Ekşi Sözlük'teki kadın hesaplarının fake'lik oranı

norules
Son zamanlarda dikkatimi çekiyor, sözlükteki bir entry'de kadın hesabına denk gelip de merak edip nickine açılmış olan başlığına baktığımda "Harun abi" yazılı entryler görüyorum. Çok sık denk gelmeye başladığım bir durum oldu bu artık.Sizce Ekşi'deki kadın hesaplarının fake'lik oranı gerçekten yükse
Son zamanlarda dikkatimi çekiyor, sözlükteki bir entry'de kadın hesabına denk gelip de merak edip nickine açılmış olan başlığına baktığımda "Harun abi" yazılı entryler görüyorum. Çok sık denk gelmeye başladığım bir durum oldu bu artık.

Sizce Ekşi'deki kadın hesaplarının fake'lik oranı gerçekten yüksek mi, yoksa Harun abi'yi genellikle sırf sinir etmek için mi yazıyorlar?
0
norules
(24.11.22)
Ekşi Sözlük'te kadın profillerinin %90'ı faketir. İnternetteki kadınlarda oran aşağı yukarı bu. Sene 2023 olacak hala kadın taklidi yaparak işletmeye çalışan bu kadar çok ilkel var.
0
nawar
(24.11.22)
fake olan hesapları tarzından dolayı zaten %90 fark edersin. çoğu kadın yazarın da bu konuda ip ucu vermeden yazdığını belirteyim. süpheleniyorsan fakedir.
0
orpheus
(24.11.22)
kural bilmem kaç, aksi ispatlanana kadar internetteki herkes erkektir.
:)
bol bol teşhire yakın fotoğraflar koyan, fazla cüretkar yazanlar arasında harun abiler çoktur. Ama normal konuşan, yazanlar arasında harun abiler neden olsun ki?
0
vizivozo
(24.11.22)
Mesela sözlükte ilişkilere dair bolca entryler giren, öyle yazdıklarının içeriği itibariyle troll tarzında da durmayan, eli yüzü düzgün profil fotoğrafı olan hangi kadına baksam "Harun abi" yazılmış neredeyse :)
0
🌸norules
(24.11.22)
Ben gerçek kadın yazarım:) Ama discordda kadın profilli bir erkekle tanıştım. Bir de neden kadın resmi var, sorma diyor :/


Ayrıca harun abi dediler diye Harun Abi mi oluyor? Bana da nick altında aktrol demişler, ne akpeyle ne de dinle ilgim var.
0
Kahvedesu
(24.11.22)
epey yüksek ama anlamak çok zor değil.
0
bass solo take one
(24.11.22)
tahminen %90 ustudur..
0
cooperr
(24.11.22)
feyk çok ama gerçek kadın kullanıcı da çok. öyle %90 erkek filan olduğunu hiç sanmıyorum.

kadın olduğunu her entry'de gösterenler ya feyk ya gerçekten kadın ama ciddi ruh hastası oluyor genelde. yoksa nick'inde girl, profil fotoğrafında kız var diye illa feyk olacak hali yok gerçeği de var elbet.
0
mark greg sputnik
(24.11.22)
(7)

karadağ güvenli mi?

anais
insanların kaçırıldığı, polisin mafyayla iş birliği içinde olduğu gibi şeyler yazılmış.
insanların kaçırıldığı, polisin mafyayla iş birliği içinde olduğu gibi şeyler yazılmış.
0
anais
(24.11.22)
AB üyesi olmayan balkan ülkeleri genellikle organize suç yönünden kötüdür. sıradan vatandaş için türkiye'den daha güvensiz değiller. adam kaçırma, polis-mafya mevzuları vs. o işin içinde olanları ilgilendiriyor genelde. en fazla ne olur, polis senden rüşvet ister ki onu yaşayan duymadım ben. kendim gitmedim ama sıkça tercih edilen bir tatil destinasyonudur yaz aylarında, gidip de memnun olmayan görmedim hiç. yabancı ülkede her zaman temkinli olmak ve adımları dikkatli atmak faydalıdır tabii ama ekstra endişelecek bir durum olacağını sanmam. yani başına ödül koyulmuş bir sırp mafya üyesi filan değilsen sana dokunmazlar.

öte yandan bunların sırp belgelerini tanımama mevzuu var, detaylarına çok vakıf değilim. o yüzden spesifik olarak şu dönemde sırbistan sınırına yakın olmamak mantıklı olabilir. savaş sanmam ama her an çatışma çıkabilecek bir ortam var.
0
mark greg sputnik
(24.11.22)
Turistik olarak gittik bir sıkıntı yok, ama bence bir olayı da yok. Vizesiz diye pompalanan boş yerlerden biri, zaten elini sallasan türke çarpıyor esnaf vs olarak da. Oraya harcayacağın parayı vize alıp düzgün bi yere gitmek için harcamak daha mantıklı bence.

Yaşam olarak dersen, evet mark greg'in tespitleri doğru. Burayı bir devlet gibi değil de, ufak bir kasaba gibi düşün, işleyiş öyle çok kurumsal bir yer bekleme.
0
roket adam
(24.11.22)
@mark greg: Galiba Kosova'dan bahsediyorsun, Karadağ'ın Sırplarla arası iyidir.

Yani Meksika'da bile turist isen mafya konusunda bir şey olmaz, en fazla hırsızlıkla muhatap olursun.

Karadağ güzeldir. Budva sahili deniz fazla kalabalıktan biraz bulanık olabiliyor ama, şehir merkezinin az dışındaki plajlar güzel. Kotor var, "Dubrovnik light". Tepeden manzarası da çok güzel oluyor.
0
d max
(24.11.22)
@d max,

haklısın hocam ya çok pardon. ben de yazarken zaten bir an düşündüm ama emin olamadım. bahsettiğim mevzular kosova için geçerli evet.
0
mark greg sputnik
(24.11.22)
Nasıl Türkiye'den daha güvensiz değilmiş boyle düşünen hiçbirsey bilmiyor demektir söz konusu ülkeler Türkiye ile kıyaslanamaz bile
0
beemaker
(24.11.22)
an itibariyle meksika da bulunan bir kosovali olarak yaziyorum: turistik olarak gidip gecezekseniz gidin, hic bir sey olmaz ne kosova da ne karadag da ne de baska bir balkan ulkesinde. ha ailecek gidip oraya yerlesecekseniz yapmayin, turkiye de cok daha kaliteli yasarsiniz. yok 6 ay is icin gidicem diyorsaniz o artik sizin takdiriniz, isiniz mayfatik bisey olmadigi surece bisey olmaz.
0
taurina
(24.11.22)
Balkanlarda bi Çingenelere denk gelirsen çarparlar, paran gider, en fazla o kadar. Balkan ülkelerinin neredeyse tamamını gezdim, bi de turist gibi takılmayı sevmediğim için sokaktan adam çevirip muhabbet ediyorum genelde, hiç bi sıkıntıyla karşılaşmadım. Turistik bi gezide başına bişey gelme ihtimali, herhangi bir yerde başına bişey gelme ihtimalinden düşük.
0
plutongezegendegilmi
(24.11.22)
(23)

Hayatın amacı nedir ? Sizin hayat amacınız ne ?

sassot
Hayatın amacı ya da sizin hayattaki amacınız nedir ?
Hayatın amacı ya da sizin hayattaki amacınız nedir ?
0
sassot
(24.11.22)
Sayginlik ve otorite sahibi olmak. Guclu olmak. Basarili olmak. Beni mutlu eden seyler.
0
sekerler diyarinda bir ruya
(24.11.22)
hedefler ve planlar güzel şeyler ama "hayat amacı" mefhumunu her zaman saçma bulmuşumdur. benim hayatımın bir amacı yok. kalbinin sadece tek bir yanlış hareketiyle 10 saniye içinde yok olabilecek veya sokakta yürürken durduk yere gtüne sustalıyı yiyebilecek bir canlıyım. o kadar önemli olduğumu düşünmüyorum. kafam rahat, mutlu, insanlara zarar vermeden yaşamak benim için yeterli eğer amaç sayılacaksa.
0
mark greg sputnik
(24.11.22)
I like to have a good time
Any of my friends will tell you
So if you confront me with stupidity
I'm doubly angry at you

demiş şair.

Budur, bu olmalıdır.
0
habarbey
(24.11.22)
Hayatın amacının kesinlikle başarı olduğunu fark ettim. ne yaparsanız yapın, başarıyla yaparsanız saygı görüyorsunuz. küçükken en uzağa tükürmeyi başarmaktan, iyi bir masa tasarlayan marangoz olmaya kadar, her başarınız insanların gözünde sizi yüceltiyor. dostluklarınız daha kalıcı oluyor. herhangi biri olmamak, benim şu hayatta en önemsediğim şey. o yüzden başarılı insanların önünü kesmeye çalışanlar kötülerdir. o kişi hayattaki amacını gerçekleştiremesin isterler.

mutlu bir birliktelik de bence kişiyi tamamlıyor. bahsettiğimiz saygınlık, bu açıdan da önemli. yoksa her yer berkecan dolu, her yer instagramda öpücük pozu veren kız dolu..
0
lovemyself
(24.11.22)
Ya herro ya merro.
Benim de siradanliga, rutine, dumduz hayata tahammulum azaliyor artik.

dolar milyoneri olup geri kalan hayatimi dopdolu bir sekilde yasayacagim, hedef bu. Paranin getirdigi guc ve sayginlik paha bicilemez.
0
baldur2
(24.11.22)
Amaç ya da hedef ulaşılabilir, ulaşıldığında yenisi olmadığında da hayalkırıklığı yaratabilir şeyler. O yüzden hayatı bir veya birkaç amaç / hedefe bağlamamayı öğrendim ben. Aslolan "anlam". Eğer kişi hayatının anlamını bulabilirse (ki tek değil, birkaç tane de olabilir) her ne yaparsa yapsın o anlamı gerçekleştirebilir. Bence...
0
charbiel
(24.11.22)
Kendini gerçekçi şekilde tanımak, tanıdığın kişiyi sevmek, sevecegin eylemleri keşfetmek, sonuçtan değil süreçten keyif almayı öğrenmek.

Bkz. Şimdiki Zaman
0
hasmetizm 2046
(24.11.22)
Bu konuda coğrafya bir faktör bence. Dolayısıyla bulunduğumuz coğrafyada amaç HUZUR olmalı. Eğer yeterli huzuru yakalayabilirsen sonrasında onun etrafına istersen ekstra heyecan, istersen ekstra huzur sosu serpebilirsin, şekillendirebilirsin. Ama huzur temeli olmadan başka amaçlara yönelirsen hep biraz eksik kalırsın, yıpranırsın. Atıyorum bir Norveç'te doğsan huzur default olarak gelir zaten, orada gidip en riskli spor ne kardeşim? yamaç paraşütü mü? tamam getir bana oradan eğitimi, yamaç paraşütçüsü olucam diye gezinebilirsin, birisi de ne yapıyor bu demez. Ama burada adama gülerler.

www.hizliresim.com
0
onemoremile
(24.11.22)
orient blue
(24.11.22)
mutlu olmak, sevdiklerimi mutlu etmek. öldükten sonra beni hatırlasınlar gibi bir derdim yok. mutlu mesut yaşayayım, insanlar beni gördüklerinde içten gülümsesinler, mutlu olsunlar, bol para kazanayım ve bunu güzel harcayayım, tatiller yapayım, en son da datça'ya küllerimi savursunlar. snorkelle dalan uzun sarışın bir elf güzelinin kulağından içeriye girsin bir parça külüm. iskelede tek ayak üzerinde sekerek çıkarmaya çalışsın, avucuna düşeyim, beni üzerine silsin.
0
gabe h coud
(24.11.22)
@sekerler diyarinda bir ruya, arkadaş homelander herhalde.
başarı diyen herkes bana özgüvensiz ve övgüye aç gibi geliyor.

ben yaşanan zorlukların ardından gelen ferahlık ve mutluluk hissini seviyorum beni ruhen diri tutuyor.

masallardaki gibi sevdiğimle upuzun bir ömürle sağlıkla mutlu olmak..

sakinlik ve huzur.
0
Hallegadola
(24.11.22)
haz. yani dopamin. her şey buna çıkar.
0
bugisme
(24.11.22)
Yaşlılıkta dönüp baktığımda yaşadığım hayattan tatmin olayım, mutlu olayım. "Ulan bunca yılı bomboş, teneke gibi yaşamışım" demeyeyim. Bu kimi için title, kimi için gezmek, eğlenmek olabilir; bende birkaçı birden. Yani dengeli olsun hayatım; işkolik de olmayayım, gezicem diye kendimi de paralamayayım. Little little right into the middle hesabı.

Giderken "e tamam olduğu hali güzel. Yaşadık, bitti." diyebileyim.
0
mor oje
(24.11.22)
hayatın amacı mutlu olmaktır. herkesi bambaşka şeyler mutlu eder. dolayısı ile herkesin cevabı farklıdır.
0
duyurukullanıcısı
(24.11.22)
kişiye göre değişir. kimine göre mal sahibi olmak, kimine göre otorite sahibi olmak, kimine göre ünlü olmak vb. herkes mutlu olmak der. ancak çok sağlam bir para, mutlu bir aile ve her şeyi yapabilecek gücün bile olsa amacına ulaşmamış sayabilirsin kendini.
@onemoremile +1 coğrafya kaderdir bu da önemli bir etken.
benim için saygınlık, otorite, başarı falan amaç değil.
0
mikahakkinen
(24.11.22)
insan oldugumu unutturmayacak kadar az stresle yasamak.
0
c1b2k3
(24.11.22)
kendini gerçekleştirme becerisi. mal, mülk, parasal olaraktan ziyade insanlık olarak.
0
evimin paspasi
(24.11.22)
Bilmiyorum. Henüz "amacım şu" dediğim bir şey yok.
30 yaşındayım, bu saatten sonra bulabilirmiyim bilemiyorum. Zor gibi.
0
hayalhayal
(24.11.22)
2017 senesinde 35 yaşıma geldiğimde(89 doğumluyum) yaptığım tek aktivitenin kitap okumak olmayacak demiştim. O günden bugüne kadar yemesi, içmesi, yurt içi/dışı gezmesi gerçekleşti.

Şimdi ise 40 yaşıma geldiğimde pişman olmayacağım bir hayata sahip olmak istiyorum.
0
put it in your appropriate place
(24.11.22)
Hayatin amaci yok.

Hayatimin da bir amaci yok. Olmasini da istemiyorum. Yarin icin bir amacim var, bu gün icin koydugum bir hedef de var ama öyle tüm hayatimi anlamlandiracak yüce bir amacin pesinden kosmuyorum. Kosmayi da sacma buluyorum.
0
buf-e kür
(24.11.22)
1) yok.
2) yok.
0
sparkle kiddle
(24.11.22)
Amacım yok. Olması gerektiğine inanmıyorum.
0
jazzabel
(24.11.22)
Allah'a kulluk etmek
0
beemaker
(25.11.22)
(5)

Dünya Kupası Günde 4 maç?

Mehmet Ersoz
Eskiden dünya kupasında ilk günlerde sanki günde en fazla 2 maç bilemedin 3 maç yapılırdı sanki. Şimdi günde 4 maç yapılıyor.neden acaba?
Eskiden dünya kupasında ilk günlerde sanki günde en fazla 2 maç bilemedin 3 maç yapılırdı sanki. Şimdi günde 4 maç yapılıyor.

neden acaba?
0
Mehmet Ersoz
(23.11.22)
sanıyorum ki liglere verilen arayı çok uzatmamak için.
0
onurrrrr
(23.11.22)
nerem dogru ki durumu var, cl maclari vs de dengesiz oldu bu sene, fikstur sikisik, christmas haftasina zaten dokunamaz, tam 1 hafta birakmislar 18inde finali koymuslar, kisin dunya kupasi yaparsan olacagi bu, bu arada 2018'de de grup asamasinda 1 gune 4 mac denk geldigi olmus yani
0
speedy
(23.11.22)
önceki senelerde de günde 3 ila 4 maç oluyordu. farklı olarak bu sene organizasyon süresi bir kaç gün daha kısa ve boş gün sayısı da önceki senelerden daha az. o yüzden grup aşaması açılış hariç her gün 4 maç şeklinde. bunun dışında çok da bir fark yok önceki senelere göre.

2022: digitalhub.fifa.com
2018: digitalhub.fifa.com
2014: www.product-reviews.net
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(23.11.22)
turnuva süresi daha az bu sefer. sebeplerini speedy açıklamış. o yüzden. normalde standardı dediğin gibi üç maçtır grup aşaması için.
0
mark greg sputnik
(23.11.22)
grup aşamalarında günce 3 maç olurdu eskiden.
sadece grup aşamasının son maçlarında günde 4 maç olurdu. böyle aynı gruptaki maçlar aynı saatte başlar eş zamanlı oynanırdı.

bu sene en başından beri grup aşamasında günde 4 maç oluyor. ufak bir hızlandırma söz konusu yani. bence daha iyi oldu. grup maçları zaten en keyifsiz maçlar.
0
abelardo
(23.11.22)
(15)

istanbul'dan nereye taşınılır?

curious mind
fazlaca geniş olduğunun farkındayım. biraz detay vereyim. ben yüksek lisansı bitirmek üzereyim, annem ve babamla yaşıyorum. babam emekli, annem çalışmıyor. istanbula bizi bağlayan bir şey yok. akrabalar zonguldakta ama oraya gitmeye pek istekli değilim. konut fiyatlarının istanbul kadar uçuk olmadığ
fazlaca geniş olduğunun farkındayım. biraz detay vereyim. ben yüksek lisansı bitirmek üzereyim, annem ve babamla yaşıyorum. babam emekli, annem çalışmıyor. istanbula bizi bağlayan bir şey yok. akrabalar zonguldakta ama oraya gitmeye pek istekli değilim. konut fiyatlarının istanbul kadar uçuk olmadığı ama insanların da yobaz ya da fazla muhafazakar olmadığı binaların çok yüksek ve çok sıkışık olmadığı bir yer var mı? bir de ben doktora yapmak istiyorum ama istanbulda olmazsa olmaz gibi bir düşüncem yok.

istanbullular siz ne düşünüyorsunuz? deprem tetikledi yine beni.
0
curious mind
(23.11.22)
bahsettiğiniz gibi oldukça geniş yorumlara gebe bir soru. şahsi tecrübeler buralarda etken. şahsen istanbul'a yakın ve görece ferah, güzel, yaşanılabilir şehir olarak eskişehir ve bolu geliyor aklıma. doğa söz konusu ise özellikle bolu diyebilirim.

büyük bir şehir derseniz ankara yine yaşanılabilir şehir.

bazı kıstaslar ise ne yazık ki nereye giderseniz gidin pek değişmiyor. insanın her türlüsü her şehirde var. iyilerle karşılaşırsınız umarım.
0
social strata
(23.11.22)
Para ve gelir durumundan bahsetmemişsin, en önemli kriter o.
bunun dışında istanbuldan taşınmak yerine uzak ilçelerde de güzel bir hayat yaşanabilir, şile, kilyos gibi. keza izmit de iyi bir seçenek bence yaşam için.
0
roket adam
(23.11.22)
@roket adam
hocam oturduğumuz ev bizim. bunu satıp ya da kiraya verip başka bir şehirde benzer bir yerde oturabiliriz diye düşünüyorum. şile veya izmit de depremden etkilenebilir gibi geliyor ama düşünüp araştırırım teşekkürler.

edit: gelir yazmamışım. açlık sınırının üstünde yoksulluk sınırının altında olduğumuzu sanıyorum.
0
🌸curious mind
(23.11.22)
Çanakkale olabilir.
0
seaman
(23.11.22)
Çanakkale çok güzel bir şehir mesela. Düşünebilirsin belki.
0
nundu
(23.11.22)
samsun- atakum
0
benaslinda
(23.11.22)
Çanakkale
Aydın
Eskişehir
Bandırma
0
halitkin
(23.11.22)
Güneye giderdim Muğla, antalya vs. Kışın ısınma derdi olmaz. Eskiden asla istemezdim ama şimdi tatile gittikçe görüyorum İstanbul'da yaşadığımız hayat değil. Mis gibi deniz ve güneş varken. Üstelik turist de çok alıyor insan gayet sosyallesebilir farklı şeyler deneyebilir, sektör değiştirebilir.
0
sanguine
(23.11.22)
muğla ve ilçelerini düşünmüyorsanız benim önerim eskişehir veya çanakkale olabilir. çanakkale'de gelibolu tarafı çok nezih ve tatlıydı, eskişehirin denizli versiyonu çanakkale. hem nüfusu genç, eğitimli, hayat diğer büyükşehirlere göre daha ucuz. eskişehir de uygun olabilir ama kışı çok soğuk:(
0
sirkelimon
(23.11.22)
istanbul'da psikolojim bozulunca öğrenci olarak ankara'ya yerleşmiştim ben. beş yıl olacak, şehrin kendisinden yana hiçbir şikayetim yok. çok seviyorum.

türkiye'de bugün barzonun, kalitesiz adamın olmadığı yer yok. ankara hem geniş ve ferah sayılır (istanbul'a kıyasla) hem de başkent olarak büyük şehrin alasıdır. her türlü sosyal etkinlikten tut da imkana kadar fazlasıyla mevcut. evet istanbul'un forsu yok, hiçbir zaman da olmaz ama yaşamak için bence ideal bir yer. sunduğu imkanlar doğrultusunda akademik alanda da kötü sayılmaz ayrıca, bir sürü taş gibi üniversite var burada da.
0
mark greg sputnik
(23.11.22)
ankara'ya taşındım, çok mutluyum.
mark greg +1

orta-iyi bir muhitte yaşarsanız gayet güzel burası.
0
blatta hiberna
(23.11.22)
Ankara gibi soğuk yerleri tavsiye etmem. Ben olsam İzmir'e taşınırdım. Doğal gaza para vermezsin. Deniz, kum, güneş. Daha ne.
0
dissendium
(23.11.22)
Ankara soguk sayilmaz bence.

Doktora yapacaksan doktora yapmaya deger universitelerin oldugu sehirler belli.
0
hot potato
(23.11.22)
deniz olmayan yerde yaşanmaz.
en mantıklı güney ege veya çanakkale tarafları.
0
astronom bey
(23.11.22)
ankara +1

2021 başlarında istanbul beykoz'dan ankara'ya taşındım. ikinci üniversiteme başladım. insanı biraz soğuktur ama aklına bir şeyleri koyup işine odaklanabileceğin en güzel şehir belki de ankara olur.
0
lesmiserables
(23.11.22)
(21)

Açık görüşlü insan kimdir

IncredibleMau
Aşağıdaki duyuruda görünce aklıma geldi. Kimdir açık görüşlü insan sizin için? Öyle uzun uzun açıklamalı değil de, tek bir cümlesinden, davranışından ya da giyim kuşamından hareketle biri size açık görüşlü olduğunu düşündürecek olsaydı eğer bu ne olurdu?
Aşağıdaki duyuruda görünce aklıma geldi. Kimdir açık görüşlü insan sizin için? Öyle uzun uzun açıklamalı değil de, tek bir cümlesinden, davranışından ya da giyim kuşamından hareketle biri size açık görüşlü olduğunu düşündürecek olsaydı eğer bu ne olurdu?
0
IncredibleMau
(21.11.22)
Gil denmesine takılmayan biri açık görüşlüdür.
0
Bruce
(21.11.22)
Beyaz atlete köyü yakıştırması yapmayan birisi....
0
plutongezegendegilmi
(21.11.22)
bruce bu konuya kafayı takmış :)

benim nazarımda yargılayıcı ve defansif olmayan, her konuda olmasa bile çoğu konuda dinlemeye/anlamaya açık insan açık görüşlüdür. bir şey dediğinde "hadi len s*ktir ordan!" demek yerine seni dinlemeye çalışır. bu kolay bir iş değil. herkesten açık görüşlü olmasını da bekleyemeyiz. çünkü gerçekten her insanın yapabileceği bir şey değil.

bak mesela ilber ortaylı kendi alanında müthiş bir alimdir ama bana sorarsan o adam kesinlikle açık görüşlü biri değil. önüne gelene gerizekalı diyor. açık görüşlülük farklı bir kişilik özelliği. bence lazım bile değil zaten. ama olması olumlu.

kısaca toparlayacak olursam yargılamadan, dinlemeye ve anlamaya odaklanmış insan açık görüşlüdür benim nezdimde.

("nezdimde" deyince de aklıma gibi geldi... zaman nedir? jdfjd)
0
mark greg sputnik
(21.11.22)
bir fikre, inanışa, kanaate körü körüne bağlanmayan, doğru varsaydığı düşüncelerinin yanlış da olabileceğini kabul edip, gerektiğinde de "evet, yanılmışım" diyebilen.
0
ahm1
(21.11.22)
@mark, "nezdimde" yasaklı kelimeydi. Bi bardak su iç.

@ahmet, sözlük tanımıyla bi yere varamayız. Daha açık daha net şeyler lazım bize.

Biraz sexist biraz dar olacak ama, dışarıda sütyensiz gördüğümüz biri açık görüşlü değil midir mesela?

Bruce'un duyurusunda annemgil'deki gil tek bakışa kapalı görüşü kültürü temsil etmiş mesela. Ben de bunun tam tersini bulmaya çalışıyorum.
0
🌸IncredibleMau
(21.11.22)
@IncredibleMau: sutyensiz birini görür görmez "cık cık cık" diyen açık görüşlü sayılmayabilir. günlük hayattan direkt bir örnek bulmak zor gibi. tek bir örnekten yola çıkıp da böyle bir karakter tanımlaması da yapılamaz bence ama sırf sutyen giymedi diye de kimse açık görüşlü olmaz herhalde.
0
ahm1
(21.11.22)
Hiçbir şeye sasirmayan insandır.
0
abuzer
(21.11.22)
Bir konu hakkında sahip olduğu görüşün dışında kalan şeyleri, kendi görüşüne ters diye hemen reddetmeyip, o görüşler hakkında değerlendirme yaparak kabul etmeyi ya da karşı olmayı seçen insandır. Yani "acaba"sı olan insandır. Tek bir konu üzerinden birinin açık görüşlü olup olmadığına karar vermek pek doğru gelmedi bana. Madem örnek vermişsiniz o örnek üzerinden gideyim ben de. Verdiğiniz örnek için kime göre,neye göre diye sormak istedim. Eskiden bazı yörelerde sütyen takmak ayıp bir şeymiş mesela. Babaannem torunlarına neden takıyorsunuz ayıp dersi. Göğüsleri daha dik, daha dinç ve daha güzel gösterdiği için ayıp sayarlarmış misal. Babannem gibi birinin yetiştirdiği biridir belki. Açık görüşlü olduğundan değil sütyen takmanın ayıp olduğunu öğrendiğinden takmıyordur belki. Ama siz burada genel kanıya göre sütyen takmamak ayıp olduğu için bu doğrultuda örnek vermişsiniz muhtemelen. Bu mesela açık görüşlü olmamaya bir emaredir bana göre. Farklı kültürel öğretileri yok sayarak genel kanıya hitap eden bir örnek. Tek bu örnekle size açık görüşlü değilsiniz desem makul olur mu sizce?
0
yazdonumu
(21.11.22)
Benim için dogmalara saplanmamış ve farklı görüşleri olgunlukla karşılayan kişidir.
0
filipis
(21.11.22)
@yazdonumu tek bir örnek üzerinden birinin açık görüşlü olduğu kanısına varamamak açık görüşlülüğe öyle herkese yakıştırılmayacak kadar kıymet vermenden mi yoksa tam tersi ayıp bulduğun için peşin hükümcü olmak istemeyişinden mi? Sütyen örneğinden babaanneye kadar gitmek için baya bi yol almak lazım çünkü. Ayrıca evet bu örnek üzerinden benim açık görüşlü olmadığım sonucuna varabiliriz çünkü ben akla gelebilecek her anlamda kapalı görüşlü biriyim.

Benim aradığım cevap aynen duyuruda yazdığım gibi aslında. Nasıl ki konuştuğu ağızdan bir kişi için bu elazığlıdır, bu karadenizlidir diyebiliyoruz, açık görüşlü biri nasıl olurdu bunu merak ediyorum.
0
🌸IncredibleMau
(21.11.22)
Bir ornekten/cumleden boyle bir seyi anlayabilecegini sanmiyorum. Bu kadar kolay degil hicbir sey.
0
ahm1
(21.11.22)
Farklılıklara saygı duyandır.
0
OrangeYellow
(21.11.22)
Açık görüşlülüğü öyle herkese yakıştıramamak gibi bir tavrım yok. Tek bir cümlesinden,davranışından diye sormuşsunuz ya soruda ben de cevap olarak "Tek bir konu üzerinden birinin açık görüşlü olup olmadığına karar vermek pek doğru gelmedi bana" diye görüşümü belirtmiştim. Verdiğiniz örnek üzerinizden yazdığım kısım, tek bir şeyle bu sınıflandırmayı yapmayı doğru bulmadığımı örneklemek içindi.
0
yazdonumu
(21.11.22)
İşte doğru bir sonuca vardınız o örnek üzerinden çünkü ben açık görüşlü bir insan değilim. Babaanne de olsa sütyensiz birini görürsem aa ne ayıp derim ben. Bu düşünceme rağmen politik olarak aşırı yanlış biriyle tartışırken "hmm" diyerek anlamaya çalışmam beni açık görüşlü biri yapar mı mesela? Bu noktada neye göre kime göre tartışılır ve tıkanır bir yere varamayız. O yüzden kağıt üstünde güzel duran ama günlük hayatımızda neredeyse hiç başvurmadığımız sıkıcı etikleri doğruları değil stereotipleri soruyorum ben.
0
🌸IncredibleMau
(21.11.22)
Siz babanne örneğini yanlış anlamışsınız galiba. Babannem hemen hemen çoğu konuda açık görüşlülüğün yanından geçmeyen biriyken sütyensiz birini ilk yorumumda yazdığım sebepten dolayı "cık cık" lamayacağı için açık görüşlü oluyor sizin örneğinize göre. sizin düşüncenize göre gidecek olursam açık görüşlülük emaresi saydığınız bir şeyle, açık görüşlü olmamak emaresi saydığınız bir şeyi aynı anda barındıran birini hangi sınıfa koyacağız mesela? Yani tek bir şey yerine birden fazla özelliğine bakarak tam olarak değil genel olarak açık görüşlü ya da değil demek makul geliyor bana. insanı, en temelinde basit belli başlı duygular üzerine inşa edilmiş karmaşık duygu,düşünce ve tutumlara sahip bir varlık olarak görüyorum.
0
yazdonumu
(21.11.22)
Yukarıdaki örnek üzerinden gidiyorum, sokakta gördüğü birinin sutyen giyip giymediği umursamayan, üzerinde düşünülecek bir şey gibi görmeyen biri açık görüşlüdür.
0
kobuzchu kiz
(21.11.22)
“Yanlış düşünmüşüm” diyebilen insan açık görüşlüdür.
0
ruhen hastayim ben
(21.11.22)
Başkalarının hukuka uygun, çevreye rahatsızlık vermeyen, özgürlük sınırlarını ve kişisel çiğnemeyen düşünce ve davranışlarına sadece yüzyüze olup kavga/tartışmadan kaçınırken değil, başka zamanlarda da anlayış gösteren ve müdahil olmayan kişidir. Yeniliklere ve eleştilere açıktır.
0
nawar
(21.11.22)
Henüz karar vermemiş ya da kararını değiştirmesi mümkün olan kişidir.
0
baba553
(21.11.22)
Yukarıdaki örnekten gidiyorum.
Sütyen giymeyen bir kişi sütyen giyenlere karşı çok da anlayışsız olabiliyor. O yüzden sütyen giymemesi açık görüşlülük değil.

Açık görüşlülük herkesi olduğu gibi kabul etmekle olur. normalin kendisi olduğunu düşünmemekle olur.
0
zimbirik
(21.11.22)
hepiniz köylüsünüz
köylüler sizi...
0
comp
(22.11.22)
(40)

Gilli konuşan biriyle çıkar mısınız?

Bruce
Modern, tahsilli, açık görüşlü ve zeki bir insan. Ama arada annemgil falan diyor. Soğur musunuz? Böyle birini kolunuza takıp insan içine çıkarır mısınız bakın bu benim sevgilim diye?
Modern, tahsilli, açık görüşlü ve zeki bir insan. Ama arada annemgil falan diyor. Soğur musunuz? Böyle birini kolunuza takıp insan içine çıkarır mısınız bakın bu benim sevgilim diye?
0
Bruce
(20.11.22)
Şekilci olduğum nadir konulardan biri. Çıkmam, çıkamam.
0
ruhen hastayim ben
(20.11.22)
bruce sen olaylara dışardan bakarken gayet mantıklı şeyler yazarken kendin içinde olunca bi saçmalıyorsun :)
0
freebird5406_2
(20.11.22)
benim son date'im bana tespih hediye etti. ona rağmen gil'e tahammul edemem gibi duruyor. ancak şaka olabilir
0
ala09
(20.11.22)
soğurum. çıkıp çıkmamak ayrı bir mesele gibi.
0
south park in kapusonlu uyesi
(20.11.22)
normalde gramer nazilerinden biri olarak buna takılmazdım ya herhalde.
ama -gil'den neden nefret ediyor herkes, buna da anlam veremiyorum hiç. yerel bir ifade işte; şarz, deyil, muhattap, adletmek gibi bir yanlışlık yok ki? ben mi yanlış hatırlıyorum, bilmiyorum ama küçükken büyük ve küçük ünlü uyumunu bozan ifadeler arasında öğretmenler bu eki(?) de dahil ediyordu. ama gerçekten, şimdi neden çoğu kişi -gil'den nefret ediyor, bir türlü anlamıyorum.


ekleme: konunun gramer olmadığının farkındayım, konuşmakla alakalı bir soru ama vermek istediğim mesaj aynıydı. :(
0
m e b
(20.11.22)
imkani yok
not: elime kiz eli degmedi
0
nibba
(20.11.22)
Ahsha buna tek takan olmadığıma sevindim
0
kisa
(20.11.22)
cikarim. belki ironik olarak soyluyordur. ki yanlis bir kullanim da degil zaten.
0
hot potato
(20.11.22)
@hot potato ironik olarak söylediğini anlamıyorsak o bizle çıkmasın zaten. Sen de yani...
0
🌸Bruce
(20.11.22)
Ne var ki, bu cok takilacagim bi sey degil. Cikarim, sevgili olurum, evlenirim. Ne gerekiyosa yapariz sıkıntı yok ;)
0
balpolen
(20.11.22)
@meb, avamlık, "köylülük" algısı yaratan bişi bu, yanlış Türkçe kullanmaktan ayrı bişi. Rizelu bir hanfendu ile de aynı şeyi hissederim muhtemelen.
0
🌸Bruce
(20.11.22)
hahaha valla bu özelliklere sahipse ve iyi anlaştığım biriyse ben çıkarım ya, kulağa sevimli geliyor. ne olacak. hatta çok affedersin i'd fuck the villager out of her yani.
0
mark greg sputnik
(20.11.22)
Özelden sen sanki çok mu düzgün konuşuyorsun, seni duysak eminim avamlığın vardır dendi. Benzer düşüncede olanlar bana ulaşsın, youtube'ta yayınlanan panel konuşmalarımı atıcam, oradan karar verebilirsiniz.
0
🌸Bruce
(20.11.22)
Bu kadar kopuk yaşamadım için sogumazdım
0
olaylar olaylar
(20.11.22)
Değiştirip geliştirebiliyor muyuz, yoksa hep aynı şekilde "sevgilimgil" mi olacak? Eğer bu huyundan kurtaramıyorsak olmaz.
0
nawar
(20.11.22)
Arkadaşlar Bruce benden sonra bu duyuruda en düzgün konuşan insandır. Beni de zaten spiker sanıyorlar.
0
ruhen hastayim ben
(20.11.22)
@nawar, insanoğlunun öğrenme ve gelişme kapasitesine inancım hep var olmuştur, o yüzden doğru bir noktaya parmak bastığını düşünüyorum. Yine de bununla uğraşmaya değer mi, bilemedim...
0
🌸Bruce
(20.11.22)
çıkarım ben. saçma sapan birçok şeye takılan şekilci birisiyim ama bunu sorun etmem.
0
juliette
(20.11.22)
öyle şeylere pek takılmam, kendim de günlük muhabbetlerde kimi kelimelerde "k" yerine "g" kullanıyorum, eskiden yapmazdım sonradan edindiğim bir alışkanlık, 1-2 yıl "gil" kullanan bir bölgede yaşasam bende kullanmaya başlarım.

garip gelir ama onu diyeyim dalga geçerim falan ama annemgiller dedi diye sevgim azalmaz. utanmam, çekinmem.

karakterli, saygılı olup olmaması, huzur ve mutluluk için daha önemli.
0
selam
(21.11.22)
Evet sogurum. Bi´ hayal ettim ve hemen sogudum.
0
buf-e kür
(21.11.22)
Bu tür detaylara ben de takılıyorum maalesef.

Mesela FELAN, ŞARZ türü şeyler diyorsa da anında uzarım. Vın.
0
Berck
(21.11.22)
bu söylemi kendim hiç kullanmam, karşıdan duyunca da dikkatimi çeker evet ama takılmam. ve asla birisine olan sevgimi veya saygımı etkilemez.
bana hep kültür faşizmi gibi geliyor salt bu ve benzeri durumları neden gösterip bir tercihte bulunmak.
0
pardus
(21.11.22)
avamlıkla alakasını kuran beri gelsin vehbi koç baatlucan yerüm diyor akşam yemeğinde ama elit?! ne demekse artık

ben kendi diksiyon/şivemde birini arıyorum diyebilirsin, buna hakkın var, bu şımarıklık değil asla.
0
comp
(21.11.22)
Filan kelimesi, annemgil kelimesi vs hep doğru kullanımlar.
Şarz ile, “bişi” ile, yanlız ile aynı kefede değil yani. Ayrıca şive vs de değil. Yazım dilinde de bu şekilde kullanımı olan, istanbul türkçesine uygun bir kullanım.
Gelip “bir şey” kelimesini doğru kullanamayan insanlara “sevgilim ‘annemgil’ diyor ne yapayım” diye soruyorsun. Bence bu durum sevgilinin gilli konuşmasından daha absürt.
Ben gil kullanımı ile soğumam. Şarz ile soğurum, baskın bi şive ile soğurum. Ama şivesiz, yanlışsız biz türkçe konuşan bir kişiden konuşması nedeni ile soğumam. İçerik önemli olan.
0
zimbirik
(21.11.22)
@zimbirik, konu benim sevgilim değil buradan yanlış bir algı yaratmayalım lütfen. Teorik bir soru sormuştum, etrafımda böyle konuşan biri dahi yok zira...
0
🌸Bruce
(21.11.22)
Genel kanının aksine sempatik dahi bulabilirim. Öyle olmasa bile, sırf belirli sözcükleri ifade ediş biçimi yöresel izler taşıdığı için diğer özellikleri itibarıyla uyuştuğum ve sevdiğim birini gözden çıkarabileceğimi sanmıyorum.
0
huçi kuçi
(21.11.22)
Türkçe’yi doğru kullanıyor yalnız :)
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(21.11.22)
Siz kafayı yemişsiniz ahaha. Şekilci eksiciler sizi.

Kişiye göre değişir. Söylediğin gibi biriyse umrumda olmaz. Hatta bence samimiyet göstergesi
0
westblack
(21.11.22)
Sempatik bulurum +1

Ayrıca bruce, öyle özelden değil direkt buraya at da 7 düvel görsün/duysun, beyoğlu beyefendisini lütfen :)
0
respect
(21.11.22)
Evet. Tartışmasız.
0
muhayyer divan
(21.11.22)
bu o kadar kotu bir sey mi yahu? ben de arada kullaniyorum bunu.

kaldi ki modern, tahsilli, acik goruslu ve zeki bir insanimdir huyum kurusun. benim icin kirmizi cizgi yazim yanlislari, kelimelerin yanlis kullanimidir.
0
antikadimag
(21.11.22)
Garip bulurum cunku ben kullanmiyorum, aliskin da degilim. Muhtemelen gulumserim veya en azindan tek kasimi kaldiririm duyunca. Ama cok iyi anlastigim, begendigim birini sadece gil dedi diye silip atmam.
Ilk gil dedigini duyduysam sonra begenmem zor olabilir ama once begendiysem sonra gil dediyse idare edebilirim.

Kendisi de "ahah gil dedim ya" derse dedikten sonra daha guzel olur.
0
sopiro
(21.11.22)
direkt sogurum. dogru bi kullanim da olsa bendeki cagrisimi gunduz kusagindaki kadin programlarinda ciglik cigliga kendini anlatmaya calisan ama anlatamayan kadin profili
0
Kittie
(21.11.22)
ahhdhdjad. antalyada cok kullanirlardi bunu. sive sayildigi icin hayir sogumam beni yanlis turkce kullanimlari sinir eder sadece. ya da internet agziyla konusan insnalar var twitter laflarinu gunluk hayatta kullaniyor mesela oyle birinin yerine deyzemgile ne zaman gitcez gari diyen birini tercih ederim.
0
aydonno
(21.11.22)
"meetinglerini push eden" biri yerine gil kullanan biri daha caziptir kanımca.
0
charbiel
(21.11.22)
sopiro +1
0
gabe h coud
(21.11.22)
köylülük, kasabalılık bence kötü veya ayıp bir şey değil.
ama böyle konuşan birini kendi sosyal çevremden görmekte zorlanırım, dolayısıyla soğurum diyeceğim ama soğumak doğru kelime değil.
"benden, benim çevremden değil" algısı yaratır bende.

sorun aslında konuşma tarzı da değil.
köyden şehre geldiysen, şehirde yaşıyorsan, şehirli insanlarla muhatapsan, o zaman şehre ayak uydurman lazım.
dil ve dilin kullanım şekli de bunun en önemli yanlarından biri.
üstelik mesleğim gereği zaten hassas olduğum bir konu çünkü çevirmenim.

bunun makrosu köyden gelenlerin şehre ayak uydurmayıp istanbul'u mega köy haline getirmiş olmasıdır mesela.
bizim de ülke olarak köy kültürümüz şehirden daha ağır bastığı için buna esir olmamak mümkün değil.
öyle konuşan birini de uzun vadede "şehre ayak uyduramamış" olarak göreceğim için soğurum soğursam çünkü ben şehirliyim ve şehirli olmasa da, şehirli gibi yaşayan birine uyum gösterebilirim.
dil yaşam tarzını da yansıtır, böyle konuşuyorsa evinde de kendi adetlerini sürdürüp ona göre yaşıyordur muhtemelen.

yani uyumsuzluk aslında karşılıklı olur ilerleyen süreçte.
o da benim bazı şeylerimi beğenmez zaten büyük ihtimalle.
çok aşık değilsem soğumayabilirim ama en azından uzaklaşırım, olmayacağını düşünürüm.
gerçi işte bu sebeplerden ötürü aşık da olamam zaten, birbirini getiriyor.
0
blatta hiberna
(21.11.22)
böyle kasıntı takıntılarım yok. şiveli bile konuşabilir, bu da ülkenin bir rengidir yani. bence mesela -de -da'ları ayrı yazamaması daha büyük sorun ama da o da öğretilir gerekirse.
0
roket adam
(21.11.22)
yorumlar karşısında şoka uğradım. sanırım burada herkes ingiltere prens-prensesi
0
purrp
(21.11.22)
Hayır. Seks esnasında falan derse bunalım yaşarım.
0
romario
(21.11.22)
(25)

erkekler atlet giyiyor musunuz?

bugisme
Uzun yıllardır klasik beyaz atlet bana hep kıro işi geldi. bu sebeple sporcu atletleri giyiyordum ancak onların gerek rengi gerekse iç kıyafeti olmamasından dolayı, giydiğim gömlekler direk ter çekince rahatsızlık vermeye başladı. siz bu işi nasıl çözüyorsunuz?hangi marka model atlet tercih ediyorsu
Uzun yıllardır klasik beyaz atlet bana hep kıro işi geldi. bu sebeple sporcu atletleri giyiyordum ancak onların gerek rengi gerekse iç kıyafeti olmamasından dolayı, giydiğim gömlekler direk ter çekince rahatsızlık vermeye başladı. siz bu işi nasıl çözüyorsunuz?

hangi marka model atlet tercih ediyorsunuz? Etmiyotsanız ter işini nasıl çözüyorsunuz?
0
bugisme
(20.11.22)
Orta okuldan beri atlet giymiyorum. Tek renk ve baskısız t-shirt giyiyorum. Gömlek ve kravat durumuna göre sıfır ya da v yaka olarak değişebilir.
0
nawar
(20.11.22)
29 yaşındayım, bu yaza kadar tüm hayatım boyunca giydim. şimdi kış geliyor diye yavaştan tekrar giymeyi düşünüyorum.
yaz kış zaten sürekli terliyorum, ben de bir çözüm bulamadım.
tutku marka atlet giyiyorum, tavsiye ederim.
0
MtKrt
(20.11.22)
atletsiz dışarı çıkmam. mevsim veya fiziksel aktivite ayırt etmeksizin acayip terliyorum çünkü. atletsiz dışarıda olma fikri bile korkutucu geliyor. gri olanlardan giyiyorum ben, zaten giyim tarzım dolayısıyla içimde atlet olduğu belli olmuyor. kıro bulan varsa da bulsun yani benim için terden renk değiştirmiş iğrenç gömlek/tişörtle gezmekten çok daha cazip kıro bulunmak, beğenmeyen kızına almasın bana ne.
0
mark greg sputnik
(20.11.22)
sıcak havalar hariç genelde giyerim. bazen yerine basic tshirt giyerim.
0
utungan
(20.11.22)
evet terden kurtarıyor

gömleğin içinden bell olmadkça soru yok
bi kaç tane de siyah var onlar zaten belli olmuyor
0
bir soru sorcam
(20.11.22)
lanet olsun atletsiz kış geçirmek imkansız. En azından ter konusunda yalnız değilmişiz.
Siyaha dönmeyi düşünüyorum ben.
iğrenç bir şeysin atlet.
0
sparkle kiddle
(20.11.22)
kimseyi gücendirmiş gibi olmayayım ama atlet ve üst iç giyim kuşama karşı tavrım gibi ersoy'un kaburgacıda fiyat aldıktan sonra verdiği tepkiyle aynı. pantolon içine sokarsın omuzdan sıkar, sokmazsın ya dışarı çıkar ya üste doğru kayar rahatsız eder. ölesiye nefret ediyorum.
0
IncredibleMau
(20.11.22)
Tutku beyaz atlet giyiyorum. Bana da sporcu atletleri kıro geliyor.
0
dissendium
(20.11.22)
20 yıldır yaz kış hiç farketmez atlet fanila türü bir şey giymedim.
Kışın her gün, yazın günde bir ya da iki duş alırım. Çıkardığım gömlek ya da tişörtü de yıkamadan tekrar giymem.

Atleti terle alakalandıranlara bir sorum var. İnsanın en çok koltuk altı ve boynu terler. Bu bölgelerin atletle ne alakası var?
0
Mirket
(20.11.22)
Ankara'da yaşıyorum çocukluktan beri hiç giymedim.
0
Erestor
(20.11.22)
@mirket giydiğin tüm üst kıyafetlerin %100 pamukluysa, yoğun eforlu iş yapmıyorsan ve bu kişisel hijyen ritüelinden ödün vermiyorsan bir şey diyemem. Ancak herkes aynı koşulda değil, havalar ayrıca soğuyunca sadece gömlekle üşüyorsun. içinde atlet varken karnın ve belin özellikle daha sıcak, dengeli ve korunaklı oluyor. diğer türlü kaban/ mont giyiyorsun ve o zaman daha absürt bir sıcak basıyor, çıkarsan üşüyorsun. atletin diğer faydası otururken gömlek düğmelerinin arasından firikik veriyor insan, kimseye göbek deliğimi göstermek istemem ayrıca vücudunda ufak bir sivilce patlasa direk gömleğine ya da kıyafetine geçiyor, ben atlete dirensem de bu gerçekleri kabul etmemiz lazım kanaatindeyim, ne dersiniz? :)
0
🌸bugisme
(20.11.22)
tutkusuz bir kış ve bahar düşünemiyorum. beyaz atlet sağlıktır.
0
abelardo
(20.11.22)
Atlet giyeceğime tişört + gömlek yapıyorum hava cidden soğuksa. Hem gömlek altı tişört rengi veya deseniyle tamamlayıcı bir unsur oluyor.
0
Bruce
(20.11.22)
@bugisme Çok Ankara-Elmadağ ayazı yedim ben. Çok da emekyoğun işlerde çalıştım. %100 pamuklu atletin soğuktan koruyuculuğu yoktur. Zaten %100 pamukluysa bir yıkanışta yakası göbek seviyesine iner. Vücut sivilcelerim sadece ve nadiren sırtımda çıkar. O da atlet alanı dışındadır.

Göbek deliği dekoltesi konusu da inan hiç aklıma gelmemişti :)

Atlet ve fanila, küresel ısınmanın bu boyuta ulaşmadığı, insanların sadece bir tane dış giyim alacak paralarının olduğu, banyo ihtiyacının sadece pazar günleri sobanın üstüne konan güğümle karşılanabildiği ve vücut kirinin o kıymetli üst giyime geçmesinin engellenmeye çalışıldığı dönemden kalan bir alışkanlıktır ve gereksizdir.
0
Mirket
(20.11.22)
En son ortaokulda falan giymiş olabilirim atlet. Yazın zaten düz tişört giyiyorum, sonbahar/kışta da gömlek ya da sweat altına ince tişörtlerim var onları giyiyorum.

Ama yazın aşırı çok terleyen biri olarak atletin ter gösterme konusunda bi yararı var mıdır hiç mantıklı gelmedi. Mesela sırt çantasıyla işe gidiyorum 20 dakika yürüyünce sırılsıklam oluyor sırtım ve gövdem. Atlet giysem atlet sırılsıklam olup rahatsız eder ve sonuç olarak yine tişörtü ıslatır gibi geliyor. Yani evet düz tişört giyip terleyince de hoş bi görüntü ortaya çıkmıyor ve durmadan insanlardan "Aa ne kadar terlemişsin öyle" sorusuna maruz kalıyorum (bu da bi tarz bodyshamingtir, sormayın işte evet terliyorum yani farkındayım dhdhdhs). Atlet giysem bu teri göstermez mi? Bi de beyaz beyaz atlet ne bileyim gerçekten rahatsız edici geliyo ya. Soğuk konusunda zaten çok sıkıntım yok dediğim gibi tişört üstüne kıyafet yapınca kışın atletten daha iyi oluyor.

Gerçekten terli görüntüyü engelliyorsa yazın bi gün deneyeyim bari shdhdhs
0
nundu
(20.11.22)
lisenin bitmesinden itibaren giymeyi bıraktım. herhalde 10-11 senedir vücudum aletle temas etmedi.
0
m e b
(20.11.22)
yazın tişörtün içine atlet giymek net kıroluktur hatta köylülüktür.
kışın beyaz gömleğin içine en kötü fanila giyersin en azından çok belli olmaz.
ama kazağın, sweatshirtün, poların, gömleğin içine tişört giyilir gerektiğinde çıkartır tişörtle oturursun.
0
astronom bey
(20.11.22)
abi samimi soruyorum amacım kavga dövüş değil, atlet giymek neye göre ve neden kıroluk/köylülük oluyor?

la bu alt tarafı teri emen bir kumaş parçası değil mi? açık renk gömlek giymiyorsan zaten dışarıdan filan da görünmüyor yani. dokusundan rahatsız olanı anlarım da sırf "köylülük" argümanıyla bundan neden böyle nefret ediyorsunuz ya? ben bunu hiçbir zaman anlamadım.

terlemeyen adam giymesin tabii ama bu toplumda ismail türütler de var. formunun, sağlığının zirvesindeyken bile domuz gibi terleyen insanlar var. biz atlet giymezsek yaşamak size zehir olur. bu tarz keskin ifadelerden kaçınalım lütfen. atlet milletin efendisidir.
0
mark greg sputnik
(20.11.22)
ben de lisenin ortalarında bırakmıştım.
0
ahm1
(20.11.22)
vucut sağlığı yerindeyse zaten terleme hasta olma üşüme gibi sorunlar olmuyor
atlete gerek kalmaz

diğer türlü mucizevi bir şekilde teri emerek bir üstteki katmana geçirmiyor
kendi başına kuruyor kolay kolay ter kokusu oluşmuyor

yazın gömlek değiştirmek daha mantıklı
benim atletten kastım tshirt tarzı olanlar
0
bir soru sorcam
(20.11.22)
Çocukluktan beri giymedim.

Kışın sıcak tutsun diye içe basic tişört giyiyorum, üstüne de sweatshirt veya gömlek.

Ama genel olarak terlemeyen bi insanım. O yüzden ter işini hiç düşünmedim.

Vücuduna iyi oturan tişört bulursan içe giymek potluk yapmaz, gömlek vs. düzgün görünür.
0
plutongezegendegilmi
(21.11.22)
Uzun zamandır giymiyorum 2012de falan bıraktım. Atlet yerine basic tişört giyiyorum +1

Yazları gömlek giyersem arıyorum ama bazen. Çok terliyor çünkü insan.
0
westblack
(21.11.22)
uzun yıllardır giymiyorum. tişört üstü gömlek tercihim.
0
tantunisultansuleyman
(21.11.22)
yaz kış giyerim giymeyince üşüyorum
0
birmilyonunvarmi
(21.11.22)
Estetik olarak çirkin bulduğum için giymiyorum
Ter tutmayan teknik kumaşlı iclikler var yazlık ve kışlık olarak bulunabilir, kaliteli olanlar yumuşacık oluyor ve vücudu sardığı için kompres hissinden ötürü rahatsızlık vermiyor. Biraz paraya kıyıp düzgün bir şey alın bir daha normal atlet giymezsiniz, zaten yıllarca eskimiyorlar.
0
hasmetizm 2046
(21.11.22)
(5)

kulak içi kulaklık önerir misiniz?

mark greg sputnik
bende plantronics midir nedir öyle bir markadan vardı babamdan kalma. sağ taraf gitti şimdi. bunların kablosu neyin içerden geçiyor bi de yani ne oldu da bozuldu anlamadım. acayip canım sıkıldı.kulak içi ama aynı zamanda hafif, her yere taşınabilecek, hatta böyle boynumuza gezebileceğimiz, uygun fiy
bende plantronics midir nedir öyle bir markadan vardı babamdan kalma. sağ taraf gitti şimdi. bunların kablosu neyin içerden geçiyor bi de yani ne oldu da bozuldu anlamadım. acayip canım sıkıldı.

kulak içi ama aynı zamanda hafif, her yere taşınabilecek, hatta böyle boynumuza gezebileceğimiz, uygun fiyatlı ama kaliteli ürün öneriniz var mıdır? bulututlu olsa daha iyi ama şart değil. çok fark etmez. yeter ki böyle iki ayda bozulmasın, efendime söyleyeyim metroda havada karada vs. rahat kullanabileyim, yer kaplamasın. ses kalitesi süper olmasa da olur.

piyasayı hiç bilmiyorum. sizin önerebileceğiniz bi ürün var mı?
0
mark greg sputnik
(18.11.22)
fiyat belirtmemissin ama bu paraya alabilecegin en iyi kulaklik kz zsn pro'dur
0
nibba
(18.11.22)
fiyat belirtmememin sebebi piyasayı bilmemem. şimdi bana sorsan ben 500 liradan fazla vermek istemem ama belki şu an 500 liraya sakız bile vermiyorlardır... o yüzden bir şey diyemedim. para vererek en son 10-12 yıl önce kulaklık aldım sanırım :/
0
🌸mark greg sputnik
(18.11.22)
Jbl öneririm bt tune 115 kullanıyorum
0
rebecca
(18.11.22)
kz zsn pro yu ben de yaklaşık 2 - 3 yıldır kullanıyorum ve aşırı memnunum. gümüş kablo ile kullanıyorum. yalnız 3 aydır şehir dışındayım, kulaklığımı almayı unuttum, ucuz yollu bir şeyler olsun dedim ve JBL C100si aldım. kz zsn pro kadar iyi değil tabi ki ama hani fiyatına göre iyi derler ya o cinsten. kısa süreliğine idare etsin yada ben hoyrat kullanırım bozulduğunda üzülmeyeyim kolayca yenisini alayım derseniz fazlasıyla yeterli gelecektir. takıp kullanacağınız aygıta göre ses kalitesi artabiliyor.
0
issiz karga
(18.11.22)
anker'in bulututlu modelleri cok iyi, tavsiye ederim.
0
cooperr
(19.11.22)
(17)

Evlenmeyecek olanları yaşlanınca nasıl bir hayat bekliyor?

burnley
Hiçbir zaman evlenme hevesinde bir adam olmadım. Ama tabii şu an halen genç sayılırım, uçuyorum kaçıyorum. Kendime yetebiliyorum. Ama bazen bu işin yaşlılık faslının da geleceğini hatırlayınca kafam karışmıyor da değil hani...Şu an benim gibi evlilik fikrine sıcak olmayan insanlar; ileride yaşlanınc
Hiçbir zaman evlenme hevesinde bir adam olmadım. Ama tabii şu an halen genç sayılırım, uçuyorum kaçıyorum. Kendime yetebiliyorum. Ama bazen bu işin yaşlılık faslının da geleceğini hatırlayınca kafam karışmıyor da değil hani...

Şu an benim gibi evlilik fikrine sıcak olmayan insanlar; ileride yaşlanınca ve mesela hastalanınca sizin iyi olabilmeniz için bir çorba yapanınızın bile olmayacak olması, kötü gününüzde arayıp soran, yanınızda olan çocuğunuzun, torununuzun olmayacak olması gibi şeyler sizi ürkütüyor mu? Veya yalnız ölmek? Bu hayatın yaşlılık döneminde yalnızlık, nasıl olacak?
0
burnley
(18.11.22)
Ürkütmüyor da arada bir tribe sokuyor bu tarz düşünceler; sonra hayatı ve kendimi fazla ciddiye almaya başladığımı fark edip kendime geliyorum. Çorba morba değil de, sevme ve sevilme hissini unutmak/hatırlayamamak korkutuyor beni.
0
vedatchilipeppers
(18.11.22)
huzurevinde takilacagim galiba.
0
spherical
(18.11.22)
yalnızlık övecek tipler gelmeden söyleyeyim. ilerleyen zamanlarda yalnızlık ciddi sıkıntı olacaktır.
0
tantunisultansuleyman
(18.11.22)
Ürkmüyorum çünkü şu anda da arayanım soranım, yardım edenim yok. Yalnızlık, birilerinin yanında yalnız hissetmekten daha kötü bir şey değil.
0
ruhen hastayim ben
(18.11.22)
Evlenince de sana bunları yapmak zorunda değiller. Garantisi yok yani. Ayrıca bu başkasına iş yaptırma beklentisi oluyor.
0
seaman
(18.11.22)
ben de benzer bir düşüncedeydim eskiden ama güzel bir birlikteliği tattıktan sonra insanın tekrar yalnız hayata alışması çok ama çok zor. o yüzden hiç öyle bir düşüncem olmasın diye kasıyorsan, o zaman pek bu işlere girmemekte, yalnız devam etmekte fayda var.
0
roket adam
(18.11.22)
çok çok uzun süredir yalnız yaşayan biri olarak kendi kendime bakma fikrine fazlasıyla alışmış durumdayım. şu an istanbulda yaşıyorum muhtemelen 10-15 yıl sonra annemlerin yanına döner düzenimi orada kurarım. hem onların yaşlılığında rahat etmelerini sağlarım hem de ben daha sakin, maddi kaygılardan uzak bir hayat yaşarım diye düşünüyorum.

bizim ailede yaşlılar ölene kadar kendi kendilerine bakabilecek durumda oldu hep, bu yüzden algım kim bana bakacak şeklinde değil. gücüm yettiği kadar kendime bakarım, olmazsa da huzur evi, bakım evi gibi alternatifler beni korkutmuyor. yaşayıp göreceğiz tarzında ilerliyorum.
0
hypathia
(18.11.22)
''Şu an benim gibi evlilik fikrine sıcak olmayan insanlar; ileride yaşlanınca ve mesela hastalanınca sizin iyi olabilmeniz için bir çorba yapanınızın bile olmayacak olması, kötü gününüzde arayıp soran, yanınızda olan çocuğunuzun, torununuzun olmayacak olması gibi şeyler sizi ürkütüyor mu?''

Torun ve çocuk olduğunda arıyorlar mı? Dayım öldü, yengenim 2 çocuğu da yurtdışında. Kendisi parkinson hastası. Kendi kendini idare ediyor.

Ben de yalnızım. Her işimi kendim yapmaya alışkınım ama annem mesela hem bana hem babama aşırı bağımlı. Hayatı başkalarına endeksleyince ne atmden para çekmeyi öğrendi ne yalnız otobüse binmeyi.
0
Kahvedesu
(18.11.22)
Çocuğunun, torununun olmaması, olsa bile hayırsız olması, çorba yapacağını umduğun kişinin senden önce ölmesi, ölmese bile onun daha çok çorbaya muhtaç hale gelmesi gibi olasılıkları da gözardı etmemekte fayda var.

Her yaşta, her durumda elini uzatacak, her an elini uzatacağın, en az dört arkadaş biriktirmek çok daha hayırlı olur dediklerin için.
0
Mirket
(18.11.22)
"Evlenip çoluk çocuk olsa en azından bize bakarlar" düşüncesi varmış gibi geldi. Öncelikle, çoluk çocuk olması, bakacakları anlamına gelmiyor. Bence bakmak zorunda da olmamalı ama bu benim düşüncem.

Bu konuda çok fazla bilinmeyen var. Evlenip de istediğiniz gibi yürümemesi, belki hastalanınca sizi terk edebilir vs. O yüzden bu düşüncelere uzun süre takılı kalmamak gerek.

İleride, özellikle iyice yaşlanıp hastalanınca sorun olacak mı? Evet. Ben şahsen en azından bir süre iyi bir huzurevinde kalabilecek kadar bir miktarı ayırmak iyi olacak diye düşünüyorum kendi açımdan.
0
henchman
(18.11.22)
gecen sene arkadasimla konusuyorduk. acaba cocuk mu yapsam tasiyicidan veya evlat mi edinsem en azindan yaslaninca yanimda birileri olur dedim. cevabi "ahahahahaha cocugunun yaslaninca sana bakacagini saniyorsun yani cok komik" oldu. hakli mi bilmiyorum ama neticede hala cocuksuzum.
0
hot potato
(18.11.22)
45-50 yaşında ölürüm diye düşünüyorum, yalnız kalacak kadar yaşlanacağımı sanmıyorum. ayrıca ilişki de yaşadık, onu da gördük yani. her eş/sevgili hasta olunca çorba yapacak türde insanlar olmuyor. kaldı ki bu düşünce yapısını sağlıklı bulmuyorum ben. yalnız kalmayayım diye hayat birleştirilmez. bunlar emek isteyen işler. hastalandığında çorba istiyorsan sağlığında sabah akşam o ilişki için çabalaman lazım. bende o g*t yok. zaten ilişki anlamında b*k gibi bir insan olduğuma kanaat getirdim. kimseden bi şey beklemiyorum. bi kadın beni hoş bulursa, çekici bulursa çok teşekkür eder ve mutlu olurum. o kadar. çorbanla mı doğdum bedduanla öleyim hesabı, ne kadar yaşarsak yaşarız işte. yaşlanınca herkes yalnızlaşıyor zaten, huzurevi olur başka yer olur bi şekilde kendimize en azından kankito ediniriz diye düşünüyorum. kaldı ki dediğim gibi 60 yaşın ötesini görmek gibi bir fikrim yok, istesem bile göreceğimi sanmıyorum.
0
mark greg sputnik
(18.11.22)
İnsan evlenip, çoluk çocuğa karıştığında hastalığında ya da yaşlılığında etrafında birileri olacak anlamına gelmiyor. Her insanın bir seçim hakkı var ne yazık ki. Çok sevgi dolu bir evliliğiniz olsa dahi eşiniz size bakmak istemeyebilir, bakacak durumda olmayabilir, sizden daha hasta olabilir vs vs. O yüzden de ne yazık ki evlilik yalnızlığın kesin çözümü değildir.

Fakat dost ve arkadaş bu anlamda önemli. Dostluk ve arkadaşlıkta vefa, birliktelik, yakınlık bir sözleşme ile değil duyguyla sağlanır. Genelde de eşlerden ziyade onlar daha çok çorba, yanında olma işlerinde iyi oluyorlar. O yüzden sosyalleşme, iyi ve sağlam arkadaşlık / dostluk kurma bu noktada elzem.

Kısaca evet ürkütüyor, o yüzden de kimsem kalmazsa belli bir yaşta huzurevine geçip orada takılmayı planlıyorum.
0
charbiel
(19.11.22)
Yaşlanınca evlenmek
0
ikikerekac
(19.11.22)
evlilik övücü arkadaşlar yaşlanınca çocuklarının kendilerine bakacaklarından nasıl bu kadar emin olabiliyorlar merak ediyorum. yahu bir bende yok bu yalnızlık korkusu heralde.
0
nothing in my way
(19.11.22)
Bizim yaşlılığımız 30 sene önceki yaşlılık gibi olmayacak. Param varsa yaşlılık en son derttir benim için.
0
oyokbuyoknevar
(19.11.22)
gencligimizi yasadik da yasliligimiz kaldi :)
0
baldur2
(19.11.22)
(5)

Verimliliğe kafayı takmam

dissendium
Verimliliğe kafayı takmış durumdayım. En küçük boş zaman bulunca Almancamı geliştireyim, KPSS için çalışayım diyorum. Gerçekte bunlara hiç gerek yok. Üniversiteyi bitirdim. Askerliğimi yaptım. Çalışıyorum. Hiçbir şey yapmayıp boş boş yaşayabilirim ama boş olunca rahatsız oluyorum. Bunun orta yolu ne
Verimliliğe kafayı takmış durumdayım. En küçük boş zaman bulunca Almancamı geliştireyim, KPSS için çalışayım diyorum. Gerçekte bunlara hiç gerek yok. Üniversiteyi bitirdim. Askerliğimi yaptım. Çalışıyorum. Hiçbir şey yapmayıp boş boş yaşayabilirim ama boş olunca rahatsız oluyorum. Bunun orta yolu nedir?
0
dissendium
(16.11.22)
Bence bu ayar iyi ama ben değiştirmek istiyorum derseniz kendinize küçük hedefler koyun. Atıyorum "Almanca seviyem şu olunca ekstra bir şeyle uğraşmadan bir ay takılacağım" gibi.

Ama yineliyorum bence bu ayar iyi. Gelişmek iyidir.
0
pispinti
(16.11.22)
Bu ayara nasıl gelebildin söylersen büyük sevaba girersin. Değişme işte ne güzel ya niye değişmek istiyorsun ki.
0
Gradient_tabanlı_mor
(16.11.22)
bu modern zaman hastalığıdır kardeşim, geçmiş olsun. kurtuluşu kolay değil. internette çok vakit geçiriyorsan onu azaltmak işe yarayabilir. sorun şu ki her gün, her saniye çok fazla uyarana maruz kaldığımız için beyinlerimiz muşmulaya dönüyor. her saniye dopamin saldırısı. mental olarak çok yorgunuz ve bunun karşılığında somut bir sonuç görmeyince moralimiz bozuluyor. üstüne internette her an insanların başarı hikayelerini, olumlu paylaşımlarını görüyorsun. bu kendi içinde ayrı bir mesele. şimdi insta'ya mutlu an koymakta sorun yok, insanlar tabii ki daha iyi hissettirecek veya kendilerini daha iyi gösterecek şeyleri aktarmayı tercih ederler ama bu ister istemez bizim kafamızda bir çeşit survivorship bias yaratıyor: kısacası herkesin çok çalışıp başardığını, mutlu olduğunu görüyorsun. halbuki bir çalışkana karşılık 10 tane "sıradan" yaşayan; bir deneyip başarılı olana karşılık 10 tane deneyip hiçbir şey elde edemeyen insan var.

boş boş yaşama. bir şeyler yapmak istemek güzeldir. insanı hem zihnen hem de bedenen dinç tutar. ama daha küçük ölçekli ve spesifik hedefler belirlemek iyi fikir olabilir. mesela iki saat almanca çalıştıktan sonra "benden iyisi yok len, helal amk, şimdi gidip boş boş dolaşayım" diyebiliyor olman lazım. makine değilsin. olma da.

bak kendin de farkındasın zaten. senin hayatta isteğin, önceliğin, amacın nedir? nereye varmak istiyorsun? sana ne keyif ve mutluluk veriyor? bunların üzerinde düşün. "gelişim bağımlısı" olma; geliş, bundan keyif al ve kendine dinlenecek/boş kalacak imkanı da tanı.

ha baktığın zaman ben kendi yaşayışıyla kesinlikle örnek alınacak bir insan değilim, orası ayrı bir konu ama ben böyle kafayı kendini geliştirmekle bozmuş insanlara üzülüyorum biraz. kendileri mutluysa ne ala... ama dışarıdan bakınca bana üzücü geliyor. hep bir şey kovalamak, hep bir eksiği kapatmaya çalışmak çabası gibi...

çok iyi almanca konuşacağım diyorsan deli gibi almanca çalış. ben yazar olacağım diyorsan otur saatlerce kitap oku, kurgu üzerinde çalış, yaz. bunlar güzel şeyler. ama amacın, hedefin yoksa laf olsun diye kendini paralama abi. bazen bir parkta banka oturup yarım saat insanları izlemek de insana fayda sağlayabiliyor, her şey somut ve hatta işe yarar olmak zorunda değil hayatta.

modern dünyada müthiş bir "işe yarama" baskısı var insanların üzerinde. bu bence çok anormal bir şey. ben sıradan vatandaşım abi, altı dil konuşup beş enstrüman çalamam. yapabilene helal olsun, onu zaten özel ve ayrı bir insan olarak görürüm, takdir ederim ama herkesten bunun beklenmesi saçmalık.

neyse çok dağıttım. kısacası kendi içine yönelip ben bunu niye yapıyorum diye sorarsan belki frenleyebilirsin. ha rahatsız olmuyorsan devam et zaten sorun yok, alkolik oldum filan demiyorsun sonuçta, hoşuna gidiyorsa 7/24 yeni şeyler öğren, ne olacak.
0
mark greg sputnik
(16.11.22)
Bence sorun verimlilige takman degil. Mevcut hayatindan kurtulmak icin cikis ariyorsun surekli sunu mu uapsam bunu mu yaosam diye buraya gelmemden bu sonuca variyorum. Sadece arayista olsugun surec bile basli basina verimsizlik.

Bence kacmak istedigin seylerle yuzles ve kararini ver o zaman kafandaki bu takintidan da kurtulursun.
0
kuzey li
(16.11.22)
Ben de sabah akşam iş düşünüyorum. Akşam iş yapıyorum. Senin gibi olmak isterdim, yapabilmek isterdim. Akşama kadar yorgunluktan, yoğunluktan hiçbir şey yapamıyorum. Akşam boşsam kafa dinlemek istiyorum.
0
sevilen progressive türkücü
(16.11.22)
(23)

Bir çeşit etik sorusu? Siz olsanız ne yapardınız?

Amaranta ursula
Selamlar arkadaşlar, Bir alttaki duyuruda görünce gece gece yine aklıma geldi. 2015'te üniversitede okurken sennheiser'dan en ucuz model bir kulaklık almıştım 40-50lira civarında. Sonra annem evde babamın kullanmadığı kulaklığı olduğunu onu kullanabileceğimi deyince benim siparişi iptal ettim. Ama t
Selamlar arkadaşlar,

Bir alttaki duyuruda görünce gece gece yine aklıma geldi. 2015'te üniversitede okurken sennheiser'dan en ucuz model bir kulaklık almıştım 40-50lira civarında. Sonra annem evde babamın kullanmadığı kulaklığı olduğunu onu kullanabileceğimi deyince benim siparişi iptal ettim. Ama tabii kulaklık geldi. Ben de beleşçilik baskın gelince durumu onlara anlatıp geri göndermedim.

Ara ara hatrima gelince pek rahat etmiyorum. Sizce şimdi markaya durumu anlatan mail atsam ve bugünkü bedelini ödemek istediğimi söylesem saçma mi olur? Siz olsanız ne yapardınız?
Cevaplar için şimdiden çok teşekkür ederim.
0
Amaranta ursula
(15.11.22)
Bence yap, için rahatlar. Onlar da ya cevap vermezler ya da teşekkür ederler. İki durumda da sen kazançlı çıkarsın.
0
im2shy
(15.11.22)
hos bi sey degil ama gelmis gecmis. sirket sana gonderilen bi ekstra urunle batmazdi zaten. ama haksiz kazanc elde ettin. birinin bi sekilde hakkini gasp etmek gibi aslinda. buysa sana bunu 7 sene sonra yazdiran ben olsam muhtac birine karsiligi kadar bi para verirdim.
0
Kittie
(15.11.22)
üstünden yedi yıl geçmiş. sana beleş gelen kulaklığı sennheiser fark etmemiştir bile. yaptığının yanlış olduğunun farkındasın, pişman olmuşsun. yaptığından zarar gören kimse yok. o sipariş iptal edilmesine rağmen geri dönmediği için birisi azar işitmiş veya işinden olmuşsa bile şimdi sorsan hatırlamaz muhtemelen.

bence hiçbir şey yapmana gerek yok. anlamsız olur. karmaya, ilahi adalete vs. inanıyorsan o günün 50 lirasına denk gelecek şekilde bir yerlere yardım yap. ne bileyim bir öğrenci evinin faturasını öde, küçük kuzenin/kardeşin vs. varsa onlara hediye al... illaki içini rahatlatacaksa bence parayı bu şekilde harca.

yani aradan yedi yıl geçmişken sennheiser'e "ben sizden kulaklık çaldım parasını vermek istiyorum" demek bana acayip komik geldi, mesajı gören yetkili olsam bayağı güler ve hediye olarak "sıkıntı yok kankito" notuyla sana yeni bir kulaklık gönderirdim yani kusura bakma :(
0
mark greg sputnik
(16.11.22)
Ben bunu sık sık yapıyorum ya. Zamanında torrent'ten bi sürü oyun indirip oynamıştım, şimdi o oyunları denk geldikçe steam'den satın alıyorum oynamayacak olsam da.

Mail at, şirket muhtemelen kabul etmez, sen de bi tane alıp başkasına falan hediye edebilirsin.
0
plutongezegendegilmi
(16.11.22)
Yıllar önce bir bilgisayar almıştım da bir hafta arayla iki bilgisayar gelmişti. İkinci bilgisayarı kargo parasını cebimden ödeyerek geri göndermiştim. O geldi aklıma.

Bir de bir protein tozu almıştım. İki tane gelmişti.

Vicdanen rahatsızsan o bedelde bir garibanı sevindir. Olsun bitsin. Protein tozu olayında ben öyle yapmıştım.

Demiştim ki, Bir emekçi hata yapmıştır. Bildirsem şimdi onun gırtlağına çökerler.
0
Mirket
(16.11.22)
mail at
0
arveles gibiyim
(16.11.22)
ben öderdim.
0
gurur
(16.11.22)
geçen ay oldu felan deseydin bedelini öde derdim ama olan olmuş artık. 2015 yılında it gibi aşık olduğum kişinin ismini cismini unuttum ben.

bir tanecikten marka zarar görmez diyenler olmuş da satış departmanında çalışan personel belki o hafta/ay hesap vermek durumunda kaldı, kendi ödedi? bilemeyiz!

arkadaşlar, böyle bireysel anlamda yav koskoca X markası diyip geçmeyin, neticede bu ürün ve hizmetleri bize ulaştıranlar evine ekmek götüren it gibi çalıştırılan insanlar. onları düşünün asıl.
0
roy keane ve giggs reyiz
(16.11.22)
Ben fayda zarar ilişkisine bakıyorum, firma senin vereceğin 300-500 liraya muhtaç değil, şimdi bissürü yazışma falan filan çok gereksiz, seninkine çok benzer bir durum yaşadım ve parayı öğrencilere askıda yemek uygulaması yapan bir lokantaya bağışladım.
0
arph
(16.11.22)
Bağış yap +1.
0
not dark yet
(16.11.22)
firma olması, insan olmasından farklı bir şey değil. yani hak açısından. şöyle düşünün: ben zengin biri olsam ve bana ödemen gereken bir miktarı ödemeseniz aradan kaç yıl geçerse geçsin ödemelisiniz.

ben olsam firmaya mail atardım. muhtemelen size böyle bir ödeme alamayacaklarını söylerler, çünkü fazla para girişi olur. ama keşke ödeseniz.

birini sevmek için nasıl kriterlere ihtiyacınız varsa, kendinizi sevmek için de aynı nedenlere ihtiyacınız var. böyle sebepler kendinizle aranızı açar. böyle söyleyince çok uç bir şey diyormuş gibi oluyor ama değil. ben olsam firmaya ulaşırdım. kötü bir tepki almayacağınız zaten belli. siz de aslında bunu istiyorsunuz, sorunuzdaki nahiflikten belli.

ekleyeyim, başkasına yardım yaparak firmanın hakkının kapatılmayacağını düşünüyorum. bağışınızı zaten imkanınız olduğunda yaparsınız, ama ikisi bence ayrı konular.
0
lovemyself
(16.11.22)
Lovemyself ++1

Birinin hak gaspı başka biriyle telafi edilemez.
Şu durumda hem firmanın hem de o birimde çalışanların hakkına girmiş durumdasınız. Aradan geçen zaman bu hakkı düşürmez. İşte bunlar hep kul hakkı, haram kazanç vs.

Firmada ulaşabildiğiniz en üst birime ulaşıp durumu izah ederek ödeme yapmak en doğrusu. Çünkü alt birimde birisi aman olan olmuş boşver diye geçebilir, bu takdirde o hak ödenmiş olmuyor.

Yukardaki seçenek yapılamadığı ya da çalışmadığı durumda o kulaklığın bugünki bedeli üzerinden birine yardım edebilirsiniz. Bu yardım aslında o firma adına yapılmış oluyor. Siz yardım etmiş değil, borcunu ödemiş konumdasınız.

Görülüyor ki yapılan bu davranış -ki hafife alınsa da hırsızlıktır aslında- sizin vicdanınızı rahatsız etmiş. Bu çok güzel. İyi bir vicdan önünde sonunda doğruyu bulur, demek ki siz de bir gençlik hatası yapmış olsanız da doğru, temiz, dürüst hasletlere sahip yetişmişsiniz. Bu nedenle meseleyi mutlaka bir şekilde çözüme kavuşturmalı bu vicdanı korumalısınız.

Bu duyuru nezdinde cevaplarken benzeri şeyleri hafife alanlar için de belki bir faydası olur ümidiyle yazdım.
Evet belki bu firmalar bir ürünle batmaz ama batan bizim insanlığımız olur. Dini hassasiyeti olanlar için bu aynı zamanda kul hakkıdır. Böyle bir inancı olmayanlar için de evrensel hukuk ve insanlık için sorunlu bir davranıştır. Lütfen böyle şeyleri hafife almayın. Zaten er geç bunun bedeli insanın karşısına çıkar.
0
epitaf
(16.11.22)
@epitaf
Açıkçası ben de firmaya ulaşmadan bir yere bağışlamayı düşünmüyorum. İlk yolum onlara yazmak olur. Ha kabul etmezlerse onlar adına bağış yaparım. Ancak Türkiye yetkililerini tanımıyorum. Ben direkt sitesindeki bize ulaşın kısmından yazmayı düşünmüştüm. Şimdilik onu yapacağım, bakalım ne olacak.
0
🌸Amaranta ursula
(16.11.22)
www.youtube.com

valla ben olsam hatalar beni bağlamaz der geçerdim. takibini yapması gerekenler onlar. iade olmuş ürün kullanıcıya ulaşıyor ve kimse takip etmiyor? Daha önce firmalara ilettiğim de oldu, gerek yok sizde kalsın dediler ama 2 ürün gelmişti o zaman. Bunu amazondan aldığım ürünlerde de yaşadım aliexpressten de.

ama siz etik olanı sormuşsunuz, vicdan rahat etsin diyorsan firmaya durumu açıkla tabi. aldığın platform ve sipariş sistemde gözüküyorsa, sipariş numarası veya fatura numarasıyla ulaşınca hatayı görürler bile belki..
0
ananiyimioguz
(16.11.22)
Mesaj attım ama gelen yanıt otomatik yanıt gibi geldi.
"Üzülerek belirtmek isteriz ki bu şekilde bir sürecimiz bulunmamaktadır. Ürünlerimiz 15 iş günü içerisinde iade edilebilmektedir."

Arkadaşların twitter hesabından türkiye sayfasına mesaj atmayı deneyeceğim ama pek umudum yok açıkçası. Başka fikri olan varsa beri gelsin.
0
🌸Amaranta ursula
(16.11.22)
"sennheiser farketmemiştir bile" diye düşünme, mutlaka farkedilmiştir ve hatayı yapan işini takip etmeyen personel azarını yemiştir ağız dolusu.

2015'te 40-50 liralık şey şu anda 400 lira civarındadır. çok da ucuz bir ürün değil. paranın zaman değerini dikkate almak lazım.

yaptığın en başta hata, hiç yapmaman gerekirdi. ama madem halen vicdan azabı çekiyorsan firmaya mail at ve cevaplarını bekle.
0
teritori
(16.11.22)
@teritori
Hocam zaten mail attım ama gelen cevap işe yaramadı. Duyuruda da yazdığım üzere bugünlük değerini ödeyeceğim. Yani kabul etseler 20-25 doları ödemeye hazırım:) Ama kabul edecek kanalı bulamıyorum:D
0
🌸Amaranta ursula
(16.11.22)
e tamam o zaman sen yapman gerekeni yapmışsın. hepimiz üniversite çağlarında böyle şeyler yapabiliyoruz.

bu saatten sonra yapılacak farklı bir şey yok. belki bir miktar bağış.
0
teritori
(16.11.22)
Eğer dindar bir insansanız fıkhi cevabı şu şekilde;

eğer geçmişten gelen bir hakkı, sahibine ödemek isteyip de ödeyecek kişiyi bulamıyorsanız (daha uzun da aslında özeti bu) o kişinin adına sadaka verebilirsiniz.

Ürünün şimdiki değeri, ya da o zamanki 40-50 tl değerindeki altının şimdiki tutarını, bir fakire sadaka verirsiniz ve sevabını hak sahibine bağışlarsınız.
0
John Bloor
(16.11.22)
Aldığınız yer neresiydi? Yani hangi mağaza? Teknosa vs. ? Ben trendyol Çiçeksepeti gibi yerlerde alıp iade ettiğimde yanlışlıkla iptal edilen veya kargoda geri gelen ürünleri sorduğumda sizde kalabilir diyorlardı ama fatura telefonundan satıcıya ulaştığımda haberimiz yok trendyol bizden habersiz öyle demiş cevabı alıyordum. Daha sonra satıcıyla haberleşip gönderiyordum ürünü. Normalde trendyol bana hediye etmiş denilebilir ama adamların satıcılara yaptıklarını biliyordum az çok.

Sizin durumunuz biraz karışık. Uzun zaman geçmiş. Sanırım bu şekilde iade alamayacaklarını söylemişler. Şöyle bir şey olabilir. Belki biraz saçma ama yeni bir kulaklık alın daha sonra iade edin. Kutunun içine de durumunuzu açıklayan bir mektup ekleyin ve parayı bantlayıp kargolayın. Sadece kulaklık parasını iade ederler belki.
0
jepa
(16.11.22)
Bundan sonra hayatında bu tür durumlarda ne olacağını biliyorsun, ilk zamanlar beleşçilik tatlı gelsede zamanla sende vicdan yapıyormuş, bu durumda tekrar başına böyle bir şey geldiğinde bu bilgiyi kullanarak iadesini falan yaparsın.

7 sene sonra kimse sallayamaz bu durumu, ödemesini yapamazsın, şöyle düşün adamın kasasına bir miktar para giriyor ama bunun kyaıt kuyudatı eksik, fatura kesilmemiş, daha önce kesilen fatura iptal edilmiş vs. vs. adam sana tekrar fatura kesecek ki o parayı alsın, e faturayı neye kesecek? depodan mal çıkartması lazım fatura kesince de vs. vs. e mal'ı çıkartmasa bu sefer depo ile satış rakamları tutmayacak, şu anda o parayı ödeyebilmek adamların başına paranın değerinden çok daha fazla iş çıkartacak.

sen yine de elinden geleni yap tabii kafan rahat olsun ama adamlardan tabii ödemenizi şuraya yapabilirsiniz gibi bişi demelerini bekleme.
0
selam
(16.11.22)
arkadaşlar neden "sennheiser'dan çalmakta sıkıntı yok" demişim gibi cevaplar verdiniz ki? ben olayın üstünden yedi yıl geçtiği gerçeğini göz önünde bulundurarak yazdım bunları. tabii ki bu durumdan dolayı bir çalışanın başı ağrımış olabilir, tabii ki parasını vermediğimiz ve hata sonucu elimize geçmiş ürünün üstüne yatmamalıyız ama her şey siyah ve beyaz değil. yani dükkanı zor çeviren esnafı gidip soymakla sennheiser'in fazla gönderdiği kulaklığı geri göndermemek arasında bence fark var. duyuru sahibi bu hatayı fark edip hemen sormuş olsa zaten eminim kimse "boşver ne göndereceksin" demezdi. üzerinden yedi yıl geçmiş bir şeyde bence daha yapıcı olmak lazım. dediğim gibi o gün bir çalışan başına iş almışsa bile şimdi kendisi dahi hatırlamıyordur bunu... kaldı ki duyuru sahibinin duyarsız, sennheiser'dan kulaklık kepitmeyi meşru gösterir bir hali yok. o yüzden burada ahlak dersi vermeye de gerek yok diye düşünüyorum. olan olmuş, geçmiş gitmiş. kendisini rahatsız hissediyorsa o değerde bir iyilik yapabilir diye düşündüm. ben ondan şeyettim yani, eğer yaptığım zalımeylık gibi algılandıysa onu düzeltmek isterim.
0
mark greg sputnik
(16.11.22)
çok ilginç kafalar cidden, hayretle izliyorum.

kulaklığı sipariş vermişsin, siparişi iptal etmişsin ama sana yine de yollamışlar. daha sonra da "bir sorun olmuş, iptal ettiğiniz sipariş size gönderilmiş, şu şu adrese iadesini gerçekleştirebilirsiniz." gibi bir iletişime de geçilmemiş seninle. daha neyin derdini ediyorsun ki? bu şirketlerin sömürgesinde yaşıyoruz zaten, yok vergi indirimiydi yok şuydu buydu derken hepsinin ceremesi topluca bizlerden çıkıyor.

ben zerre acımaz kullanırdım kulaklığı. dediğim gibi bir mail gelirse o zaman kimsenin başı derde girmesin der, geri gönderirdim ancak.

hayat bu kadar ufak şeyleri kafaya takacak kadar uzun değil.
0
knight of cydonia
(16.11.22)
(7)

Dünya kupası tahmininiz hangi takım?

karayel
Ben oyumu arjantinden yana kullanıyorum.
Ben oyumu arjantinden yana kullanıyorum.
0
karayel
(15.11.22)
Portekiz
0
heritage
(15.11.22)
avrupa'nın ağır topları hep sıkıntılı. bence bu sefer güney amerika'dan çıkabilir şampiyon. arjantin'in biraz fazla abartıldığını düşünüyorum açıkçası, copa america'yı alırken de öyle ahım şahım top oynamıyorlardı. o yüzden ben BEREZİLYA diyorum.
0
mark greg sputnik
(15.11.22)
Benim kanada'ya sempatim var, bir de almanya. Ama bence almanya en fazla yari final gorur. Kanada da gruptan cikamaz.
0
ahm1
(15.11.22)
Almanya
0
dissendium
(15.11.22)
Arjantin derdim de kale, defans cok sakat geldi bana Arjantin'in.

Favori Brezilya.

Ama soyle bir olay var, Brezilya-Arjantin karsi karsiya gelme durumlari oldugunda bu ikisi scip siviyor, baskiyi kaldiramiyorlar Rakiplerine eleniyor bakiniz 7-1 lik Almanya brezilya maci. Finalde Arjantini gorunce Brezilyalilarin psikolojisi mahvoldu, Brezilya Arjantin'i dusunmekten Almanya macinda rezil oldular. Turkiye-Yunaninstan dusmanligi gibi.

Yalniz tam Almanlarin sevdigi ortam, epey lowkey kaldilar bu sefer, Almanlar ceketi koysa yari finale cikar. Musiala patlama yapacak. Gnabry dagitacak ortaligi.

Benzema, Ronaldo, Muller, Messi'nin son dunya kupasi, son bir kariyer sonu ectranin extrasi performanslar da gorebiliriz.
0
freedonia
(15.11.22)
favori brezilya gibi, ingiltere bi sürpriz yapabilir.

gönül kalp tamamen arjantin. kupa messi'nin ellerinde yükselsin.
0
hayati cozemeyen adam
(16.11.22)
ingiltere ve brezilya favorilerim. fransa ve belçika plase.

ilk 3 tahminim: ingiltere-brezilya finali 3.belçika

süpriz adayım: Almanya (orjinal 9 numaraları yok fakat kadronun kalanı iyi. 2002'deki gibi süpriz yapabilirler)
0
roy keane ve giggs reyiz
(16.11.22)
(6)

Ne yaparsam yapayım sabahları uyanamıyorum

sassot
En erken 12 de kalkıyorum. Gece yattığım saat 2-3-4.Denemediğim program, taktik vs kalmadı. Yarım saat kademeli olarak düşüreyim dedim ilk 12.30'da ikinci gün 12 de kalktım. Üçüncü gün kalktığımda saat 13.30 falandı.Tavsiyesi olan var mı?
En erken 12 de kalkıyorum. Gece yattığım saat 2-3-4.

Denemediğim program, taktik vs kalmadı. Yarım saat kademeli olarak düşüreyim dedim ilk 12.30'da ikinci gün 12 de kalktım. Üçüncü gün kalktığımda saat 13.30 falandı.

Tavsiyesi olan var mı?
0
sassot
(13.11.22)
Erken yatman lazım. Ben 6.30da kalkıyorum. 21.30’da yatıyorum. Evet sosyal hayatı ve kendime ayırdığım zamanı kısıtlıyor ama ekmek parası işte.
0
duma duma dum
(13.11.22)
Bir gün erken uyanırsan aynı gün erken yatarsın. Erken uyanma sebebin de zorunluluk olmalı. İş, iş görüşmesi, ders gibi.
0
dissendium
(13.11.22)
muhtemelen uyku kaliteniz düşük. fazla kilo varsa vermeye çalışın. işlenmiş gıda (özellikle şeker) tüketiyorsanız onu azaltmayı deneyin. sigara içiyorsanız bıraksanız en iyisi tabii ama o olmuyorsa azaltmak da iş görebilir.

paketlenmiş gıdaları ve sigarayı gerçekten ağzıma sürmediğim bir aylık periyot olmuştu hayatımda. yataktan spatulayla kazınan, mecburiyeti yoksa KESİNLİKLE uyanmayan, gece uykusu sık sık bölünen birisi olarak adeta rampadan fırlayan roket gibiydim o süreçte. pis yemeye başlayınca yine muşmulaya döndüm.

kısacası muhtemelen uyku kalitenizin artması gerekecek. onun da en temiz yolu hayat tarzını değiştirmekten geçiyor. çok sıkıcı ama maalesef birinci yol bu.

"erken uyanırsan erken yatarsın" durumu da herkes için geçerli değil bu arada. anksiyete, kaygı vs. varsa bütün gün uykulu gezersin ama gece 9-10'da yastığa başını koyduğunda sabah 5'e kadar dönersin.
0
mark greg sputnik
(13.11.22)
12 kalkınca hayatınla işinle ilgili sorun olmuyorsa devam et bence. Hepimizin hayalini yaşıyorsun. Tavsiye: erken yat. On buçuk iyidir.
0
baba553
(13.11.22)
Horoz al
0
hebanon
(13.11.22)
Ben böyle uyku düzenim bozulduğunda bi gece uyumuyorum. Ertesi gün akşam 10-11 gibi ağırlık çöktüğü an oyalanmadan yatağa giriyorum. Sonra her zamanki gibi sabah 7'de uyanıp devam ediyorum normal düzene.
0
plutongezegendegilmi
(13.11.22)
(20)

erkek : yaş 18 / kadın : yaş 26 - düşünceleriniz?

Transa
yürütülebilir bir ilişki mi sizce?
yürütülebilir bir ilişki mi sizce?
0
Transa
(10.11.22)
Abla kardeş ilişkisi mi? Öyleyse gayet uygun bence.
0
AlsterWasser
(10.11.22)
tamamen kişilerin olgunluklarına bağlı, yürütülebilir.
0
sta
(10.11.22)
18 yaşında birinin hayata bakışı ile 26 yaşın bambaşka
0
freebird5406_2
(10.11.22)
imkansız. seks yapılıp keyifli vakit geçirilir ama ciddi ilişki olmaz.

ben de zamanında böyle cevaplar görünce çok sinirlenirdim, "hadi len ben olgunum gayet de güzel olur, aşkın yaşı olmaz" diyordum ama hiçbiri uzun sürmedi. bir nevi çocuk muamelesi görüp dehlendim bir noktadan sonra "olur" diyen kişiler tarafından.

hatta şöyle söyleyeyim, 18 yaşındaki bir erkekle sağlıklı romantik ilişki kurabilen 26 yaşındaki bir kadının fazlasıyla anormal olduğunu düşünürüm ben. yani bi problemi, ciddi bi sorunu filan vardır diye değerlendiririm kendi kafamda.

bak 28-36 olurdu, belli bi yaştan sonra farklar flulaşıyor ama 18-20 yaş filan bu seviyeler çooook genç.

ha erkek tarafıysan yardır derim. güzel tecrübe olur. çok şey öğrenirsin. sonra çok ağlarsın ama olsun. kadın tarafıysan diyecek bi şey bulamıyorum.
0
mark greg sputnik
(10.11.22)
İmkansız diyorum.
0
roket adam
(10.11.22)
mark +1
kadin anlasabiliyorsa bi sorun oldugunu dusunurum kadinda. 26 yasinda 18 yasindaki cocuga tahammul edemezsin. istedigi kadar cocuk olgun olsun, iyi egitim, iyi aile vs. olmaz...
0
Kittie
(10.11.22)
Yaş farkında değil de, erkeğin daha 18 yaşında olmasında sorun var bence.

E: 25, K:33 olsa olurdu mesela.
0
Mirket
(10.11.22)
Her insan, her ilişki kendine özgüdür.

Karşındaki küçüktür ama olgun olabilir. Karşındaki büyüktür ama senin yaşına uyum sağlayabilir. Seninle aynı yaşta olan biri seni aldatır ve seni yıkıma uğratır ama senden küçük ya da senden büyük biri seninle evlenip sana güzel bir çocuk kazandırabilir. Zorluklar sevgiyle aşılabilir. Zorluk olur mu? Tabii ki olur. Erkek daha üniversiteyi bitirecek, askerliğini yapacak, iş bulacak... Kız bir noktada yaşım geçiyor deyip evlenmek isteyebilir ya da seni bekleyebilir.

İnsanın sevdiği birini bulması güzel bir şey. Ben böyle sorularda size denk gelmişken şansınızı deneyin diyorum. Hayırlısı olsun.
0
dissendium
(10.11.22)
mark+1 erkolar biraz etkileniyo bu durumdan iyi ve kotu olarak. bir de 18 kucuk bi yas

yeni nesilin gumbur gumbur gelmesi sorununun dogurdugu sorunlarr. bizim lise zamani yoktu bunlar
0
ala09
(10.11.22)
Mümkün değil
0
gabe h coud
(10.11.22)
Kadınların erkeklerden her türlü daha erken olgunlaştığı gerçeğini de göz önüne alırsak oluru hiç yok, sıfırın altında.

Kendi 18 yaşımdaki halimi de bir düşünüyorum da şu an.. breh breh breh :)
0
Berck
(10.11.22)
Hayir
0
balpolen
(11.11.22)
18 yasinda insan cocuktan biraz hallicedir. Kendisi 26 yasinda olup da 18 yasindaki biriyle iliski yurutmeyi dusunen insanin kendisi, hayat, etik, ve romantizm konularinda ciddi sorunlari vardir diye dusunurum ben.

Aradaki yas 8 yil oldugu icin degil. Taraflardan biri daha 18 yasinda oldugu icin. Hayatta ayni "milestone" (bu nedir bilmiyorum, donum noktasi diyeyim) tecrubeler yasanmamistir zira. Bir de ben ogretmenim, ve bu tarz bir dusunceyi tahayyul edemiyorum bile durust olmak gerekirse.
0
sopiro
(11.11.22)
26 yaşında kadın 18 yaşında erkeği abuse eder alimallah… Abla kardeş ilişkisi olur ancak ordan. İlerleyen yaşlarda tekrar deneyiniz.
0
vedatchilipeppers
(11.11.22)
Kadın tarafı acilen terapiye gitmeli.
0
lcha
(11.11.22)
Yürür. 18 kadın-28 erkek versiyonu hayatımın en güzel ilişkisiydi.

Kafa yapın uymadıktan sonra yaşlarının yakın olması bir şey ifade etmiyor. Bazı genç insanlar olgun ve stabil düşünceli, bazı orta yaşlı insanlar çocuk gibi olabiliyo. Karakterler uyumluysa, cinsel çekim de varsa pekala yürür.
0
liberal demokrat partili hamit
(11.11.22)
Şu an 18 yaşındaki erkeklere ablalık yapıyorum kardeş gözüyle bakıyorum... imkanı yok uçurum var arada çünkü iki yaş grubu da en kritik ve değişken dönemlerindeler. 18 ergenligin doruklarinda 26 yetiskinligin düzenin baslarinda
0
ddenizz
(11.11.22)
Erkekler zaten geç olgunlaşıyor. 26 yaşındaki erkekler bile şu an çok çocuksu, yetişkin değiller. 18 yaşında birini öğrencim gibi görürdüm, düşüncesi bile rahatsız edici.
0
ruhen hastayim ben
(11.11.22)
bu yaşlarda 8 yaş çok fazla.
0
false pretension
(11.11.22)
seks için evet, düz ilişki hayır.
0
zgrydn
(12.11.22)
(5)

bağkur borcu / sgk'ya gitsem yardımcı olurlar mı

mark greg sputnik
şahıs şirketim var. çalıştığım firma istemişti açmamı iş yapabilmeye devam edebilmek için, yani ben aslında onlardan maaş alıyorum ama resmiyette onların benim şirketime verdiğim hizmet karşılığı ödeme yapması, benim onlara fatura kesmem durumu söz konusu.bağkur ödemelerimi aksattım ve açıkçası ben
şahıs şirketim var. çalıştığım firma istemişti açmamı iş yapabilmeye devam edebilmek için, yani ben aslında onlardan maaş alıyorum ama resmiyette onların benim şirketime verdiğim hizmet karşılığı ödeme yapması, benim onlara fatura kesmem durumu söz konusu.

bağkur ödemelerimi aksattım ve açıkçası ben bu parayı ödemeyi hiç istemiyorum. emekli olacak yaşa geleceğimi sanmıyorum, maddi olarak sıkıntıdayken elime geçen üç kuruş paranın ikisini bağkur'a yatırma fikri hiç hoşuma gitmiyor.

merak ettiklerim,

1) bu borç birikti, birikti diyelim. sonunda ne oluyor? kyk borcu gibi vergi dairesine devredip boğazıma sarılıyorlar mı? koca iki sene boyunca ödemedim diyelim, faiz ve cezayla tutarın artması dışında ne oluyor?

2) sgk'ya gidip "kardeşim benim buradan doğan tüm haklarımı alın ama borcumu da silin" deme şansım var mı? yapılır mı böyle bi şey?

ömür boyu sigortasız çalışayım demiyorum ama bu benim tam zamanlı işim değil. ona birkaç yıl sonra askerlikten sonra filan başlarım. zaten yaş 50 oldu, sigortam ha şimdi başlamış ha iki sene sonra, umrumda değil. dediğim gibi zaten 60 yaşına gelip de "hmm iyi ki emekliliğim var hehe" diyeceğimi sanmıyorum, bizim neslimiz çalışırken ölür, boomer değiliz.

bu saçmalığı ödemem şart mı benim? ben sosyal güvence filan istemiyorum abi bana kazandığım parayı bıraksınlar komple.
0
mark greg sputnik
(10.11.22)
Anladığım kadarıyla çalıştığım dediğiniz şirket, hizmetinizi sattığınız firma. Yani sizi SGK'lı çalıştıran bir işveren değil, siz resmiyette baya baya şahıs firması olan ve fatura kesen bir küçük esnafsınız.

Eğer aynı zamanda sgk'lı olsaydınız zaten bağkur pirimi çıkmazdı, demek ki sgk'nız yoktu.

Şimdilik ödemek istemiyorsanız bekleyin, bizim memlekette sık sık bu konularda af çıkar. Bazen faizi silerler, ana borcu öde derler. Bazen de tüm primleri ve o günleri komple silerler (bu sanki daha önce bi kere olmuştu.)

Daha önce hiç sigorta girişiniz yoksa, ilk defa bu şahıs firması ile bağkurunuz ve doğal olarak sigorta girişiniz başladıysa;

benden bir büyük tavsiyesi, af çıksa bile asla geçmişi sildirme, faizi sildir ve ana parayı ödeyip geçmiş primlerin kayıtta kalmasını sağla. Zaman çok çabuk geçiyor, ben de 18-19 yaşlarındayken bu durumu sallamamış ve sigortamı yaptırmamıştım.

O zaman sigortamı yaptırsaydım, EYT sayesinde 3-5 sene sonra emekli olurdum. Bu durumda 60 yaşı bekliyorum.
0
John Bloor
(10.11.22)
2 nolu maddeyi af zamanı yapıyorlar. muhasebecinizle görüşün size haber versin. bağkura gidip silin benim günlerimi ve borcumu dediğinizde siliyorlar. tertemiz devam ediyorsunuz hayatınıza
0
erty_ksk
(10.11.22)
yapılandırmayı bekleyin. yapılanma çıktığı tarihte ödenmemiş hizmetleriniz gün olarak silinir ve borcunuzdan düşürülür. diyelim 30 aylık 45.000 borcunuz var. hizmetinizden 30 ay silerler borcunuz sıfırlanır. zaten prim yatırmadığınız için herhangi bir kaybınız olmaz (ödenmiş aylar silinmez, ödenmemiş aylar silinir). yalnız yasanın çıktığı tarihle alakalı 2-3 aylık primi silmezler. onu da yapılandırarak ödemenizi tavsiye ederim.
0
steyro
(10.11.22)
yapılandırma düzenli olarak olan bir şey mi peki? yani yapılandırmayı beklerken 50-60 bin lira borçla dımdızlak kalmam değil mi? :)
0
🌸mark greg sputnik
(10.11.22)
yakınlarda eyt ile beraber bir yapılandırma konuşuluyor. yakın zamanda çıkacak
0
steyro
(10.11.22)
(7)

gazeteler nasıl batmıyor?

birmilyonunvarmi
mesela fotomaç gazetesinin 7-13 mart 2022 tarihleri arasındaki toplam satış adet 38756'ymış. bu adamlar niye hala gazete çıkartıyorlar ki? batmaları gerekmez mi?
mesela fotomaç gazetesinin 7-13 mart 2022 tarihleri arasındaki toplam satış adet 38756'ymış. bu adamlar niye hala gazete çıkartıyorlar ki? batmaları gerekmez mi?
0
birmilyonunvarmi
(08.11.22)
turkuaz medya grubunun gazetesi. medya grubu hükümet tarafından ekonomik olarak destekleniyor. her alana sahip bir hükümetimiz var.
0
mikahakkinen
(08.11.22)
bazı televizyonlar gibi reklam verme, vergi silme gibi çeşitli yollardan destekleniyorlar. Zarar bile etseler kapatılmıyorlar.
0
vizivozo
(08.11.22)
TR tarihinde amacı "para kazanmak" olan bi gazete var mıdır bilmiyorum. Ki dünya'da bile kısıtlıdır da illa 3-5 örnek çıkar diye kısıtladım örneği :)
0
plutongezegendegilmi
(08.11.22)
Normal şartlarda gazetelerin satış geliri, zaten basım ve dağıtım maliyetini karşılamaz, reklam gelirleriyle ayakta dururlar diye bir bilgi var eskiden kalan. Dolayısıyla, reklam alabildiği sürece satış sayısı doğrudan bir kriter değil karlılık için.

Bir de medya grubunun parçası olduğu için işletme maliyetleri parça başına çok düşük olabilir.
0
burfak
(08.11.22)
jepa
(08.11.22)
mika'nın dediği gibi çoğu medya kuruluşu daha büyük bir organizasyonun parçasıdır. küçük ölçekli, bağımsız olanlar ya sesini fazla duyuramaz ya da birilerinin hoşuna gitmeyecek işler yaptığında baskılanır.

medya özellikle toplum mühendisliği konusunda müthiş bir araç. parası olan insanlar/gruplar cüzi bir ücret karşılığında bunu kullanmak istiyor. şöyle düşün, türk spor medyası tamamen senin elinde olsa ve istediğin haberi/algıyı yaratabilsen ülkedeki 40 yaş üstü tüm futbol izleyicisine her türlü algıyı aşılayabilirsin. bunun etkisini yabana atmamak lazım. daha önemli konularda daha bile hayati bir anlam taşıyor bu güç elbet, yani proapganda gücüyle ülkelerin liderlerini bile "demokratik" olarak değiştirebiliyorsun yahu daha ne.

gazetelerin asıl gelir kalemi zaten reklamdır. bu da kâr ettirmez muhtemelen ama daha az maliyetle operasyon yürütmeyi sağlar sanırım. bu söylediklerim son yıllar için geçerli elbette, yoksa eskiden gazeteyle para kazanmak mümkündü çünkü insanların haber almak ve yaşadıkları topluma/dünyaya bağlanmak için kullanabileceği sayılı araçlardandı. üstelik eskiden bu kadar dangoz değildi kitleler, üç aşağı beş yukarı neredeyse her insan en boş içeriği dahi olsa alıp okumaya meraklıydı. tiraj çok yüksek olduğu zaman haliyle reklam geliri filan da fazlaydı.

basılı medya artık hantal kalıyor. sübvanse edecek gücü veya bundan çıkarı olan büyük gruplar kendi amaçları doğrultusunda çıkarıyor artık. yoksa kimse bir araya gelip haber yapmak, para kazanmak için gazete çıkarmaz. öyle bir sektör değil.
0
mark greg sputnik
(08.11.22)
38756 izlenmeye sahip bir youtube videosu kuş kadar reklam geliri getiriyor. hatta o kadar bile getirmiyor. ayrıca bu gazetenin kağıdı var, mürekkebi var, basımı var, dağıtımı var, gazetede maaşlı çalışan o kadar insan var. normal şartlar altında batması lazım.

büyük ihtimalle aynı firmanın (holdingin) başka işler yapan başka alt firmaları da var. basın kısmının zarar etmesi o kadar ırgalamıyor. şirketlerin başındaki insanlar yaşlı ve eski kafalı olduğu için halen gazetelerin büyük kitle etkileme gücüne sahip olduğunu düşünüyor olabilirler.
0
nickini degistiren yazar
(08.11.22)
(17)

Su ana kadar kac sevgiliniz oldu?

lapaz
.
.
0
lapaz
(05.11.22)
9
0
ırene adler
(05.11.22)
olmadı
0
Erestor
(05.11.22)
0
0
hayalhayal
(05.11.22)
Iıeee şeyy... Sıfır.
0
huçi kuçi
(05.11.22)
Çift haneli :)

Sıfır diyenlere takıldım. Nasıl yani?
0
Mirket
(05.11.22)
@mirket: basbaya sıfır, flört bile hiç olmadı. Yaş 27.
0
Erestor
(05.11.22)
hiç bilinen anlamda sevgilim olmadı. hep açık ilişki yaşadım. birlikte olduğum kadın sayısı 50'yi bulmuştur. bir gün görüştüğüm de oldu, dört yıl görüştüğüm de, hala görüşmeye devam ettiğim de.
0
the man with no name
(05.11.22)
flort tarzi seyleri saymiyorum 3 eder. sizin sorular niye boyle dimdirek?? yas faktoru onemli degil mi mesela bu da eklenmeli bnc
28k
0
ala09
(05.11.22)
1
Onunla da evleniyorum
0
Hallegadola
(05.11.22)
7
39 e

3.5, 5.5, 2 senelik 3 sevgili, diğerleri 7 ay ve altında
0
gabe h coud
(05.11.22)
Anladıııım!

Siz, başınıza güzel bişey geldiğinde, o an yanınızda olmadığı ve o güzel anı onunla yaşayamadığınız için üzüldüğünüz kişileri sayıyosunuz.

O zaman ben 1 diyorum. Sadece 1.
0
Mirket
(05.11.22)
sıfır.
0
candide
(05.11.22)
hep aynı şehirde olmalı, aynı yerde yaşamalı sadece bir tane.

daha önce netten tanışıp 2-3 ayda bir görüşebildiğim sevgililerim olmuştu. "onlar daha az değerli ve özeldi" demiyorum, allah içün kalbim tamamen onlardaydı ve benim için çok çok özel tecrübeydi bunlar ama hayatımda ilk kez canım istediğinde çıkıp yanına gidebileceğim, kafasını gözünü öpebileceğim biriyle olunca ve onun tarafından terk edilince anladım ki bizim daha önce çektiğimiz acı değilmiş be.

ben sevgili olduğum insanların hepsine gerçekten gönlümü verdim, hepsini sevdim; o yüzden hepsini sayarak beş diyorum ama son ilişkimin bana yaşattıkları önceki dördünün toplamından fazlaydı sanırım.
0
mark greg sputnik
(05.11.22)
0 şaşırtıcı geldi. Dokuz diyen arkadaş seninle tanışmak isterim yeğenim. ırene adler
6. E
0
Cezcez
(05.11.22)
5.
0
zgrydn
(05.11.22)
8 tane. uzun kısa hepsini saydım.
0
ananiyimioguz
(06.11.22)
33E

Sağlıklı herhangi bir ilişkim olmadı. Hasbelkader internetten iki kişiyle tanıştım. İlki 25 yaşındayken. Sevdiğimden değildi. Zaten yolun ortasına çöp atan, estetik zevkleri olmayan, şive komedisine gülen insanı ne kadar sevebilirdim. Ama hiç kız arkadaşım olmadığı için o duyguyu tecrübe edebilmek adına arada yanına git gel yaptım, arada o geldi. 3 sene sonra ayrıldık.

İkincisi ile yurtdışındayken Tinder'dan tanışmıştım. Tanıştıktan 2 ay sonra Türkiye'ye döndüm. Yaş 29. Birkaç kez o Türkiye'ye geldi, bir kez ben gittim. Bir kez de bir aylığına başka bir ülkede tatil yaptık. Toplasan 4 yıldır totalde 5 ay belki görmüşümdür. Çeşitli nedenlerden dolayı bir araya gelebilecek gibi değiliz. Hala konuşuyoruz ama sırf başkasını bulamadığım için devam ediyorum. Muhtemelen onun da bu kadar uzakta biriyle görüşmeye devam etmesinin ardında bir sebep vardır. Sorgulamak istemedim bunu.

Bunlar dışında flört falan da olmadı. Üzülüyorum bu duruma. İnsan sevmek, sevilmek, sevdiğinin de yanında olmasını istiyor. Ama olmayınca olmuyor sanırım. Yurtdışında yalnız yaşıyorum. Muhtemelen böyle ölüp giderim.
0
kakaolu kremali biskuvi
(09.11.22)
(10)

Elon musk hakkinda ne dusunuyorsunuz?

lapaz
.
.
0
lapaz
(04.11.22)
Karakter olarak sevmiyorum ama kendim de bir mühendis olarak hayallerini gerçekleştirebilmesine özenmiyor değilim. Böyle zeki insanlar çok gelmiyor. Umarım ölene kadar vizyonlu çalışmalarına devam eder.
0
dissendium
(04.11.22)
reddit'te cok takiliyorum ve surekli gormekten

B I K T I M
0
nibba
(04.11.22)
Güzel lavabo taşıyor.
0
Kahvedesu
(04.11.22)
tam bir villain. amerikan hükümeti destekli, tehlikeli bir karakter olduğunu düşünüyorum. hükümet değilse de yine güçlü birilerince ittiriliyordur. bunu saçmasapan bir komplo teorisi olarak değerlendirmeyin. yani teslasından tutun starlinkine kadar bu kadar yenilik para için yapılacak şeyler değil. ayrıca ergen gibi sürekli twitter'da takılan bu liseli kafalı herifin bunca işi kendi başına taşıdığına, bize lanse edildiği gibi bir dahi olduğuna inanmıyorum. birden fazla stratejik projenin ekran yüzü bana göre. eline daha fazla güç geçtiğinde hepimizin hayatını kaydırır ve bundan keyif alır.

tüm bu gerçekten bağımsız olarak hafif kafadan sakat, komik bir tipe benziyor. arkadaşım olsa severdim muhtemelen ama mevcut şartlarda benim korktuğum birisi açıkçası. distopik bir dayıt.
0
mark greg sputnik
(04.11.22)
herif deli.
yakın zamanda ölür gider gibime geliyor.
0
alt4y
(04.11.22)
Paypal mafia diyorlar, o ilk kurucu ekipteki her adam manyak zaten, bi tane düz adam yok. Mesela Peter Thiel diye birisi var, Musk x 10, ama niyeyse o kadar "görünür" değil.

Ben seviyorum kırık adamları. Toplumların / insanlığın ilerlemesini sağlayan, tarih boyunca da bu arkadaş gibi bi avuç insan zaten.
0
plutongezegendegilmi
(04.11.22)
aileden zengin, başkalarını kötü şartlarda çalıştırıp elektrikli araba/uzay mekiği falan ürettiren ama ne hikmetse sanki evinin bodrumunda bunları kendi başına tasarlamış gibi muamele edilen bir adam. dahi falan olduğunu asla düşünmüyorum.
0
knight of cydonia
(05.11.22)
çok fevri kararlar veriyor ve bu uzun vadede iyi değil. belki ileride patlar. bir de her ne kadar çok fazla fanboy'u olsa da birçok kişinin antipatisini kazanıyor. bir gün bir nedenden mahkemeye falan çıkarsa imajı düzeltmesi çok zor olabilir.
0
bohr atom modeli
(05.11.22)
Eskisen nötrdüm ama şu son olaylardan sonra antipatik gelmeye başladı.

Elinde lavabo ile şirkete gelmesi, kafasına göre insanların twitter hesabını kapatması falan. Çok itici hareketler.

İnsanlığa üzüldüm biraz. Adamın oyun parkında oynuyoruz bağımlı gibi. O her an gelip birini hiç bir bahane göstermeden kovabilir falan. Hatta kovuyor. Ama biz bunu gördüğümüz halde hala aynı parkta oynamaya devam ediyoruz.
0
zimbirik
(05.11.22)
(13)

Neler öğreniyorsunuz

dissendium
Merhabalar. Yabancı dil, yazılım gibi öğrendiğiniz şeyler var mı? Ne kadar süre ayırıyorsunuz ve ne zamandan beri ilgileniyorsunuz?1 aydır Almanca haber okumaya alıştım. Fırsatım oldukça öğreniyorum. Bunun yanına başka bir şey daha eklemek istiyorum. Sizce ne olabilir? Ud çalmayı öğren gibi bir şey
Merhabalar. Yabancı dil, yazılım gibi öğrendiğiniz şeyler var mı? Ne kadar süre ayırıyorsunuz ve ne zamandan beri ilgileniyorsunuz?

1 aydır Almanca haber okumaya alıştım. Fırsatım oldukça öğreniyorum. Bunun yanına başka bir şey daha eklemek istiyorum. Sizce ne olabilir? Ud çalmayı öğren gibi bir şey olmazsa iyi olur. Telefondan her zaman bakabileceğim bir şey istiyorum. Teşekkür ederim.

Ayrıca okuduğunuz, araştırdığınız şeyleri de yazabilirsiniz.
0
dissendium
(04.11.22)
Arapçaya başladım. Haftada 3 gün akşamları 2-3'er saat canlı ders var. Onun haricinde de günde yarım saat kadar kendim çalışıyorum. Başlayalı 2 aya yakın oldu.
0
mustafakesekci
(04.11.22)
almanca ve web geliştirme öğreniyorum. almancayı kurslarda belirli bir seviyeye getirdim. şimdi çeşitli sosyal etkinlikler ve cambly benzeri bir uygulamayla geliştiriyorum. arada podcast dinliyorum, almanca içerik izliyorum, bir şeyler okuyorum. sanırım a1'den bu yana 1,5 sene geçti.

web geliştirme için bootcamp'e başladım. onun dışında udemy ve internette sayısız kaynaktan öğrenebildiğim kadar öğreniyorum. başlayalı henüz 2 ay oldu.

bir ara almancaya günde 5-6 saatimi ayırıyordum. şu anda ikisi toplamda günümün yarısını dolduruyor.
0
sir gawain
(04.11.22)
rainbow
0
birmilyonunvarmi
(04.11.22)
ben de 4.dili öğrenmekle meşgulum. Ama bundan sonra dil mil öğrenmem RAM yetişmiyor artık.
0
AlsterWasser
(04.11.22)
@birmilyonunvarmi, o ne?

@AlsterWasser, 3 ve 4 ne?
0
🌸dissendium
(04.11.22)
Almanca
Finans, muhasebe, vergi, gümrük, sigorta, strateji, yatırım değerleme, ekonomi vb. üzerine konular
Liderlik, vücut dili
0
gabe h coud
(04.11.22)
bilardoda gelişmeye çalışıyorum. organize işler'deki müslüm gibiyim. tabii farkımız ben o kadar zengin değilim, bir de o golf oynuyor. "ben günde bir saat bilardo oynuyorum, çok mu?"

snooker'da amatör oyuncu olarak belli seviyeye gelebilmek isterdim. benim için hem müthiş kafa rahatlatıcı, hem manevi tatmin sağlayan hem de evden dışarı çıkmak için motive eden bir aktivite. uyaran ve dopamin bombardımanına maruz kalan beynimi bir saat tek bir işe odaklayarak dingin, odaklanmış vakit geçirmeye çalışmak hoşuma gidiyor.

spesifik bir mesleğim yok henüz, olduğunda o alanda da kendime bir şeyler katmaya çalışırım sanırım ama ne yalan söyleyeyim "kariyer gelişimi" muhabbetlerinden ben nefret ediyorum.

ayda 10 bin kazanıp iyi snooker oynayan bir adam olmayı ayda 20 bin kazanıp kariyer kasmaya tercih ederim. ikincisini sevmiyorum çünkü. prensip olarak para kazandığım şeylere (eğer kendi işim değilse) gereken minimumdan fazlasını vermemeye çalışırım. yeterli, düzgün ve kaliteli iş çıkarmaya çalışırım. daha fazlasını sunmak için motivasyonum yok, beni ilgilendirmez.
0
mark greg sputnik
(04.11.22)
Yeni bir alanda ilerleme kaydetmiyorum iki yildir.

Saraptan ve Fransizca´dan devam.

Sarap günde en az 1-2 saat.

Fransizca 10-15 dakika kadar, sadece ogrendiklerimi unutmamak icin.
0
buf-e kür
(04.11.22)
Blockchain öğreniyorum bi kaç aydır. Günde 1 saat falan ayırıyorumdur. Acayip bişeymiş.
0
plutongezegendegilmi
(04.11.22)
son bir buçuk senedir roma ve yunan arkeolojisi, anadolu tarihi gibi konulara bakıyorum. ayrıca eski yunan bölümündeyim, dolayısıyla eski yunanca öğreniyorum. bu sene olursa arkeoloji yl'sine başvurdum, bakalım. anadolu tarihi baya renkliymiş.
0
lesmiserables
(04.11.22)
siber güvenlik, tamamen sektör değiştirmek için. 1 yıldan fazla bir süredir çalışıyorum.
0
rakicandir
(04.11.22)
İngilizce'ye zaman ayırmaya çalışıyorum. Vakit ayırmaktan ziyade, haberleri İngilizce Bbc'den bakmaya, Reddit gibi platform'dan okumaya çalışıyorum.

Filmler/diziler İngilizce altyazılı, şarkı dinlerken bazen sözlerini takip ediyorum. Ara ara orijinal dilinde İngilizce roman okuyorum.
0
put it in your appropriate place
(04.11.22)
Dogaclama tiyatro 2 aydir

Piyanoda yeni biseyler calabilme, her sene biseyler deniyorum

Faizler, krediler, gayrimenkul yatirimi, finansal planlama, 2-3 yildir

Insanlik tarihinin cesitli acilardan yorumlari 3 aydir, acayim biraz: ozlelikle arastirdigimdan degil ama elime 1-2 kitap gecti hakkinda ve cok hosuma gitti. birisi Michael Pollan - Etobur-Otobur Ikilemi, digeri Tom Standage - Alti Bardakta Dunya Tarihi. Benzer seyleri okumayi sevdigimi fark ettim sayelerinde.

Saglik: fitness, beslenme ve vucudumuza olan etkileri, 2017den beri

Google Machine Learning Engineer sertifikasyonu, isyerim istedi diye, daha baslamadim
0
taurina
(05.11.22)
(8)

İlişkide günlük iletişim dozunuz

burnley
Merhaba. Beraber yaşamayıp her gün de görüşmediğiniz sevgilinizle günlük iletişim dozunuz ne seviyelerde olur?Her gün mutlaka arayıp/aranıp telefon konuşmaları yapar mısınız?Sabah "Günaydın" mesajıyla başlayıp, gece uyku moduna geçene dek WhatsApp'tan bir iletişim yürütür müsünüz?Gün içerisinde 7 sa
Merhaba. Beraber yaşamayıp her gün de görüşmediğiniz sevgilinizle günlük iletişim dozunuz ne seviyelerde olur?

Her gün mutlaka arayıp/aranıp telefon konuşmaları yapar mısınız?

Sabah "Günaydın" mesajıyla başlayıp, gece uyku moduna geçene dek WhatsApp'tan bir iletişim yürütür müsünüz?

Gün içerisinde 7 saat falan hiçbir şekilde iletişim kurmadığınız dilimler olur mu?

Bu gibi şeyleri merak ettim. Teşekkürler şimdiden.
0
burnley
(03.11.22)
telefonda konuşmaktan nefret ediyorum. her gün kesinlikle konuşmam. 2-3 günde bir olur ki o da karşı taraf istiyorsa, yoksa 4-5 gün giderim ben telefonda konuşmadan. yazılı iletişimi seviyorum ama. genç aşıklar gibi yatağa uzanıp saatlerce yazışmamıza gerek yok. aklıma gelen her türlü düşünceyi, dikkatimi çeken en ufak şeyi dahi paylaşmayı seviyorum. yani sabah 7'den öğlene kadar whatsapp'tan 100-150 parça küçük mesaj yazabilirim.

durduk yere 7 saat ara vermem kolay değil ama yoğunluk olur, iş güç olur vs. bence doğal. bazen sabah kalkarsın, vaktin olmaz, 3-4'e kadar "nabıyon cnm ben de iyiyim thx" dışında bir irtibatın olmaz.

benim için kritik öneme sahip nokta şeffaflık. sabah 7'de "canım bugün çok yoğunum merak etme, akşam görüşürüz" yazmışsa, akşam da gününün nasıl geçtiğini veya neden ortalıkta olmadığını anlatmışsa benim için sorun yok. 12 saat yazmasa da olur.
0
mark greg sputnik
(03.11.22)
her an iletişim halindeyiz :)
0
Hallegadola
(03.11.22)
insandan insana değişir. bazı insanların kafası çok hızlı çalışıyor, supercomputer gibiler. her an bağlı, her an iletişimde olmak ister. sürekli yazar, çizer. benim tecrübeme göre boyları da genelde kısa olur bunların. severiz kendilerini <3

bazı insanlara da gün içinde 2-3 satır yazı yeter, gün sonunda gelişmeleri aktarır, iletişimini yoğun bir şekilde yapar, tatmin olur. onların kendine güveni bir tık daha fazladır. yoğun bir şekilde bağlanmazlar karşı tarafa. uzaktan baktığında ayrı bir birey olduğunu net görürsün. ikili şeklinde akıllara gelmezler sevgilisi veya eşiyle, tek başına bir kişi akıllara gelir düşünüldüğünde. biz ilişkimizde böyleyiz. yakın erkek arkadaşımdan instagram'dan komikli 5 video gelir, eşimden 1-2. ilgisini çekmez. popüler kültür benim çok ilgimi çeker, onun alakası yoktur. bazen benzer tepki beklerim ama gelmez :) gülmekten yerlere yatacağını düşündüğüm şeyler atarım, dönüş olarak oradaki bir şeyi sorar yani komikliği aklına gelmemiştir bile. sanki orada anlatılan konuyla ilgili bir şey demek istediğimi zanneder. ama yavaş yavaş tanışıyor bu tarz kültürle, yakında referansları anlayıp o da gülmekten karnını tutacaktır. dinimiz amin.
0
gabe h coud
(03.11.22)
ekran isigi sonmez pek. whatsapptan yazmiyosam telegram, orda yoksam instadan, twitterdan bi seyler atmisimdir
0
ala09
(03.11.22)
İletişim kurmaya mecalim yok, kız kardeşimle Beşiktaş’tan Kadıköy’e geçerken “ben vapur yolculuğu boyunca dinleneceğim, muhabbete karşıya geçtiğimizde devam ederiz.” demişliğim vardır. Günaydın, iyi geceler mesajı beklemem ama gün içinde bir cümle iki cümle bir mesajla haberdar olma ihtiyacı hissederim.
0
ruhen hastayim ben
(03.11.22)
sevgili, flört, arkadaş, dost, akraba fark etmez, sohbeti bitirmeyi ve başlatmayı sevmem.
yani tabii ki tam yazışırken ya da konuşurken yatacaksan "iyi geceler" dersin de, her sabah yoklama alır gibi günaydın denmesi falan beni sıkar ve bayar.

bitmeyen bir sohbet ve paylaşım döngüsündeyimdir genelde her türlü ilişkimde.
yani selamsız sabahsız ya da belki ben uyurken komik bir şeyin linkini de gönderebilir.
illa "günaydın, nasılsın?"la başlamaya gerek yok.

ya da "ben şimdi toplantıya giriyorum, konuşuruz bye" gibi şeyler sohbeti tamamen öldürüyor bence.
zaten bir şekilde hayatın akışının içindeyken toplantısı olduğunu bilirsin, bilmesen de ya toplantı bitince yazar ya da yazdığın şeye "toplantıya giriyorum, çıkınca yazacağım" der ve kaldığın yerden devam edersin.
sürekli sohbet bitirip sohbet açmak bence tatsız.
sohbeti de öldürüyor bir noktadan sonra.
o yüzden dağınık ve günün akışına göre sürekli iletişimden yanayım.
0
blatta hiberna
(03.11.22)
blatta +1 artık çocukluk travması mıdır nedir sanki ayrılıyormuş veya günü bitiriyormuş gibi söylenen kalıplardan hoşlanmıyorum. konuşmaya devam ederken uyuyakalabiliriz, iyi geceler/uykular demeye gerek yok. işin varsa işini yaparsın bitince yazarsın, işim var sonra konuşuruz/görüşürüz demeye gerek yok. böyle olunca zaten sonra sürekli bi 'napıyorsun?' sorusu oluyor, bayıyor beni. bunlar dışında dağınık şekilde iletişim halinde kalmak güzel, ama bu her an konuşmak değil kesinlikle. arada 10 saat konuşulmamış da olabilir, yeter ki bi açılışı kapanışı olmasın.
0
summer timetable
(03.11.22)
Sürekli iletişim halindeyiz bizimki biraz fazla ama ne yaptığını bilmediğim 2 saat bile olmaz
0
alaimisema
(04.11.22)
(10)

Sakız çiğniyor musunuz

dissendium
Merhabalar.Sakız çiğneme sıklığınız nedir?Naneli sakız almak istiyorum.First 200 tane 87 TL. Bunu alsam manyaklık mı olur?Falım 100 tane 43 TL.Hangisi mantıklı?Dişlerimin çürümesini istemiyorum ama her gün bir tane çiğnemek istiyorum.Teşekkür ederim.
Merhabalar.

Sakız çiğneme sıklığınız nedir?

Naneli sakız almak istiyorum.

First 200 tane 87 TL. Bunu alsam manyaklık mı olur?

Falım 100 tane 43 TL.

Hangisi mantıklı?

Dişlerimin çürümesini istemiyorum ama her gün bir tane çiğnemek istiyorum.

Teşekkür ederim.
0
dissendium
(03.11.22)
Daha önce hiç düşünmemiştim sakız çiğneme sıklığımı :D ayda yılda bir aklıma gelirse çiğnerim. Sakız uzun süre beklediğinde yumuşuyor değişik bir hal alıyor özellikle first gibi şekerli olanlar. Bu yüzden falım daha mantıklı geldi fiyat olarak da aynılar zaten nerdeyse
0
yirmibir
(03.11.22)
Sakız sizin dişinizi korumaz ki çenenizi güçlendirir belki açlık hissini bastırır.

Şimdiden almak mantıklı çünkü zam gelecek 2 katı olur tahminim.
0
Gebeş kaplumbağası
(03.11.22)
En kötü şimdi al 2-3 ay sonra sat yaparsınız. Ülkede insan sakız ticaretinden bile para kazanabiliyor vay be :D
0
bi winston box lutfen
(03.11.22)
Çiğnerim damla sakızlı 900 tl. www.hizliresim.com
0
Kahvedesu
(03.11.22)
Diş korumak için değil, ferahlık için istiyorum.
0
🌸dissendium
(03.11.22)
Küçükken çoktu, şimdi ise sadece sarmısaklı, soğanlı falan bir şey yediysem ve sosyal bir ortama gireceksem naneli bir sakız alıyorum ki en azından koku azalsın. Bazen de şu rengine göre farklı bir kategoride falını gösteren (kırmızı=aşk, yeşil=para vs. yazıyor ya) sakız otomatlarından görürsem geyiğine bir tane alıyorum.
0
d max
(03.11.22)
tel var dişlerimde, çiğneyemiyorum diye canım çekiyor ama normalde çooook nadir çiğnerdim :)) ikisini de alın.
0
summer timetable
(03.11.22)
Bundan ve bunun sarı olanından 20li paket alırım. Haftada bir kere soğanlı balık ekmek yemeye gidiyoruz arkadaşlarla, sonrasında arabada herkese ikram ederim, camları ve tavanı açarız, patlata patlata gideriz. Yoksa balık kokusundan başımız döner :)

www.migros.com.tr

onun dışında arabada trafikte kaldıysam ya da keyifli bir gün sonunda eve gidiyorsam. cakkudu cukkudu çiğnerim.

Falım, first gibi naneli sakız çiğnemem. Ben olsam 2 tane 100'lük alırım. 1 liram cebimde kalır :)) niye öyle bir fiyatlama var, o da ilginç. bildiğin arbitraj var.
0
gabe h coud
(03.11.22)
ağız kokusu fobim var. ben diyeyim ancelotti, sen de ferguson. düşmez ağzımdan dışarıdayken.

benim dişlerim inanılmaz hızda çürüyor ama bunda şekerli içecek tüketimi daha etkilidir diye düşünüyorum, sakızın etkisi varsa bile bu kadar hızlı zarar vereceğini sanmam.

çiğnemeyi seviyorsan al gitsin, hatta toplu almak daha mantıklı ama düzgün koşullarda sakladığından emin ol. benim g*t cebime koyduğum sakız iki saat sonra buharlaşıyor mesela. durduğu yerde de kayış gibi olur tadı uzun vadede.

o yüzden belki 100'lük alıp ne kadar idare ettiğine bakmak daha mantıklı olabilir. fiyat olarak makul olsa da aldığın 200 sakızın 200'ünü birden çiğneyemeyebilirsin.
0
mark greg sputnik
(03.11.22)
asla çiğnemem sakız. yanımda çiğnenmesini de hiç sevmem.

günde bir tane sakızdan dişlerinize hiçbir şey olmaz. sakıza gelene kadar ohoooo...
hatta sakız (tam detaylarını bilmiyorum ama) tükürük salgılanmasını sağladığı için bir tık faydalı bile denebilir (uzmanlar bu aklıma kalan bilgiyi düzeltebilr tabi).
0
teritori
(03.11.22)
(25)

Favori sarkiniz

lapaz
Nedir?
Nedir?
0
lapaz
(02.11.22)
25 yıldır müzik listesi yaparım. değişmeyen tek şarkı master of puppets.
0
teritori
(02.11.22)
steppenwolf - born to be wild
0
coldegezenkutupayisi
(02.11.22)
Bir dövmeme de konu olan güzide bir Morcheeba şarkısı: Enjoy the Ride
0
lüzumsuz adam
(02.11.22)
turn the page
0
rakicandir
(02.11.22)
Ben türkücüyüm. Ela gözlüm, gesi bağları… rumeli tv ve sivas etkileri hep.

Edit: Tek köylü ben miyim yav.
0
ruhen hastayim ben
(02.11.22)
tek bir tane yok, birden fazla var ama bir tane söylesem; Queen - innuendo
0
mor oje
(02.11.22)
Livin' on a prayer - Bon Jovi
0
freedonia
(02.11.22)
dönence
0
Hallegadola
(02.11.22)
do i wanna know- arctic monkeys

lonely boy- the black keys

dream on- aerosmith

mad about you- hooverphonic

ocean drive- duke dumond

ride it- regard
0
bugisme
(02.11.22)
nasıl seçebiliyorsunuz ?
0
AlsterWasser
(02.11.22)
@ruhen hastayim ben yalnız değilsin. Köylü kontenjanına beni de ekleyin.

Drama Köprüsü
0
old possum
(02.11.22)
Hayatimin sonuna kadar tek sarki dinleme hakkim olsaydi (türkücüyüm +4) basindaki yazmayi sariya mi boyadin-abdal'dan xd
0
abuzer
(02.11.22)
Köylü değilim ama azıcık kıroyum:( Nuri İçime atıyorum aşk.

Zorana Micanovic - Sikter

Bir de Iyeoka Simply falling.
0
Kahvedesu
(02.11.22)
Bu sorudan 50 kez sorulsun 50'sine de farkli yanit veririm. Favori sarki, film, dizi mizi, kitap vs boyle seylerde bir tane favori secebilenlere helal olsun 0_o
0
summer timetable
(02.11.22)
bu aralar oblivion, gidon kremer versiyonu.
0
matlii
(02.11.22)
Ben de şunu bırakayım buraya

www.youtube.com
0
Mirket
(02.11.22)
bin kez sorulsa vereceğim tek cevap non je ne regrette rien
0
kuzey li
(02.11.22)
Buika - No Habrá Nadie En El Mundo
0
onemoremile
(02.11.22)
(bkz: Black Metal Ist Krieg). Güne capcanlı ve enerjik bir başlangıç için vazgeçilmezim.
0
huçi kuçi
(02.11.22)
Bülent Ortaçgil - Sevgi.
0
chihirovekohaku
(02.11.22)
son zamanlarda bunu çok dinliyorum, rusça rap-rock karışımı bi şey: www.youtube.com

16-17 yıldır bilinçli olarak müzik dinliyorum. tek bir "favori" şarkı seçmem imkansız.
0
mark greg sputnik
(03.11.22)
herhangi bir alice in chains ve jerry cantrell şarkısı

sadece nickim değil.
0
rain when i die
(03.11.22)
björk - army of me
0
knight of cydonia
(03.11.22)
Her gün Zeki Müren dinlerim mutlaka. O yüzden Zeki Müren- Ah bu şarkıların gözü kor olsun
0
dediysem dedim
(03.11.22)
Favorim olmasa da favorilerimden. Bugüne kadar yapılmış en duygusal şarkılardan biri bence.

Tha Dogg Pound - Some Bomb Azz
0
panda yuva yapmis sogut dalina
(03.11.22)
(17)

Bence secim sonucu ne olursa olsun gitmeyecekler, Sizce?

erwachsene
Kesin degil tabi ama benim ongorum bu sekilde. Umarim %100 yanilirim ama yillardir kotuye giden bir ulkede, bu olay daha da kotuye gitmeye neden olur yani "olagan yol" ve aksi dusuk ihtimal bana gore. Sarayi terk ederken canli izlemek ve sonrasinda dava, hapis? Cok zor.
Kesin degil tabi ama benim ongorum bu sekilde. Umarim %100 yanilirim ama yillardir kotuye giden bir ulkede, bu olay daha da kotuye gitmeye neden olur yani "olagan yol" ve aksi dusuk ihtimal bana gore. Sarayi terk ederken canli izlemek ve sonrasinda dava, hapis? Cok zor.
0
erwachsene
(01.11.22)
Kenan evren bile yargilanmadi bu ulkede, tayyip asla yargilanmaz. Etrafindaki birkac kisi gostermelik yargilanir o kadar.

Kaybederlerse giderler bana gore ama su anda kaybedeceklerini dusunmuyorum. Kucuk bir ihtimal meclisi kaybedebilirler (ki ona da cok ihtimal vermiyorum), onun etkisi ne kadar olur bilmiyorum.
0
fakyoras
(01.11.22)
Ekleme olarak, Istanbul secimini kaybedip verdiler diyen olursa, orda verilen rant ve sehir. Burda tum guc, para ve gelecekte yargilanma garantisi. Cok farkli bence
0
🌸erwachsene
(01.11.22)
öncelikle söyliyim, pembe tablo çizmiyorum. bana göre basit bir gerçek var: seçim sonucu tanınmazsa bütün dünya ambargo koyar türkiye'ye. savaş çıkar, bir şey olur, seçim ertelenebilir, seçim günü seçim iptal olabilir, her şey olabilir ama seçim sonucunu tanımamazlık edemez bu çağda bu dünyada hiçbir ülke.

"o kıtadan örnek mi verilirmiş" diyen olacaktır ama geçen senelerde afrika'da bir ülkede seçim sonucunu tanımak istemedi mevcut başkan, komşu ülkelerden biri ordusunu (avrupa'da böyle bir şey olmaz tabii) alıp sınıra gitti, adam tanıdı sonucu.

trump tanıdı. "sadece tanrı beni görevden alabilir" diyen bolsonaro henüz tanımadı ama o da tanıyacak.

kimse yargılamadan bahsetmiyor zaten. öyle bir şey olmaz ama seçim sonucu tanınır.
0
ahm1
(01.11.22)
dünya ve türkiye tarihi "kolay kolay gitmezler", "bırakmazlar" diyenler mezarlığı.
0
sparkle kiddle
(01.11.22)
Kılıçdaroğlu'nun yapmaya çalıştığı da bu zaten, eğer aday olursa mecliste çoğunluğu almadan seçimi kazanır bu sayede kimse kimseyi yargılamaz.
0
olaylar olaylar
(01.11.22)
istanbulu, ankarayı nasıl bıraktılarsa türkiye'yi de bırakacaklar tabii ki. iç savaş, ambargo ıvır zıvır ihtimallerin de gerçekleşeceğini hiç düşünmüyorum. yargılanma vs konusunda da öyle bir beklentiye girmeniz için bir sebep yok. her şey kitabına uygun bir şekilde yapıldı, bir sürü referandum gerçekleştirildi, anayasa kaç kere değiştirildi hiç baktınız mı? halk bunların hepsini kabul etti zaten. yolsuzluk falan filanla itham edilirse de öne iki kurban atarlar, onlar da 3 sene yargılanır sonra yurtdışına kadar gider. para yapan ne kadar fetöcü varsa şu an yurtdışında değil mi?

ha seçim sonucunda ben zaten muhalefetin kazanacağına zerre ihtimal vermiyorum bir muhalif olarak o da ayrı bir konu. yani öyle sandığınız gibi oo akp kaybetti, hemen iç savaş çıksın, ya da rte gidiyor hemen yargılayalım vs gibi bir durum olma ihtimali bence tam olarak 0.
0
roket adam
(01.11.22)
@olaylar olaylar
İlginç bir şey yazmışsın. Bu konuda bi makale, entry falan var mı? Ya da neden böyle düşündüğünü biraz açar mısın?
0
fatihkkk
(01.11.22)
Seçimde büyük bir fark çıkacağını düşünmüyorum. Kılıçdaroğlu kazansa da az bir farkla kazanır belki de kazanamaz. Yargı falan olursa bu bir kaos ortamı yaratır. Tam 90 lar havası eser.
0
seaman
(01.11.22)
Ben de benzer şeyleri düşünüyorum. Yani zaten kaybetmezler de, kaybetse de niye bırakıp gitsin?

Açık açık "seçim sonucunu tanımıyorum" demez tabi. Ama YSK sonucu geç açıklar, numaralarla oynar, bi kaç yerde olay çıkar seçimler tekrarlanır vs. Bu durumda "illa gideceksin kardeşim" diyebilecek güç kimde var? Asıl soru bu.

Bence en iyi senaryoda KK ile el sıkışıp emekliliğe ayrılır. Yargılanma falan hayal :)
0
plutongezegendegilmi
(01.11.22)
2015 haziran secim sonuclari sonrasi neler yasandi yaz aylarinda ve sonra kasim ayinda sonuclar ne oldu? Bu surec boyunca kim ne yapti?

Istanbul secimlerini yenilettiler hem de ayni zarftan cikan 2 oyu sayip birini saymayarak :) kim ne yapti? Muhalifler yine kazaniriz deyip secime gitti sadece belediye baskanligi icin...

Secimi kaybedeceklerini dusunmuyorum ama diyelim ki kaybetsinler, aciklamazlarsa, saymazlarsa, tekrarlatirlarsa kim ne yapacak? Olay hukumete guvenmemek degil, olay muhalefete guvenememek.
0
summer timetable
(01.11.22)
bu ülkede aynı zarfa koyulan bir oyu geçerli sayıp diğerini saymadılar da herkes kuzu kuzu gidip sandıkta itaat etti efendilerine.

gitmiyoruz deseler ne yapacaksınız? ben hiç anlamıyorum bu yapamazlar edemezler tayfayı. seçimi muhtemelen kazanırlar zaten. kaybederlerse ve gitmezlerse de hiçbir şey olmaz. ayyyyynen devam ederler yönetmeye.

hukuk sistemi oturmuş ağır aksak da olsa devlet mekanizmaları çalışan ülkelerle bizim muhteşem dünya lideri ülkemizi eş değer görüyorsunuz sanırım. İliklerine kadar girmedikleri devlet aygıtı mı kaldı? valiler her gün hangimiz daha çok akp'ye teşekkür edeceğiz yarışı yapıyor.

gözünüzün önünde hile yapsalar açıkladıkları seçim sonuçlarının yalan olduğunu bile söyleyemezsiniz yeni sansür yasası sebebiyle. şafak operasyonuyla evinizden alırlar. bu ne rahatlık anlamıyorum gerçekten.
0
coldegezenkutupayisi
(01.11.22)
bence de gitmeyecekler ama buna gerek bile olmayabilir, direkt olarak seçimi kazanabilirler. şu ortamda bile %30'un altına düşmeyen oylar seçim yaklaşınca rahatlıkla "ortalık çok garıştı" diyen dayılarca rahatlıkla 35-36'ya, gerekiyorsa 40-45'e taşınabilir.
0
mark greg sputnik
(01.11.22)
@fatihkkk herhangi bir makale yok fakat Cem Toker bir yayında sanki bundan bahsetmişti tam hatırlamıyorum. Hatta mecliste çoğunluğu kaybeden başkanın vay haline falan demişti iki taraf için de.
0
olaylar olaylar
(01.11.22)
meclis tartismasinda sunu gozden kaciriyorsunuz cumhurbaskani icin meclisin bir onemi yok. Kararnamelerle isini istedigi gibi goruyor. eski sistemde olsa meclis cogunlugu cok onemliydi.

turkiye gibi bir ulkede gecmise donuk yargilama yok. Yuce divanda yargilanan ilk ve tek basbakan mesut yilmaz. isteyen o donemi kisa bir google aramasi ile okunabilir.

secimi kaybederlerse giderler diye dusunuyorum ama asil gorusum secimi kaybetmez rte. meclisi yuksek ihtimal kaybettiler ama bir onemi yok.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(01.11.22)
1. Malum parti devletle bütünleşti, devlet seçimle değişmez.
2. İstanbuldan gerekli dersi aldılar.
3. Seçimleri sonuçlarını tanımama diye birşey olmaz, istedikleri sonucu çıkartma olur.
0
vizivozo
(01.11.22)
@fakyoras +1 bu ülkede kim yargılandı ki? demirelin, özalın, çillerin vb siyasetçilerin yargılandığını görmedik. onların bırakmak istediği algı bu. kaybederlerse koşarak giderler daha sonra hiç bir şey olmamış gibi geri geleceklerdir. kaybetme taktikleri bence şu; ekonomik rezervleri boşaltıp bakın yönetemediler demek ve geri gelmek için tekrar seçime gitmek.
0
mikahakkinen
(02.11.22)
böyle giderse seçimi ilk turda alacaklar. muhalefet salak salak hareketlere devam ederse ve kk aday olursa ilk turda bitirirler bu işi.
0
babilfish
(02.11.22)
(8)

Monica Bellucci

jonas
https://www.instagram.com/tv/CfMytHZgRD1/Bu kadından daha büyüleyicisi gelir mi? Geldi mi?
www.instagram.com

Bu kadından daha büyüleyicisi gelir mi? Geldi mi?
0
jonas
(01.11.22)
eva green, lea seydoux, ana de armas, margot robbie
0
jelly bear
(01.11.22)
Sophie Marceau, Alizée, Sidse Babett Knudsen, Birgitte Hjort Sørensen, Claire Foy, Kate Winslet, *bold*Liv Tyler*bold*.
0
heritage
(01.11.22)
abella danger
0
Hallegadola
(01.11.22)
malesef. bu soru altına yazılan isimlerin hiçbirisine "sürekli" yutkunarak baktığımızı hatırlamıyorum.
0
rakicandir
(01.11.22)
Ben dümdüz zevkleri olan bir insanım. Şu güzelmiş, bu yakışıklıymış gibi şeyleri deme ihtiyacı da hissetmedim hiçbir zaman. İnsanlara baktığımda onu görmüyorum desem yalan olmaz. Fakat bu kadın gelmiş geçmiş en kusursuz insan bence. Kızına çok üzülüyorum böyle bir anneden bayağı bayağı çirkin doğmuş diye :( Bak üzüldüm yine :( Neden ki :(
0
ruhen hastayim ben
(01.11.22)
img-s3.onedio.com

bu kıza çirkin mi dendi? yuhanna..
0
del piero10
(01.11.22)
monica bellucci çok güzel bir kadın ama fiziksel güzellik konusunda tek bir insan oğlunun dahi "böylesi bir daha gelmez" denecek seviyede olduğuna inanmıyorum. kendisinden daha çekici, güzel, etkileyici bulduğum en az 500 insan olmuştur. buna metroda, sokakta gördüklerimden tutun da artistine şarkıcısına kadar herkes dahil.

kendisinin bir tapınma nesnesine dönüşmüş olmasını asla anlayamıyorum. yıllardır bitmedi bu geyik. monica aşağı monica yukarı... insan işte ya tamam çok güzel ama neticede insan formunun bir sınırı var; öte yandan insanın yüzünde veya vücudunda onu belirleyen milyonlarca detay var... bu demek oluyor ki monica bellucci'den çok daha güzeli olmayabilir evet ama onun ayarında, onun gibi belki on binlerce kadın vardır dünya üzerinde.
0
mark greg sputnik
(01.11.22)
malena ve irreversible'ı ilk çıktığında sinemada izlememiş kuşak monica'nın tanrıçalığını kabullenmekte zorlanabilir. sokakta monica'nın peak zamanına benzer birini bulana veya getirene 100 bin lira veriyorum..
0
del piero10
(01.11.22)
(7)

Antidepresandan fayda gören

ekinuzbay
Aranızda hiç "Evden çıkamayacak kadar ağır depresyondaydım, doktora gittim falanca ilacı yazdı, 1 ayda toparladı tekrar günlük hayatıma döndüm" diyen var mı? varsa hangi ilaçla hayata döndünüz?+ prozac kadınlarda saç döküyor mu biliyor musunuz?
Aranızda hiç "Evden çıkamayacak kadar ağır depresyondaydım, doktora gittim falanca ilacı yazdı, 1 ayda toparladı tekrar günlük hayatıma döndüm" diyen var mı? varsa hangi ilaçla hayata döndünüz?

+ prozac kadınlarda saç döküyor mu biliyor musunuz?
0
ekinuzbay
(31.10.22)
Antidepresanlar kısa sürede geçici çözümler üretiyor. Uzun süreli kalıcı çözüm için terapi almak gerekiyor.
0
ruhen hastayim ben
(31.10.22)
Prozac bende hiç dökülme yapmadı, fark etmedim. Söylediğiniz şeyi ancak sihirli değnek yapabilir. Depresif krizlerin şiddetini azaltan hızlı etkileyen ilaçlar da olabiliyor, kişiden kişiye değişiyor. Psikiyatristimin "seni hastaneye yatırmam gerekiyor" dediği seviyeden daha normal seviyeye gelmemi sağladı. Üstteki arkadaşın dediği gibi, ilaçla birlikte mutlaka destek gerekiyor ağır durumlarda. Sosyal destek ve uzman desteği.
0
happy little boozer
(31.10.22)
Sosyal destekten kastınız nedir?
0
🌸ekinuzbay
(31.10.22)
3-6 ay gibi sürede etkileri görülüyor. Depresif durumdan kurtuluyorsun ama altta yatan sebepler devam ettiği sürece tam istediğin sonucu alamıyorsun.

Bıraktıktan sonra yeniden başka başka sorunlar başlıyor.

Kısa vadede etkili ilaçlar var ama çabuk bağımlılık yapıyor. Bırakırken acı çekiyorsun ve önceki durumuna geri dönüyorsun.

Psikoterapi artı kendi çözümlerin kalıcı olur.
0
hebanon
(31.10.22)
Var. Lustral vermişti. Suriye sınırında askerlik dönüşü kafayı yemiştim günlerce uyuyamadıgim olmuştu kabuslar vs de cabası artı işsizlik askerlik dönüşünde. 3-4 aya düzene girdi. Ama başka durumlarda ne etkisi olur bilemem.
0
encokbenisevinnolur
(01.11.22)
Sosyal çevrenizin size destek olması.
Eşiniz, dostunuz, aileniz, güvendiğiniz birinin ya da birilerinin size inanması, duygusal olarak desteklemesi gerekiyor bence. Yaşadıklarınızın bir hastalık süreci olduğunu, zamanla geçeceğini birinin ara ara hatırlatması iyi gelebilir.

Depresif ataklarda zihnim olayları en kötü şekilde yorumluyordu. Psikiyatristim anlattığım şeylere farklı bakış açısı sundukça olumsuz düşünerek kendime zarar vermeye çalıştığımı gördüm.
İlaçlar kimyamızı düzenliyor ama iyileşmeye inanmak, çabalamak da gerekiyor. Gücümüzün bittiği yerde sosyal bir destek iyi geliyor.
0
happy little boozer
(01.11.22)
2013'te intihar etmediysem sebebi antidepresandır. geçici çözüm olduğuna katılıyorum ama dipteki insanların özellikle de uzun süreli terapi için maddi imkanı yoksa "hap atması" (doktor kontrolünde elbette) bence süper başlangıç adımı.

ben gittiğimde gerçekten akıl hastası olmak üzereydim. doktora da aynen böyle söyledim. odam şu TLC programlarında görebileceğiniz türden, ağzına kadar çöplükle doluydu. bakkala, markete giderken bile inanılmaz anksiyete hissediyordum. bir kere hiç unutmam, markete çıkmışım, tişörtümde ufak bir leke gördüm... dünyam başıma yıkıldı. o kadar utandığımı hatırlamıyorum. ihtimal ki onu KİMSE görmedi bile. üstelik günlük kıyafetiyle mahallesindeki markete çıkmış biriyim, görse kim ne diyecek, ne olacak?

ama diyorum ya sosyal fobi, batırdığım ilişki sonrası hissettiğim eziklik vs. her şeyi rayından çıkarmıştı. iş online, okul yok, arkadaş yok, yapayalnız ve rezil haldeyim.

doktor bana ilk başta adını hatırlamadığım bi şey verdi. bir hafta sonra geri gidip "ben intihar etmek istiyorum!" dedim. öncesinde tüm manyaklığıma rağmen öyle bir niyetim yoktu. ben böyle deyince değiştirdi. selectra verdi.

selectra'yı bir sene kullandım. kafamdaki eksik tahtaların yavaş yavaş yerine çakıldığını hissettim adeta. normal insan gibi davranmaya başladım. libido düşüklüğü haricinde yan etki yaşamadım ki zaten cinsel hayatım filan yoktu, libidomun deniz seviyesine indiğini de antidepresanı bıraktıktan sonra fark edebildim.

bana o zaman majör depresyon demişti doktor. hayatımda bir şeyler ters gittiğinde yine kendini gösteriyor ufaktan. terapisiz sadece ilaç almak hayat boyu işleri yoluna sokmaz ama güzel bir başlangıçtır. tavsiye ederim.

şu an mutlu veya sağlıklı birisi değilim ama lekeli tişörtle markete gidebiliyorum mesela. bu özelliğimi hiç kaybetmedim ilaç tedavisinden sonra. anksiyete veya sosyal fobi yaşıyorsam da bunu insani ölçülerde yaşıyorum. dediğim gibi hiçbir zaman kendimle tamamen barışamadım ama çöp atıp markete gidecek duruma geldim. sonrası zaten çorap söküğü gibi kendiliğinden geliyor. çöp atıp markete gidince başka işler de yapmaya başlıyorsun, onlar seni zaten belli ölçüde sağlıklı ve "hayatta" tutuyor.
0
mark greg sputnik
(01.11.22)
(7)

Seuldeki izdihamı anlayamadım

AlsterWasser
tamam izdiham olmuş haliye belli bir süre her taraftan itekleme olunca arada kalıp nefessiz kalıp vs ölebilirsin gerçekten ve bu oldu muhtemelen. çok üzücü ve o kadar tuhaf.ancak bazı görüntüler var önü açık alan ve çekmeye çalışıyorlar falan ama yok kilitlenmiş insanlar bu kadar nasıl olabilir?hem
tamam izdiham olmuş haliye belli bir süre her taraftan itekleme olunca arada kalıp nefessiz kalıp vs ölebilirsin gerçekten ve bu oldu muhtemelen.

çok üzücü ve o kadar tuhaf.

ancak bazı görüntüler var önü açık alan ve çekmeye çalışıyorlar falan ama yok kilitlenmiş insanlar bu kadar nasıl olabilir?


hem gerçek bir olay ama aklım almıyor. sizin açıklamanız ne? bakıyorum bakıyorum şaşırıyorum.


edit: @coldgezen mesaj attım.
0
AlsterWasser
(29.10.22)
Hocam video alabilir miyim ben izlemedim olayı

edit: izledim. hiç normal değil. uyuşturucu etkisinden kaynaklanabileceğini düşündüm ilk olarak.
0
coldegezenkutupayisi
(29.10.22)
İnsanlar alanın dar olması yüzünden o kadar sıkışmışlar ki çıkamıyorlar. Depremde enkazdan çıkmaya çalışan insanlar gibi.
0
a man alone
(30.10.22)
çamaşır makinesini düşün. çekiyorsun, 10-15 tanesi birden geliyor. çünkü birbirlerine girmişler. çamaşırda sen asılıp komple alabiliyorsun hepsini çünkü fiziksel olarak gücün buna yetiyor. veya çamaşırlar "dur la hooouuvvv napıyon" diye tepki vermiyor, yırtılmıyor, bozulmuyor... birbirine girmiş insanları çekmek daha büyük sıkıntı. hem fiziksel eforla yapılacak iş değil (50-60 kiloluk birini kollarından tutup koparmaya çalışırsan kendine zarar vermesen bile onun kemiklerini kırarsın) hem de karşı tarafa zarar verme ihtimali çok yüksek.
0
mark greg sputnik
(30.10.22)
Alanda once bi şeker dağıtmışlar. Onlarda uyusturucu madde var denilmiş bi de. Tedikten sonra değişik hareket etmisler diyolar ama komplo teorisi olabilir bilemedim
0
chanandler bong
(30.10.22)
valla hocam ben de sana katılıyorum benim de aklım almadı. herkes omzuna bi kişi alsa mesela o düğüm yine çözülür gibi geliyor ahshshs. cidden kafam basmadı bu duruma.
0
roket adam
(30.10.22)
Bunun gibi kalabalıkta çıkan izdiham olaylarını kapsamlı bir şekilde ele almış Evrim ağacı bu videoda youtu.be
0
Bettumettu
(03.11.22)
şeker/uyuşturucu mevzusunu türk kaynaklar dışında bi yerde görmedim ben link varsa bakarım ama bana çok mantıklı gelmedi.

insan izdihamları aslında o kadar nadir bi olay değil. Çok daha ölümlü olanları da var maalesef. Dar alanda çok fazla kişi birikince bireysel hareket etmek imkansıza yakın olduğu için insan kendini kurtaramaz. O videolarda da çok ufak bi basamak olsa bile bizim göremediğimiz o kalabalık içinde ordan çıkmak zorlaşıyor. Çıkmaya çalışan bi kişi düşse kalanı da domino etkisiyle düşebilir ve üst üste yığıldıkları için de kurtulmaları zorlaşır
0
nundu
(03.11.22)
(15)

Depresif halleriniz var mı şu sıralar?

kukuleta
sb
sb
0
kukuleta
(28.10.22)
Hayir yok. Senin var mi
0
abuzer
(28.10.22)
Yok. Şaşkınlık içerisindeyim.
0
ruhen hastayim ben
(28.10.22)
Var benim ya bu sonbahar ağır geçti, boşlukta anlamsızlıkla sallanıyorum.
0
🌸kukuleta
(28.10.22)
yıllardır var
0
Erestor
(28.10.22)
ruhen hastayim+1 bence istanbul un iklimi su an pek depresif olmaya firsat vermiyor
0
ala09
(28.10.22)
Vakit olmuyor.
0
Amaranta ursula
(28.10.22)
Var var.
Gunes tutulmasi etkisi.
0
mor oje
(28.10.22)
Var
0
Hallegadola
(28.10.22)
Çalışmıyor oluşum sebebiyle gelen bir depresiflik var. İş bulursam veya atanırsam düzelir diye tahmin ediyorum.

Üniversitenin ve ilişkimin bitmiş olmasının getirdiği yalnızlık ve özlemlerin getirdiği bir depresiflik var.
O da iş bulup yeni insanlarla tanışınca azalır diye tahmin ediyorum.

Yinede havalar güzel gidiyor deniz kokusu depresif havayı dağıtıyor.
0
kararsızataletfilozofu
(29.10.22)
Ağır depresyondayım
0
sta
(29.10.22)
var
0
ekinuzbay
(29.10.22)
şu sıralardan kastınız son 37 yıl ise evet :)
0
rakicandir
(29.10.22)
Yok. İstanbul’da hava o kadar güzel ki, Mary and Max’teki Mary bile, Up’taki dede bile depresif kalamaz.

Uyku sorunum vardı, hapla geçici çözdüm gibi. Enerjim yerine geldi. Hayat güzel.
0
gabe h coud
(29.10.22)
bittabii
0
mark greg sputnik
(29.10.22)
Var biraz.
Neredeyse son 2 ayımı sanki kendimi o bataktan zorla çekiyor gibi hissediyorum.
Birkaç adım attım konuyla ilgili bakalım, toparlayacağımı umuyorum.
0
mutekebbir
(01.11.22)
(3)

hangi futbol takımını tutmalıyım - irlanda ligi

bouraque
selamlar,irlanda'da kalacağım süre boyunca bir takımı desteklemek, maçlarına gitmek istiyorum.sizce hangi futbol takımını tutmalıyım?not:taraftarı ateşli olursa fena olmaz
selamlar,

irlanda'da kalacağım süre boyunca bir takımı desteklemek, maçlarına gitmek istiyorum.

sizce hangi futbol takımını tutmalıyım?

not:taraftarı ateşli olursa fena olmaz
0
bouraque
(26.10.22)
bulunduğun bölgedeki takımı destekle bence
0
oldz
(26.10.22)
İrlanda'da çoğu maçın tv yayını bile yok, İngiltere veya İskoçya gibi bir futbol ortamı beklemeyin. uzaktan yakından alakası yok.

ben nerede yaşıyorsam oranın takımını desteklerim. stada gitmedikten sonra İrlanda takımı desteklemenin hiçbir manası yok çünkü takip etmenin tek yolu stat olacak muhtemelen.
0
mark greg sputnik
(26.10.22)
Shamrock Rovers takımı sanki tam senin aradığın gibi taraftarı da ateşli.

www.youtube.com
0
redeath
(27.10.22)
(9)

Düzenli izlediğiniz bir diziye ayırdığınız günlük süre?

norules
Benim 30 dakika. 30 dakika olunca izlemekte olduğum bölümü durduruyorum, sonraki gün devam ediyorum. Zira 30 dakikanın sonralarında dikkatim başka şeylere kaymaya başlıyor. Aklıma düşen düşünceler, telefona bakmalar vs. O şekilde izleyeceğime de hiç izlememeyi tercih ediyorum. Siz peki düzenli izled
Benim 30 dakika. 30 dakika olunca izlemekte olduğum bölümü durduruyorum, sonraki gün devam ediyorum. Zira 30 dakikanın sonralarında dikkatim başka şeylere kaymaya başlıyor. Aklıma düşen düşünceler, telefona bakmalar vs. O şekilde izleyeceğime de hiç izlememeyi tercih ediyorum.

Siz peki düzenli izlediğiniz bir diziye günlük ne kadarlık bir süre veya bölüm ayırıyorsunuz?
0
norules
(26.10.22)
En son Gibi izledim. 30 40 dakikaydı. Fazla olunca bitiremiyorum. Dikkatim dağılıyor. Bir de zaman yok.
0
dissendium
(26.10.22)
ilginçmiş.

ben vaktim ve keyfime göre bir bölümde (40 dakika) de bırakabiliyorum, dizi sarmışsa 4-5 bölüm arka arkaya da izleyebiliyorum. en fazla saatte bir sigara molası veririm. dizi gibi teoride ilgi çekmesi gereken bir şeyi bile 30 dakika deyince pat diye durdurmak çok tuhaf geldi bana :)
0
mark greg sputnik
(26.10.22)
Değişiyor, otobüste izlediğim diziler var onları yol bitene kadar ortalama 1 saat kadar izliyorum.

Yemek yerken izlediklerim var, onları yemeğim devam ettiği kadar izliyorum 20dk civarı.

Özellikle takip ettiğim dizileri birer bölüm izliyorum.

Rastgele görüp izlenir bu dediğim diziler var onları, atıyorum o gün evden çıkmayacaksam 4-5 saate kadar izleyebiliyorum.

Bunların hepsi aynı günde olmuyor tabi, mesela birgün yolda dizi yerine kitap okuyorum, yemek yerken haber açıyorum vs.
0
akhenaten
(26.10.22)
valla diziye bağlı yoğunsam ve güzelse her gün 1 saat ayırsam yeter

öyle 2 saat ayırırsam dikkatim dağılır gibi bir şey yok.

6 saat witcher izlemişliğimiz var yani sarınca niye kafamız dağılsın benim dağılmıyor şahsen.

ama izlenilen şey 2 saatlik bir film diyelim ve baydı, o zaman el telefona gidiyor tabii ki.
0
ananiyimioguz
(26.10.22)
diziye de bağlı olabilir bu. zihin açan, merak uyandıran dizi pür dikkat izlenir. günde 40 dakikayı geçmemek kaydıyla. 1 saatten fazla izlemek bağımlılık yapar ve gerekli diğer işlere odaklanmayı düşürebilir diye düşünüyorum.
0
bahçedekisandal
(26.10.22)
bölüm süreleri 30-40 dakikaysa 2 bölüm peş peşe izlerim. 40 dakikadan fazlaysa 1 bölüm izler bırakırım. zevkten dört köşe de olsam 2 bölümden fazla izlemem günlük. neden bu keyfi bir anda tüketip bitireyim ki?
0
yazar yazmaz yazan yazar
(27.10.22)
Her gün vaktim olmuyor vaktim olduğunda da birkaç bölüm üst üste izliyorum.
0
iwasbornonamountainside
(27.10.22)
Sarmışsa tamamen de izleyebilirim o gün. Net bir sürem yok. İlla ki 1 saat izlerim diye.
0
drako
(27.10.22)
düzenli derken? devamlı izlemek mi yani? valla geçen aydı galiba severance'ı 2 günde, the bear'i 1 günde izledim bitti gitti. arrested developmentı da geçtiğimiz aylarda 1 haftada bitirdim sanırım. bi diziyi beğendiysem bitene kadar tüm boş vakitlerimde onu izlerim. bi günde 10 saat de olabilir yani. her gün şu kadar şunu izlerim gibi bi şeyim yok. bazen günlerce hiçbir şey izlemediğim de olur.
0
summer timetable
(27.10.22)
(3)

aile sağlığı merkezi'nde kan testi

mark greg sputnik
merhaba,hemen alt sokağımızda bir aile sağlığı merkezi var. başta karaciğer enzimleri olmak üzere bazı şeylere baktırmak istiyorum ancak ikametgahım ve dolayısıyla aile doktorum başka şehirde.bu durumda randevusuz gitsem ilgilenirler mi? yok ilgilenmezlerse eğer randevu aldığımda durum değişir mi? y
merhaba,

hemen alt sokağımızda bir aile sağlığı merkezi var. başta karaciğer enzimleri olmak üzere bazı şeylere baktırmak istiyorum ancak ikametgahım ve dolayısıyla aile doktorum başka şehirde.

bu durumda randevusuz gitsem ilgilenirler mi? yok ilgilenmezlerse eğer randevu aldığımda durum değişir mi? yoksa bu tip hizmetleri sadece bağlı olduğumuz merkezden mi alabiliyoruz? bunun için hastaneye gitmesem iyiydi, zaten randevu bulmak çok zor.
0
mark greg sputnik
(25.10.22)
genelde bakmıyorlar. ama anında aile hekimini oraya değiştirip test verebilirsin
0
jelly bear
(25.10.22)
:( o nasıl oluyor ki? ikametgah değişmeden aile hekimi değişir mi? ikametgahı değiştirmek istemiyorum çünkü bu şehirde öğrenciyim ve düzenli adresim yok açıkçası, yani yerine göre her sene ev değiştirmek zorunda kalabiliyorum. büyük baş ağrısı olur.
0
🌸mark greg sputnik
(25.10.22)
evet değişir.
e nabızdan oluyor
ya da orda form doldurup yapılabiliyor

www.turkiye.gov.tr
0
jelly bear
(25.10.22)
(5)

Almanca soruları

dissendium
Merhabalar. Almanca İngilizce olarak kelime öğrenmeye karar vermiştim ama İngilizce olarak aklımda kalması konusunda tam performans alamadım. Dorf kelimesini village olarak değil de köy olarak bilince daha kolay geliyor. Sizce kendimi Almanca İngilizce konusunda zorlasam mı, alışır mıyım?
Merhabalar. Almanca İngilizce olarak kelime öğrenmeye karar vermiştim ama İngilizce olarak aklımda kalması konusunda tam performans alamadım. Dorf kelimesini village olarak değil de köy olarak bilince daha kolay geliyor. Sizce kendimi Almanca İngilizce konusunda zorlasam mı, alışır mıyım?
0
dissendium
(24.10.22)
plaza türkçesi gibi yapın hocam. hangisi kolay olacaksa hangi kelime tam karşılıyorsa o şekilde karışık ezberleyin? benim ders notlarımı türkçe öğretmenim görseydi ilkokul diplomamı geri alırdı. ama aklımda nasıl iyi kalıyorsa o an nasıl hızlı pratik olacaksa öyle not alıp geçiyorum.
0
pide
(24.10.22)
bence bu senin geliştirmen gereken bir yol/sistem, ingilizceyi günlük hayatta ne kadar kullanıyorsun ve seviyesi ne sen daha bilirsin almanca öğrenmende.

ben mesela dorf kelimesini, köyde sorf yapıyorlar diye resmederek öğreniyorum. bildiğim ingilizceyide unuttum almanca öğrenirken :D
0
redeath
(24.10.22)
www.eksiduyuru.com

kötü niyetle söylemiyorum muhtemelen ingilizceniz yeterli seviyede değil (en azından bu durum için) ya da yeterli bir içselleştirme durumu yok böyle olunca da kendinize iki kat iş yükü yüklüyorsunuz. verim düşüyor haliyle.

nası rahat ediyorsanız öyle devam edin illa böyle yapmanız lazım diye bir şey yok.

zaten şu soruyu soruyorsanız demek ki akmıyor yoksa gerek duymazdınız.

iki kat iş yapacağınıza rahat ettiğiniz yerden devam.
0
AlsterWasser
(24.10.22)
@AlsterWasser, İngilizcemin yeterli olmadığını düşünmüyorum. Öğrendiklerim arasında bilmediğim kelime yok. İçselleştirme konusunda sorun var. Schnee kelimesini kar varken neden snow olarak aklımda tutayım, benim söylemek istediğim şey bu. Ama bazen de Türkçe yerine İngilizce daha uygun oluyor. Karışık bir birikim ortaya çıkıyor. Ben tek tip olmasını istiyorum.
0
🌸dissendium
(24.10.22)
ikinci yabancı dil öğrenmenin en zorlayıcı kısımlarından biri bence bu. bazen bir kelimenin türkçede doğrudan karşılığı bile olmayabiliyor. direkt olarak açıklamasız, kavram olarak ezberlemek zorunda kalabiliyorsun veya bildiğin diğer dili temel alman gerekebiliyor. haliyle otomatik olarak daha fazla efor, daha az "tutulum" söz konusu. türkçe-ingilizcede mesela "VİLLAGE, PAAAT, AHA DA KÖY" diye beynin o denklemi anında kurabiliyor. üçüncü dil işin içine girince gördüğün gibi kafa karışıyor.

bunu ikinci yabancı dil öğrenme sürecinin doğal bir parçası olarak değerlendirip her kelime için ayrı ayrı nasıl rahat hissediyorsan öyle ilerle derim. bir noktadan sonra dili aktif kullanmaya başlayınca zaten bu sorun olmaktan çıkacaktır, yani almanca konuşabilecek seviyeye geldiğinde "dorf köy müydü village mı" filan gibi düşüncelerin olmaz.

ingilizce ile almanca arasında illaki bağlantı kuracağım dersen bence bunu gramer kısmına sakla. kelimede nasıl rahat ediyorsan öyle yap. gramer kesin olarak türkçeye kıyasla daha yakın, o yüzden ingilizce düşünme kısmını gramerde değerlendirmek daha makul olabilir. hatta bu yolla ingilizce gramerini bile geliştirme şansın olabilir öyle bir ihtiyaç varsa. hangi yapı nasılmış, nasıl değişirmiş vs. görmek/değerlendirmek daha kolay olur.

hepsinden öte dil öğrenmek ömür boyu süren bir iş. spesifik bir hedef doğrultusunda kısa sürede çok yol almak gibi bir planın yoksa deneyip gör derim. her hafta, her ay... dönüp bak neyi hatırladığına, kendini nasıl hissettiğine. öyle vura kıra bir yerlere çıkacaksın neticede.
0
mark greg sputnik
(24.10.22)
(6)

bir yerden ayrılırken veda anlamında kişilerin ismini söyleme olayı

mark greg sputnik
başlıkta ifade edememiş olabilirim. yabancı dizilerde muhakkak rastlamışsınızdır. örneğin ahmet ile mehmet'in olduğu bir ortama giriyorsunuz. kısa bir sohbet sonrasında ayrılacaksınız. "ahmet, mehmet" diyor (yüzlerine bakarak, belki hafif bir baş selamıyla) ve çıkıyorsunuz. ben bu konsepti çok seviy
başlıkta ifade edememiş olabilirim. yabancı dizilerde muhakkak rastlamışsınızdır. örneğin ahmet ile mehmet'in olduğu bir ortama giriyorsunuz. kısa bir sohbet sonrasında ayrılacaksınız. "ahmet, mehmet" diyor (yüzlerine bakarak, belki hafif bir baş selamıyla) ve çıkıyorsunuz.

ben bu konsepti çok seviyorum ama türk dizilerinde veya gerçek hayatta hiç rastlamadım. yani aman ne desem, bir şey demem gerekir mi gibi özellikle sosyal anksiyetesi yüksek insanlar için şahane bence. adamların adlarını söyleyip basıp gidiyorsun. hoşuma da gidiyor benim, karizma hareket hehe. sorularım,

1) türkiye'de buna şahit oldunuz mu hiç? iş ortamında vs en azından? ben yani öyle ücra köyde büyümüş birisi de değilim ama HİÇ rastlamadım ya.

2) onu geçiyorum yurtdışında rastladınız mı? gerçekte olan bir şey mi yoksa sadece televizyonda olan şeylerden biri mi bu da?

3) türkiye'de böyle bir vedayla karşılaşsanız bulunduğunuz ortamda, yapan kişi hakkında ne düşünürsünüz? yani adam çıkarken yüzünüze baktı, adınızı söyleyip başını eğdi hafifçe. "ooo qral" diye mi düşünürsünüz yoksa "denyoya bak" mı dersiniz?
0
mark greg sputnik
(23.10.22)
Vedalaşma versiyonunun türk dizilerinde kullanıldığına rastladığım oldu, çok çok nadiren günlük hayatta kullanıldığını da gördüm.

Selamlaşma versiyonunu ben kullanıyorum çoğu zaman. Çevremde kullanıldığını da çok gördüm. İşte de kullanıyorum, yeni tanıştığım örneğin arkadaşlarımın arkadaşları için de kullanıyorum. "Bir tanışıklığımız var, ama samimiyiz de diyemem" selamlaşması bu benim için.

edit: şimdi fark ettim ben vedalaşırken de kullanıyorum, ama şöyle;

mesela iki grup halinde oturuyoruzdur sonra bizim grup topluca kalkmıştır vedalaşıyoruzdur. bu sırada herkese güle güle, hoşçakal falan demek yerine herkesin adını söyleyip gözünün içine bakıp baş selamı verip sıvışıyorum genelde.
0
akhenaten
(23.10.22)
valla yazdıklarınızı okurken ben acaba yurt dışında mı yaşıyorum diye düşündüm. kendimi bildim bileli bir yerden ayrılırken ortam kalabalıksa isim söyler başımı aynen tarif ettiğiniz gibi hafifçe eğer ayrılırım. aynı şekilde bir ortama girerken de.

ahmet abi, merve, hande hanım şeklinde. düşününce garip geldi bana da. daha önce fark etmemiştim. hatta toplu bir ortamda diğerlerinden daha samimi olduğum biri varsa ismini söyler elini sıkar belki sarılırım vs. samimiyet yoksa isim şöyle kafa salla geç şeklinde yapıyorum.

hiç düşünmemiştim arkamdan denyo derler mi demezler mi diye. ben yapana denk geldiysem ben de dememişim, hafızamda yok çünkü öyle bir an.
0
coldegezenkutupayisi
(23.10.22)
Bu çok normal bir şey değil mi ya. Bana çok denk geldi bu. Bunun benzerini askerde yaparlar. Seni gördüm demek gibi. Odadan çıkarken x binbaşım deyip çıkabilir rütbeli biri.
0
dissendium
(23.10.22)
@diss, askerde olur abi. orası farklı. sivilde görmedim ama.
0
🌸mark greg sputnik
(23.10.22)
Ben yapıyorum bunu ya. Temas kurmak istemediğim zamanlarda özellikle. Masadan kalkarken tokalaşmak, sarılmak vs zor olacaksa yapıyorum
0
black holes in the sky
(23.10.22)
türkiye'de kalabalık ortamda herkesle tokalaşamayacaksak yapılır ancak. çünkü bizde vedalarda da tokalaşma olur. görüşürüz abi der el kaldırırsın en kötü.
0
jelly bear
(23.10.22)
(6)

Bot giymeye başladınız mı

dissendium
Hafta sonu giymiştim hava yağmurluyken. Artık yağmur olmasa da giymek garip olur mu?
Hafta sonu giymiştim hava yağmurluyken. Artık yağmur olmasa da giymek garip olur mu?
0
dissendium
(20.10.22)
henüz başlamadım
0
king lizard
(20.10.22)
Yerde kar yoksa bot giymeye baslamam.
0
hot potato
(20.10.22)
hot potato +1 kar veya cok yagmur yoksa bot giymem ama giyeni de garipsemem bana ne.
0
mark greg sputnik
(21.10.22)
Ayağım üşüyorsa giyerim. Yağmurlu, karlı olsun olmasın.
0
sevilen progressive türkücü
(21.10.22)
Yerde en az 5 cm kar yoksa bot giymem.
0
gabe h coud
(21.10.22)
simdiden bot giyersek yandik kis bitmez :)
0
bay b
(21.10.22)
(8)

gözlerinden birini tek başına kırpamayan var mı aramızda?

mark greg sputnik
ben sağ gözümü tek başına kırpamıyorum. sol oluyor. ikisini birlikte kapatabiliyorum. sol açıkken sağı kapatamıyorum. sol da beraber iniyor. yeni bir şey değil, kendimi bildim bileli böyle ama zaman zaman işkilleniyorum. babamı beyin tümöründen kaybettim, gördüğümüz ilk farklılık sol gözünü kapatama
ben sağ gözümü tek başına kırpamıyorum. sol oluyor. ikisini birlikte kapatabiliyorum. sol açıkken sağı kapatamıyorum. sol da beraber iniyor. yeni bir şey değil, kendimi bildim bileli böyle ama zaman zaman işkilleniyorum. babamı beyin tümöründen kaybettim, gördüğümüz ilk farklılık sol gözünü kapatamaması olmuştu. muhtemelen alakası yok ama yine de düşünmeden edemiyor insan.

sizce bununla ilgili doktora görünmek iyi fikir olur mu yoksa baskın göz/beynin baskın tarafı vs. gibi doğal şeylerle açıklanabilir mi bu?

ikinci sorum rica etsem siz de dener misiniz, iki gözünüzü ayrı ayrı kırpabiliyor musunuz?
0
mark greg sputnik
(19.10.22)
bende de aynı. ilave olarak solu tek başına kapatabiliyorum ama sağ olmuyor.
0
inheritance
(19.10.22)
Evet kırpabiliyorum.
Bir elim sol mememe dikine vururken diğer elimle yatayda yukarı aşağı da yapabiliyorum diğer mememin üstünde.
Veya tüm parmaklarımı kapatıp orta ve yüzük parmağımın arasını açabiliyorum.

Bu tarz şeyleri küçükken denerdik kimisi yapar kimisi yapamazdı. Ben de bazılarını yapamazdım. Deneye deneye oldu sonra. Belki kas hafızası ile ilgilidir.
0
ananiyimioguz
(19.10.22)
abi meme olayını yapabiliyorum ama göz kesinlikle olmuyor ya. inat ettim, çok denedim. manyak gibi sol gözümü elimle açık tutarak sadece sağı kırpmayı denedim filan... imkanı yok. sağ gözümün kapanabilmesi için ön koşul solun kapanması adeta. tek başına sağ kapanmıyor.
0
🌸mark greg sputnik
(19.10.22)
Ben küçükken denemiştim yapamamistim. Sonra hırs yaptım çalıştım ve oldu.
0
encokbenisevinnolur
(20.10.22)
Kirpiyom ikisi de ayri ayri. Bu neden oluyor?
0
balpolen
(20.10.22)
bende de sağ tek olmuyor. hiç olmadı, lens kullanırken far etmiştim çok uzun zaman önce. çok da uğraşmadım, doktora gitmek ise hiç aklıma gelmedi.
0
halanne
(20.10.22)
sağ gözümü kırpabiliyorum, sol olmuyor.
0
nickini degistiren yazar
(20.10.22)
Puhahaha komediye gel :)) Çocukken bunu doktor randevusunda demiştim. Olmaz öyle şey, kırp bakayım demişti doktor. Adamın karşısında gözümü kırpmaya çalışmamı ve ağzımı yüzümü acayip şekillere sokuşumu, doktorun bana garip garip bakmasını hiç unutamıyorum. Demek ki başkalarında da olan bir şeymiş. Yıllarca bu utançla yaşamama hiç gerek yokmuş.
0
gabe h coud
(20.10.22)
(14)

Türkiye'de neden sanata değer veren, sanatçıyı destekleyen yok

darkwizard
güzel sanatlar fakültesi mezunuyum işsizim tablolar yapıyorum başta dedem olmak üzere kimse sanatımı anlamıyor ve destek çıkmıyor. ressamlık da meslektir ve durumun iyi ise sanatçıya bir jest yapılır ve destek çıkılır, mesela dedem durumu iyi ama ona göre çöpçü olmam gerekiyor bana hep öyle diyor ra
güzel sanatlar fakültesi mezunuyum işsizim tablolar yapıyorum başta dedem olmak üzere kimse sanatımı anlamıyor ve destek çıkmıyor. ressamlık da meslektir ve durumun iyi ise sanatçıya bir jest yapılır ve destek çıkılır, mesela dedem durumu iyi ama ona göre çöpçü olmam gerekiyor bana hep öyle diyor rahat meslek belediye bir de kadro alırsan diyor oysa ben sanatçıyım ama onun yerine atölye açayım sana alet erdavat alayım heykel seramik yap yağlıboya kursu ver falan demiyor. üzücü.
0
darkwizard
(03.10.22)
Rönesans yaşamamış, daha 2 kuşak kent soylu olanı bile az olan, eğitim seviyesi düşük bir toplum için beklenebilir bir durum.

Dedenizle olan özel durumunuz içinse karşınıza alıp konuşmayı deneyin. Dede böyle böyle ben bir yola girdim, eğitimini aldım atölye açmak gibi de bir planım var vs diye...
0
anon1m
(03.10.22)
mesleğinizin ne olduğundan bağımsız kimsenin, dede baba amca dayı hala dahil kimsenin, size jest yapmak ve destek çıkmak gibi bir zorunluluğu yok.

bir şekilde para biriktirin ve atölyenizi kurun.
0
sert siyah krom
(03.10.22)
@sert siyah krom

Bir şeyler vaat etmediğin veya iyi bir gelecek için yardımcı olmadığın çocuğu dünyaya getirme daha iyi ona babasından tarla kaldı mesela bize ne kaldı bir bok kalmadı her şeyi satıp yemek istiyor bence çocuk yapıyorsan ona iyi gelecek bırakma zorunluluğun vardır.
0
🌸darkwizard
(03.10.22)
jest olayını bilemem ama rönesans ressamları bile parayla kiliseye veya zenginlere iş yapmıyor muydu? Bu dönem atıyorum çocuk kitabına resim satarak hayatını geçindirebiliyorsan onu yapıp kazandığın parayla "sanatını" gerçekleştirip yaymaya çalışman gerek bence. Sanat olabilmesi için de kitleler tarafından değer görüp beğenilmesi lazım. Senin çok 'başarılı' resmin beğenilmeyip bir çocuğun Minecraft'ta yaptığı kolaj beğeniliyorsa onunki daha sanat sayılır bu arada. Post modern sanatta işler çok değişti, siz klasik kafada kalmışsınız gibi geldi bana -ki zevkiniz eseriniz buysa sorun değil ama kimseye "buyur sanat yap" denmiyor aileden zenginlik gelmedikçe.

Çocuk yapma ve iyi gelecek bırakma kısmına katılıyorum ama bu son birkaç jenerasyonun düşünce şekli olabilir. Öncekiler bolca çocuk yapıp yaşayanlarıyla devam etmişler. Eminim birkaç nesil öncenizde "6 çocuktu ama 4'ü yaşadı diğerleri bilmemne hastalığından bebekken öldü" gibi hikayeler vardır. Dünya o zaman öyle bir yerdi.
0
nhk ni youkosu
(03.10.22)
Söz konusu sanatlar dünyanın bir kaç ülkesi haricinde hiçbir ülkede değer görmüyor bunun bir çok sebebi olabilir.
0
beemaker
(03.10.22)
Hocam belki kotusunuzdur? Her okul okuyan muthis eserler cikarmiyor ki. Kaldi ki ulkedeki sanat egitiminin pek parlak oldugunu da sanmiyorum diger alanlari dusununce. Parlak olsa da siz yine de kotu olabilirsiniz. Yoktur belki yeteneginiz, bu da mumkun. Ama soyle dusunun, yeteneginiz olsaydi da turkiye'de deger gormeyecektiniz. Sanirim siz de bu yuzden meseleyi kendinizden soyutlayip turkiye'nin sanattan anlamamasina bagladiniz. Ama cevap bu olmayabilir yani. Dedeniz de begenmiyorsa destek cikmamasi normal ya ben de begenmiyorsam destek cikmazdim valla umrumda olmazdi. Uzucu ama gercek bu, yapacak bir sey yok. Para kazanmak icin baska alanlari deneyip resim ilginizi ayrica degerlendirebilirsiniz. Yani atalariniza size gelecek vadetmedikleri icin sitem etmissiniz ama turkiye'de sanata yonelerek siz de kendinize bi gelecek vadetmemissiniz -_-
0
summer timetable
(03.10.22)
Sizin sanatınızın karşılığında para verecek insan grubu oluşursa o zaman iyi sanat yapıyorsunuz demektir.
Hiç bir ebeveynin güzel sanatlar bitirmiş bir insanı besleme zorunluluğu yoktur. İsterse tabii ki ayrı ama zorunlu değil.
0
en bi orijinal
(03.10.22)
bahsettiğin sanatlarda ortalama bir sanatçı, artık dünyanın en medeni ülkelerinde bile yaşamını sürdürebilecek para kazanamıyor, hatta sanatçıyı geçtim yıllarını pozitif bilimlere adamış insanlar bile enflasyondan, yaşam maliyetinden bunalmış durumda. Türkiye gibi sanat anlayışı olmayan bir göçebe bir toplumu zaten hiç işin içine katmıyorum. bunlar biraz çevre işi, çevre de parayla oluyor maalesef.

onun dışında anne babanın çocuğa iyi bir gelecek hazırlama gibi bir zorunluluğu yok bence. reşit olmuş bir insan kendi isteği ve arzusuyla Türkiye'de ben ressam olacağım diye 4 sene üniversite okuduysa sonuçlarına da düşünmüş olmalı. bu konuda aileni suçlaman garip geldi.
0
roket adam
(03.10.22)
Türkiye'de sanata değer verilmiyor değil. Resimde çıta çok yüksekte. En bilgisiz insana bile Mona Lisa'yı gösterseniz tanıyabilir. Rönesans'ta bu işin zirvesi yaşanmış. Yapılara bile devasa çizimler yapılmış. Durum böyleyken farklılık yaratmadıkça para kazanmak zor. Dedenize sadece şu konuda katılıyorum. Resim öğretmenliği gibi bir seçeneğiniz varsa mutlaka değerlendirin. Direkt mesleğinizi yapmak zorunda değilsiniz. Mesleğinizle bağlantılı şeyler de yapabilirsiniz.
0
dissendium
(04.10.22)
yüzyıllarca cahil bırakılıp savaştan savaşa koşturulmuş, karnını zor doyurabilmiş bir toplum için normal değil mi?
0
vizivozo
(04.10.22)
öncelikle sanat dalları ile ilgilenen herkes sanatçı olmuyor. sanatçı ünvanını toplum dediğimiz içinde yaşadığımız yığın veriyor kişiye.

ek olarak yaptıklarınızın niteliği kadar onu sunuş biçiminizde önemli. yaptığınız işi pazarlamadan ondan para kazanamazsınız. kimse sizi arayıp bulmaz. siz kendinizi arayanlara hissedilir ölçüde göstermek zorundasınız.

evet bizim toplulumuz sanat konusunda oldukça ilgisiz. bunun sebebi maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisinde gizli. temel seviyedeki ihtiyaçları karşılamadan piramitteki bir sonraki aşamaya geçemezsiniz. sanat bizim toplulumuzun çoğunluğu için ulaşılması zor bir hedef gibi. çünkü temel ihtiyaçları karşılama konusunda sorun yaşıyoız.

özetle karnı aç olan bir insana sanattan bahsetmeniz bu bir anlam ifade etmez. önce karnı doymuş barınma güvenlik ihtiyaçlarını karşılamış olmalı. ek olarak bir de kültürel normlar söz konusu. bu bahsettiğim yaşamsal kaygıları aşmış olupta tamamen kültürel düzenden ötürü sanata uzak kalmış insanlar da yok değil.
0
pardus
(04.10.22)
Fransa'dan bildiriyorum; burada da sanat okuyan takılsın, biz ona yardım oluruz diye bir mantık yok.
Türkiye'nin durumu vs farklı bir konu ama genel olarak böyle bir olay yok zaten. Tarih sanati anlanmayip fakirlik içinde yaşayan insan dolu. Bazılarının sanati sonra anlandi bazılarının hiçbir zaman.
0
logisticsmanager
(04.10.22)
sanattan para kazanamayabilirsin ama bu yeteneğini başka alanlarda kullanabilirsin. zaten tam mesaili sanatçılık diye bir şey yok. mesela resim yapabilen biri reklam sektöründe çalışabilir, fotoğrafçı olabilir, görüntü yönetmeni bile olabilir. tabii hepsi için ayrı emek vermek gerekir. resme verdiğin emek kadar en az. ancak hem bu yeteneğini kullanırsın hem de para kazanırsın. yoksa direkt istediğin şeyi yapıp para kazanmak birçok insan için zor.
0
blackkmamba
(25.03.23)
yaş 13 filan değilse bence senin düşünce yapın üzücü.

senin sanat yapmanın şu an kimseye faydası yok, kimin neden seni destekleme yükümlülüğü olsun ki? ortaya bir ürün/eser çıkarırsın, o beğenilir, oradan destek alırsın belki. ben mesela roman yazmak istiyorsam insanların her ay hesabıma 8-10 bin lira atmasını, beni çalışmaktan kurtarıp romana odaklanmamı sağlamalarını mı beklemeliyim?

kapitalizm sevici bir insan değilim ama insanlık tarihinin her döneminde, her türlü ekonomik sistemde kâr-zarar-fayda ilişkisi esas olmuştur. çoğu sanatçı zaten sanatını içten gelen istekle, kendini gerçekleştirme ve ifade etme dürtüsüyle yapar; dedesi atölye kurmasına yardımcı olsun diye değil.

kısacası kimsenin seni takdir etme veya sana destek olma sorumluluğu yok. gerekiyorsa gün içinde çalışıp dişinden tırnağından arttırıp para biriktirecek ve öyle yapacaksın. imkanın yoksa daha az vakit ayıracaksın. gerçek bu. bulursan ne ala ama senin resim çizmen için kimsenin kaynak ayıracağını sanmıyorum, böyle bir dünya yok. onu sen yapacaksın, yapamıyorsan da yapamazsın, istediği şeyi yapamayan tek kişi değilsin.

yani başta da dediğim gibi yanlış anlama ama yetişkin bir insanın bunları yazmasını çok tuhaf buldum, olgunluktan ne kadar uzak olabilirse o kadar uzak bir bakış açısı. dostoyevski'nin, picasso'nun filan dedeleri sayesinde "sanatçı" olduğunu mu düşünüyorsun mesela? sanat tarihi okumuşsun, bu insanların genelde ne kadar zorluk çektiğini ve cehennem gibi hayatlar yaşadığını senin daha iyi bilmen lazım.

sanat ayrı, para kazanmak ayrı şeydir. dünyanın en bilgili, en dolu, en müthiş sanatçısı olabilirsin. buna para vermek isteyen yoksa yaptığın işin MADDİ KARŞILIĞI sıfırdır.

sen para mı istiyorsun sanatçı olmak mı önce? sanatın para garantisi kimse için yok. dünyanın en meşhur yazarı bile 3-5 yıl yazmadığında, sosyal medya maymunu filan değilse unutulabiliyor.
0
mark greg sputnik
(25.03.23)
(13)

fiziksel olarak yaşlandığınızı ne zaman hissettiniz?

dokunmakalbime
artık eskisi gibi hızlı koşamıyorum, erken uykum geliyor gibi hafif semptomlar değil de, eskisi gibi dinç değilim, çok hareket edince şuram ağrıyor gibi şeyleri soruyorum.
artık eskisi gibi hızlı koşamıyorum, erken uykum geliyor gibi hafif semptomlar değil de, eskisi gibi dinç değilim, çok hareket edince şuram ağrıyor gibi şeyleri soruyorum.
0
dokunmakalbime
(23.05.21)
Halı saha maçında anladım. Koşmaya devam etsem bayılacaktım. Oysa fişek gibiydik. Arka arkaya 2 maç yapardık.
0
alicandan
(23.05.21)
Gençlik heyecanı da vardı tabi ama eskiden seks için şehir değiştirir, nefes almaksızın cima ederdik. Şimdi masturbasyon için bilgisayarı kalkıp almaya üşenip, uyuyorum.
0
allah yazdiysa bozsun
(23.05.21)
pandemiden sonra anladım. bldiğin on yıl yaşlandırdı beni merdiven çıkamıyorum
0
photo85
(23.05.21)
istedigim gibi iki gunde gobek eritemedigimde anladim
0
ala09
(23.05.21)
Ben bisiklet turunda daha 27 iken dizi parcaladim, duzelmiyor. Surekli sizim var. Ortapedistim 18-20 yasindan sonra spor yapilinca bir sekilde dizlerin zarar gorebilecegini, Tanri´nin pek de bu konuda pek de iyi bir is cikarmadigini soyledi. Dizler dandik yapilmis.

Bunun disinda fiziksel aktiviteye bagli olarak daha dinc ya da daha kirilgan hissediyorum. Bence hissetmekten cok, biraz akillanip, kendini deli dehset yormamak fiziksel ve de ruhsal "olgunluk" gostergesi. 19 iken yarin ne kadar basimin agriyacagini, yorgun olacagimi dusunup ve tartip ona gore davranmazdim.
0
buf-e kür
(23.05.21)
performansla ilgili çok sorun yaşamıyorum sanırım. yüzme gibi sakin nefes kontrollü sporlarda daha iyi bile olabilirim ama bu hayat tarzımın da yaşla beraber değişmesinden olabilir, bi de arkadaşlar da yaşlandı kimle kıyaslayacaksın. bir tek şu, eskiden neredeyse donsuz gezerken şimdi arabanın klimasından çarpılıp iki gün ağrı çekiyorum.
0
engelbert humperdinck
(23.05.21)
35 yasimdayken falan oldu: bizim apartmanin sokaga acilan dis kapisi kilitli kalmis. gayet dusunmeden yandaki duvardan sokaga atladim. atladim dediysem duvarin yuksekligi belime geliyor max. atladiktan sonra ayaklarimin yere degmesiyle, nasil denk geldiyse sirtimda omurgamin ortasinda bir simsek cakti, nasil bir aci. canim hic tatli degildir ama bagiracaktim neredeyse. orasi hala ara ara sizlar. bu kadar basit bir fiziksel aktiviteden zarar gorebilme ihtimaliyle karsilasinca kendimi ilk kez dede gibi hissettim.

bir de 1-2 sene once uzuuun zaman sonra ilk defa düştüm. belki de ilk ergenlikten beri falan ilk defa, baya takilip dustum.

aman yarabbi yetiskin koca adamken dusmek ne pis bir seymis... cocukken gunde 50 kere duserdik farketmezdik bile. topallamadan yurumem iki hafta aldi. yaralar maralar rezalet yani.
0
robokot
(24.05.21)
20-26 yaş arasında istikrarlı bir şekilde acayip kilo aldığım için benim değerlendirmem çok isabetli olmayabilir zira bi' nevi hızla yaşlandırmış oldum kendimi ama 24-25 yaş civarı gerçekten "böyle yaşanmaz" demeye başladığım aralıktı.

20-24 arasında sigara da içiyor olmama rağmen lazım olduğunda hala aygır gücüm olduğunu hissediyordum. konser olsun, gezi olsun, başka bi etkinlik olsun vs. yani "oha ben fiziksel olarak bu kadar güçlü müydüm?" sorusunu sorduğum oluyordu, "hala gençmişiz be heheyt" diyordum.

25 ve sonrasında ise sigarayı bırakmama rağmen dizler başta olmak üzere çoğu yer bitti, düz yolda devrilir hale geldim. fiziksel acı çekmeden ne zaman hareket ettiğimi hatırlamıyorum bile.

kısmetse işte şu kiloyu bi verip bakıcam tekrar, tamamen şişkoluktan mıymış acaba yoksa 25-26 yaşından sonra gerçekten de ne kadar uğraşırsan uğraş ağrı sızı kalıcı mı oluyormuş.
0
der meister
(24.05.21)
29 yaşında majör spor sakatlığı geçirdim ama 35’e kadar doğru düzgün etkilemedi. 35’ten sonra aynı sakatlığın etkisini bütün vücutta hissetmeye başladım. Keskin bir kırılma yok ama yavaş yavaş eskisi kadar hızlı recover olmadığımı hissediyorum.
0
arnold schwarzeneger
(24.05.21)
Yaş 36, erkek kişisi olarak cevap yazayım;

Vucüt sinyal vermeye başladı. Geçen sene farkettirdi.
0
put it in your appropriate place
(15.06.25)
naçizane şimdi ben gibi ihtiyar dostlarıma umut ışığı olacak bi şey söyleyeyim tam aksine: 23-24 yaşındayken "artık genç değilim yau" demiştim. sonra bi konsere gittim moshpit'li filan. o gece dedim "vücutta bi şey yokmuş aslında, kafa yavaşlamış". daha sonra 20'lerin sonunda baktım gerçekten merdiven çıkarken bile zorlanıyorum, dedim aha kaçınılmaz son geldi, emekliliğe de daha çok var piiii. sonra fiziksel olarak ağır bi işe girdim, iki hafta geçti geçmedi, vücudumdaki kasların adeta uyandığını, uyandırılmış hücre gibi sağa sola sataşmaya başladığını hissettim.

diyeceğim o ki spesifik bi sağlık sorununuz yoksa ÇOĞUNUZ yaşlı değilsiniz arkadaşlar. "nasıl değiliz şerefsiz 19 yaşındaki adamla 30'dakinin performansı aynı olur mu?" demeyin. hiçbi şey yapmayınca profesyonel sporcu bile çöker zaten, o vücudun kapasitesinin düştüğünü göstermiyor ki.

ha eskiden maraton koşardım şimdi yarısında tıkanıyorum diyenler vardır ona bi şey diyemem, onlar zaten yaşıtlarının yüzde 99.9'undan daha sağlıklı ve dinç insanlar, onlar gerçekten "gerileme" görmüş olabilir.

amma çoğunuz vücudu kullanmadığınızdan dolayı hamsınız sadece. 3-5 ay dikkat edin, 19-20 yaşındakinden daha ayu ve aygır olmazsanız benim adım da mark değil.

velhasıl hayat yolculuğunda muhakkak "ulan bitmişiz he, eskiden yapıyoduk şimdi yapamıyoruz" dediğiniz pek çok şey olacaktır ama bu fiziksel kapasitenizin düştüğü anlamına gelmiyor. BAŞKA BİR SAĞLIK SORUNU OLMADIĞI TAKDİRDE 50 yaşından önce yaşlandığını söyleyen kişilere gördüğüm yerde omuz atacağımı bildirir, sağlıklı ve keyifli pazarlar dilerim. iyisiniz iyi.
0
mark greg sputnik
(15.06.25)
30 yasindan sonra hafif semptom dedigin seyler basladi ama bence onlar hafif semptomlar degil. futbol oynarken yorulmak ve kosamamak bunun ilk belirtisi.

erken uykum gelmiyor da ortalama 6 gibi kalkiyorum ve buna bayiliyorum. bugun 5'te kalktim mesela. dun 11'de yatmistim.

@mark greg sana katilmiyorum ve laflar hazirladim. profesyonel sporculara bakarak vucudun ne zaman yaslanmaya basladigini anlarsin. 30 yasindan sonra sporcular sapir sapir dokulmeye basliyor ve cogu kariyerini noktalamak zorunda kaliyor. 35'ten sonra neredeyse hic yok ozellikle kendine bakanlar ve longevity kasanlar disinda. onlarin da performansi cok ciddi dusuyor.
0
antikadimag
(15.06.25)
Eskisi kadar uzun yol yürüyemiyorum. Zaten bu yüzden araba kullanmayı öğrenmek zorunda kaldım. Arabalara karşı ilgim sıfırdı birden tavan yaptı.

Ayrıca sabah zor uyanıyorum ve multitasking olayı da azaldı
0
runaway
(15.06.25)
(19)

Neden boşanmalar bu kadar arttı?

napoli
Son zamanlarda görmüşsünüzdür etrafta boşanmalar çok arttı genç yaşlı farketmeden, ortada küçük çocuk olsun olmasın.Ne yapalım hep topun ağzında mıyız?(Aldatma ve şiddet haricindeki nedenler)Bazen de taraflardan biri bunalıma girip kendini çeker, eşini iter vb. Bu durum ayrılık nedeni midir?
Son zamanlarda görmüşsünüzdür etrafta boşanmalar çok arttı genç yaşlı farketmeden, ortada küçük çocuk olsun olmasın.

Ne yapalım hep topun ağzında mıyız?


(Aldatma ve şiddet haricindeki nedenler)

Bazen de taraflardan biri bunalıma girip kendini çeker, eşini iter vb. Bu durum ayrılık nedeni midir?
0
napoli
(13.01.15)
insanlar artık özgürlüklerine daha düşkün diye düşünüyorum, kimse kimsenin kahrını çekmek zorunda değilim diyor bana kalırsa.
0
prezarlatif
(13.01.15)
Tv yi açıp tartışma programlarını gereksiz yarışmaları,kostüm kıyafet yarismalarindaki diyalogları izlemissindir evlerin içi de öyle aile içi iletişim çekişme ve rekabete dayalı tartışmaya dönüşmüş durumda toplumda bu tür iletişim normal görülmeye başladı buda kanayan bir yara artık durum malesef bu boşanan kesimlerin hepsi ilestisim cikmazi yüzünden değil tabiki ekonomik sıkıntının verdiği huzursuzlukda ailelere yansiyor
0
steward
(13.01.15)
E normal. Devir değişti. İnsanlar özgürlüğüne daha düşkün. Eğitim seviyesi arttı. Kadınlar eskiye göre daha güçlü. Yani beyimdir dövse de sövse de o olmazsa ne yaparım modunda değil. Dolayısıyla kötü bir durum olduğunda çekmek istemiyorlar.
0
secilmis uye
(13.01.15)
evlenmeler de arttı, onu da göz ardı etmemek lazım. bazen evlenmiş olmak için evleniliyor ve sonradan hata yapıldığı anlaşılabiliyor. ya da birbirini iyi tanımadan evlenmek de buna etkendir, aynı evde bir yaşanmalı bence evlenmeden önce, kim nedir, huyu nedir öğrenilsin. insanların psikolojik durumları da çok değişti eskiye göre, şimdi artık depresyona ve bilimum psikolojik rahatsızlıklara çok açık bünyeler bence, bu da geçimzisliği beraberinde getirebilir.

bir sürü etmen var, nüfus da arttı geçmişe göre, sadece bunu bile doğru orantıya vursan belki sayı normal gelecek.
0
loveinaflipbook
(13.01.15)
Eskiden geniş aile baskısı kahir çekmeye zorluyordu. Sehirlesme ile aile kavramının kapsamı daralinca baskı kurabilecek gücünü yitirdi. Artık yemiyor yani.
0
nereye bu gidis
(13.01.15)
eskiden boşanma hor görülürdü. Çok kötü birşeymiş gibi. gene sorunları vardı insanların ama dul kalmamak için boşanmazlardı. etraf ne der vs..
Artık devir değişti. İnsanlar anlaşamadıkları zaman boşanmaktan korkmuyorlar.

Tabi bir yuvanın dağılması güzel değil ama bir ömür boyu mutsuz olmaktansa boşanmak kötü bir şey değil.
0
innerbliss
(13.01.15)
kadınlar güçlendi. sebep bu.
ayrıca bireycilik arttı, biz yerine ben deniyor.
0
dafuq
(13.01.15)
eskinin o on yıllarca devam eden evliliklerinin de büyük çoğunluğu yine mutlu değildi
belki evlilik devam ediyordu ama sağlıklı bir aile yoktu ortada
kadının ekonomik özgürlüğü de büyük etken, hem kendisi hem karşı taraf için
eskiden kadın istese boşanamıyordu, erkek istese kadın ortada kalacak diye boşanamıyordu
şimdi erkekler de daha rahat, nasılsa bakar başının çaresine diyor

insanımız aynı. genel toplumun kafa yapısı değişmedikçe, o eskiden türk aile yapısı diye övündüğümüz içi boş kavram, aslında gerçek olmadığını daha da ele verecek.
0
emirkulu2
(13.01.15)
çünkü insanlar artık daha zengin ve bencil. daha bireysel bir topluma dogru gidiyoruz. hepsi daha önce söylediğim gibi muazzam zenginleşmeyle alakalı.
0
fransizkalanadam
(13.01.15)
loveinaflipbook -1
evlenmeler arttı nedir ya. 20-30 yıl önce 30 yaş üstü bu kadar bekar insan mı vardı? tabiki artmadı. hem evlenmeler azaldı hem boşanmalar arttı
0
dafuq
(13.01.15)
Kadınlar artık kocamdır iatediğini yapar modunda değil. Eski evlilikleri sürdüren kadınların bu boyun eğmişliği idi. Kadınlar artık kendi ayaklarının üzerinde durabilen, maddi özgürlüğü olan insanlar olduğu için tahammül etmek zorunda değiller. Etmiyorlar da zaten :)
0
bir nick var benden iceri
(13.01.15)
hoşgörü azaldı.
0
yapma volkan
(13.01.15)
kendi ailem için konuşuyorum
o dayağı yiyen- dayak yüzünden çocuk düşüren -eski hatunlar boşanabiliyor olsaydı, şu anda evli çok az büyüğüm olurdu.
şimdikiler dayak yerse zaten boşanıyor -e boşansın bi zahmet- ama daha basit şeylerde de boşanıyor benim kuzenlerimden, evi zaten ben geçindiriyorum ne diye bi de koca kahrı çekecem diye ve bu gibi sebeplerle boşananlar-daha doğrusu kocasını boşayanlar :) oldu. e benim teyzelerim senelerdir aynı durumda ama boşanmıyorlar.
kadının eli güçlendi, geçimmiş, el alem ne dermiş kaygıları azaldı. erkek için çok fazla birşey değişmedi aslında. değişen kadın oldu o yüzden boşanmalar arttı bence.
ailemde çok çok farklı olan arkadaş çevremde ise kavgasız gürültüsüz; aşkın bitmesi, beklentilerin, gelecek planlarının farklı olması gibi konular yüzünden boşanılıyor.
evlenmek için evleniliyor, evlenme arttı konusuna katılamayacam. benim etrafımda bir tek çerkezlerde eskiden beri istemeyenin evlenmemesi- ve genelde de ailesine bakması- durumu vardı, adamlarda bu kabul ve saygı gören bir durum. Onun dışında eskiden 20sine gelene baskı yapılırmış şimdi o 30 oldu, evlenmeyen de evlenmiyor. Eskiden çok mu isteyerek evleniliyormuş? o zaman o zamanın koşullarına göre evlenmek gerekiyormuş, şimdi de şimdinin koşullarına göre, ama direnmek uymuyorsa evlenmemek şimdi daha mümkün.
0
niye ama
(13.01.15)
her geçen gün birey kavramı daha ön plana çıkıyor. biz diyen, çocuklarım, yuvam diyen eşler yerine ben diyenler çoğaldı. tahammül de oldukça azaldı. eskiden şiddet dahi görseler kocamdır sever de döver de diyen bir anlayış vardı. (şiddeti savunduğumdan değil anlayışa parmak basıyorum) günümüzde beni mutlu edemiyor, bana iyi bakamıyor gibi sebeplerle yuvayı bozanlar çoğaldı. eskiden koca ne kadar kötü olursa olsun çocuklarım için diye katlanan anneler vardı. günümüzde bu da önemsizleşti.

ben de buna dahilim yani. evlenirsem ve mutsuz olursam en başında kestirip atarım. ömür boyu ifrit olmağa yeğdir.
0
kallesnikof
(13.01.15)
@dafuq, o bekar diye saydığın insanlar önceden evlenip boşanmış da olabilir pekala.

ayrıca nüfusa göre yorumladın mı bunu? 20-30 yıl önceki nüfus ile şu anki bir mi? 1990'da 56 milyon olan nüfus 2013'de 76 milyou bulmuş, o zamana kadar %35 artmış yani... boşanmalar ne kadar arttı bunun da araştırması yapılmıştır illa. diğer sebepleri geçecek olursak, sadece nüfus artışı bile kendi başına bir etmen oluşturuyordur bence evlenmelerin de boşanmaların da artmasına, herşeyi etkilediği gibi, % olarak küçük ya da büyük.
0
loveinaflipbook
(13.01.15)
kallesnikof'a ek olarak;
ailem yuvam çocuklarım diye kendini yırtanların elinde hiç bir şey kalmadığına şahit olan nesil şimdiki. ben kavramına dönmeleri kadar doğal bir şey yok bu süreçte. çünkü hep ailesini düşünen insan, bir bakıyor kendisinden başka aileyi düşünen yok o ailede. kendini yıprattığıyla kalıyor.

toplum tümden bencillikten kurtarmak lazım. sırf ailem değil herkesi düşünebilmeliyim, ancak o zaman sevgiyi de saygıyı hakedecek konuma gelip birlikte yaşayabiliriz.
0
emirkulu2
(13.01.15)
hoşgörü azaldı. hem eşler birbiri arasında hem de aileler arasında. her şeyi iki kişilik yaşamayı istemek bireyselcilik bencillik çok fazla. büyük geniş aileler azaldı. tahammül edilmiyor hiçbir şeye. en ufak şey büyütülüyor. ve bence en büyük etken de "anlaşamazsam ayrılırım" rahatlığı. evlenmeden yapılan evlilik sözleşmeleri. bütün bunlar baştan evliliğin ömrünü belirleyen şeyler bence.
0
kakao
(13.01.15)
eğitim seviyesi arttıkça toplumlarda boşanma oranları hep artar.. hurafelere inananlar azalır.. elalem menfumu artık siklenmez ..
bireysel mutluluklar,hedefler daha çok öncelenir..
kadınları okutmamaları hep bu yüzdendi, eğitilen kadın düşünür,dünyası vizyonu genişler,sorgular . haklarını öğrenir.. mahalleyi akrabayı siklemez artık ..
erkekler için de geçerli bunlar..
0
taylor durden
(24.10.22)
abi yedi yıl geçmiş duyuruyu nereden bulup da zıplattın ya :)
0
mark greg sputnik
(24.10.22)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.